2 seçime sahne olan 2014 yılı siyasi açıdan olağanüstü bir hareketlilik içinde geçti. 2014'ün öne çıkan en önemli siyasi gelişmelerinden bazıları ise şöyleydi 2 seçime sahne olan 2014 yılı siyasi açıdan olağanüstü bir hareketlilik içinde geçti. 2014'ün öne çıkan en önemli siyasi gelişmelerinden bazıları ise şöyleydi. HALK CUMHURBAŞKANINI SEçTİ Türkiye, tarihinde ilk kez halk oylamasıyla cumhurbaşkanını seçmek için 10 Ağustos 2014'te sandık başına gitti. Seçimlerde AK Parti'nin adayı Başbakan Erdoğan olurken HDP, partinin eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ı aday gösterdi. İslam İşbirliği Teşkilatı 'nın eski genel sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu ise MHP ve CHP tarafından çatı aday olarak belirlendi. Seçim öncesi 12 parti daha İhsanoğlu için destek açıklaması yapmıştı. Seçimin ilk turunda, yurt içi ve yurt dışında kayıtlı 55 milyon 719 bin 707 seçmenden 41 milyon 283 bin 627'si sandık başına gitti. Aldığı 21 milyon 143 oyla geçerli oyların yüzde 51,79'unu elde eden Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Cumhurbaşkanı seçildi. Diğer adaylardan Ekmeleddin İhsanoğlu 15 milyon 587 bin 720 oy ile seçmenlerin yüzde 38,44'ünün tercihi olurken, 3 milyon 958 bin 48 oy alan Selahattin Demirtaş yüzde 9,76'da kaldı. Yüzde 74,09'luk katılımla gerçekleşen seçimde kullanılan oylardan 40 milyon 545 bin 911'i (yüzde 98,21) geçerli sayılırken, 737 bin 716'sının (yüzde 1.78'i) geçersiz olduğu tespit edildi. YEREL YöNETİMLER BELİRLENDİ Türkiye 30 Mart 2014'te il ilçe köy ve mahallelerdeki yerel yönetimleri belirlemek amacıyla 46 milyon 924 bin 877 seçmen sandık başına gitti. Yüzde 89,19'luk katılımla gerçekleşen seçimde kullanılan oyların 44 milyon 866 bin 446'sı geçerli sayılırken 2 milyon 58 bin 431'inin geçersiz olduğu tespit edildi. Seçim sonucunda Türkiye genelinde yüzde 43,13'lük oy oranına erişen AK Parti'nin adayları 800 belediye başkanlığını kazandı. CHP ise yüzde 26,45'lik oy oranı ile 226 belediye başkanlığı elde etti. MHP yüzde 17,76 ile 166, BDP ise yüzde 4,18'lik oranıyla 97 belediye başkanlığını kazandı. SP 27, BBP 6, DP 14, DSP 5, MP 1, LDP 1, HöP 1, TKP 1 ve öDP 1 belediye başkanlığı kazandı. CHP'DE BAŞKANLIK YARIŞI CHP'nin cumhurbaşkanlığı için çatı aday olarak Prof Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nu destekleyeceğini açıklaması, parti içindeki ulusalcı vekillerden tepki gördü. Buna karşın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Ekmeleddin İhsanoğlu'na desteğini sürdürdü. İhsanoğlu'nun seçimi kaybetmesinin ardından Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştiriler sertleşerek arttı. Bunun üzerine tüzükteki yetkisini kullanan Kılıçdaroğlu, olağanüstü kurultay için çağrı yaptı. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından Kılıçdaroğlu'na karşı sert bir açıklama yaparak partisinin grup başkan vekilliğinden istifa eden CHP Yalova Milletvekili Muharrem ince 5-6 Eylül 2014'te Ankara'da yapılan 'CHP 18. Olağanüstü Kurultayı'nda, başkanlık için Kılıçdaroğlu ile yarıştı. Seçim Kılıçdaroğlu 740 oyla tekrar genel başkan seçilmesiyle sonuçlandı. Muharrem ince ise 415 oy aldı. Seçimin ardından el ele kürsüye çıkan iki aday birlik mesajı verdi. DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ YüRüRLüĞE GİRDİ Kamuoyunda 'Demokratikleşme Paketi' olarak bilinen 'Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun' 13 Mart'ta Resmi Gazete 'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanun, seçimlerde Türkçenin yanı sıra farklı dil ve lehçelerle de propaganda yapılabilmesi imkanı getirdi. Siyasi partilerin, bir ilçede teşkilatlanmaları için beldelerde teşkilat kurma zorunluluğunu kaldırdı. Siyasi partilerin devlet yardımı alabilmesi için gerekli olan 'milletvekili seçimlerinde en az yüzde 7 oy almış olma şartı', 'yüzde 3'e indirildi. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçele 12 EYLüL PAŞALARI 34 YIL SONRA MAHKUM OLDU 12 Eylül 2010'da yapılan referandumda anayasa değişikliklerinin kabul edilmesiyle 12 Eylül 1980 darbesinin sorumlularının yargılanmasını engelleyen anayasanın 'geçici 15. maddesi' yürürlükten kaldırılmıştı. Bu gelişmenin ardıdan darbenin hayatta olan iki mimarı, Kenan Evren (97) ve Tahsin Şahinkaya (89) hakkında çok sayıda suç duyurusunda bulunulmuştu. Bunun üzerine 8 Nisan 2011'de Ankara Başsavcılığı 2 isim hakkında soruşturma başlatmıştı. 4 Nisan 2012'de başlayan yargılama sürecinde 18 Haziran 2014'te mahkemeden karar çıktı. 12 Eylül 1980 darbesinin başındaki isim olan dönemin Genelkurmay Başkanı ve Türkiye'nin 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Konutanı Tahsin Şahinkaya 'Ağırlaştırılmış müebbet'e çarptırıldı. Mahkeme 'takdiri indirim'le cezayı 'müebbet hapse' çevirdi. Mahkeme Başkanı Oktay Saday, cezanın gerekçesini açıklarken, Evren ve Şahinkaya'nın 21 Aralık 1979'da dönemin başbakanına verdikleri muhtırayla anayasayı ortadan kaldırmaya ve TBMM'nin görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçunu işlediklerini, 12 Eylül 1980'de de anayasayı ve TBMM'yi ortadan kaldırdıklarını belirtti. Evren ve Şahinkaya Yargıtay'ın kararı onaması ve sağlık raporu alamamaları halinde hapse girecek. Ayrıca ikisinin de rütbeleri sökülecek. BU KONU 2015'TE DE çOK öNEMLİ OLACAK Kapsamı ve ifade ettiği derin anlam sebebiye 2014'ün en önemli siyasi meselelerinden biri, pek çok kişinin de kabul edebileceği gibi 4 eski bakan hakkındaki 'yolsuzluk iddiaları'na ilişkin gelişmelerdi. 17 Aralık soruşturmasına adları karışan ve bu sebeple istifa eden ya da görevden alınan 4 eski bakanın akıbetinin ne olacağı ise, 2014'ün en önemli siyasi sorularından biri oldu. Muhalefetin ve iktidarın önemli bir kesiminin beklentisi 4 eski bakanın yüce divana sevk edilerek yargılanması yönünde. Elbette bu beklentinin iki taraf açısından farklı gerekçeleri var. Muhalefet 4 eski bakanın Yüce Divan'da yargılanarak suçlu bulunması gerektiğine inanıyor. Böylece iktidarın güvenilirliğinin çok somut bir yolsuzluk ile büyük bir yara alacağını düşünüyor. İktidar partisi milletvekilleri ise, suçlanan eski bakanların Yüce Divan'a giderek aklanması gerektiğine inanıyor. Beklenti ise AK Parti'nin zan altında kalmaktan kurtulması yönünde. 2015'te yapılacak genel seçimlerde seçmenin tercihlerini etkilemesi bakımından da çok önemli bir mesele olan bu konu şimdiden gelecek yılın en önemli siyasi meselelerinden biri olarak kabul edilebilir. öte yandan 2014'ün son günlerinde yapılması beklenen ve 4 eski bakanın Yüce Divan'a gidip gitmeyeceğini belirleyecek olan komisyon oylamasının 2015'in ilk günlerine ertelenmesi de bu konuyu gelece 4 Bakan hakkındaki yolsuzluk suçlamalarına ilişkin soru önergeleri 5 Mayıs'ta TBMM Genel Kurulu'nda yapılan ve 17 saat süren oturumda görüşüldü. Oturumda konuşan eski bakanlar kendilerini özetle şu sözlerle savundu: Zafer çağlayan: Bu ülkeye bir tek çivi çakan tüm iş adamlarının emrine amadeyim. Bu suç ise bu suçu işlemeye devam edeceğim... Muammer Güler: Kişisel kanaatlerin etkili olduğu bir soruşturma. Bir bakan şüpheli olamaz... Egemen Bağış: Gözü dönmüş örgütün itibarsızlaştırma kampanyasıyla karşı karşıya kaldık... Kasetler montaj... Erdoğan Bayraktar ise kendi isteğiyle konuşmadı. 2014'te bu konu hakkında yaşananlar özetle şöyleydi: 17 Aralık operasyonunda dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler ve Ekonomi Bakanı Zafer çağlayan'ın oğlu Kaan çağlayan ile çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Abdullah Bayraktar da gözaltına alınmıştı. Bayraktar gözaltı sürecinin ardından serbest bırakılırken, Güler ve çağlayan bir süre tutuklu kalmıştı. Bu gelişmenin ardından rüşvet ve yolsuzlukla suçlanan İçişleri Bakanı Muammer Güler, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Ekonomi Bakanı Zafer çağlayan ile çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar istifa etmişti. Görüşmeler sonunda 4 bakan hakkındaki yolsuzluk iddialarını araştırmak üzere bir Meclis Soruşturma Komisyonu kurulmasına karar verildi. 15 kişilik komisyonun 9 üyesi AK Parti'den, 4 üyesi CHP'den ve 1'er üyesi MHP ile HDP'den olacaktı. çalışmalarını gizli yapacak olan komisyon, kamu ve özel kuruluşlardan bilgi ve belge isteyebilecek, gerekli görürse belgelere el koyabilecek; Bakanlar Kurulu üyelerini, diğer ilgilileri, tanık ve bilirkişileri dinleyebilecek ve adli mercilerden yardım alabilecekti. Komisyon çalışmalarının sonunda 4 eski bakan hakkındaki kararın 22 Aralık Pazartesi günü oylanacağı duyuruldu. Oylama sonucunda 4 eski bakan ya suçsuz bulunacaktı ya da Yüce Divan'a sevk edilerek yargılanacaktı. Başbakan Ahmet Davutoğlu bu toplantı öncesi yaptığı bir açıklamada, Kim milli hazinemize, kaynaklarımıza yolsuzluk niyetiyle yaklaşırsa, kim harama bulaşırsa,kardeşimiz de olsa kolunu koparmaya kararlıyız. diyerek 4 eski Bakan için adeta 'Yüce Divan' yolunu gösterdi. Karar günü gelip çattığında Tüm Türkiye oylamanın sonucuna odaklanmıştı. Ancak komisyon son anda yaptığı karar değişikliğiyle oylamanın 5 Ocak 2015'e ertelendiğini duyurdu. Hikmet Karakuş hikmet.karakus@post