Giriş
Akdeniz'den ülkeye yayılıyor! Bağırsakları motor gibi çalıştırıyor, hazımsızlığı bitiriyor
Akdeniz'de yetiştirilmeye başlanan ve zamanla Anadolu'nun içine kadar yayılan o mucize bitki sayesinde hazımsızlık son buluyor! Bağırsakları motor gibi çalıştıran ve yaylalardan toplanan o mucize otu yiyenler hem lezzetine doyamıyor hem de boşaltım sistemini iyileştiriyor. Hastalıklardan koruyan, kan şekerini dengeleyen o mucize ot bakın neymiş...
Akdeniz'de başlayıp Anadolu'nun topraklarına yayılan ve uzun yıllardır geleneksel tıpta kullanılan çeşitli otlar, her türlü derde derman oluyor. Babaannelerimizin kaynatıp içtiği, yemeklere kattığı ve çeşitli ilaçlar yaptığı otlar sayesinde upuzun yıllar oldukça sağlıklı şekilde yaşadığı da görülebiliyor.
En sık kullanılan otlar arasında hayıt otu da yer alıyor. Hem yaprakları hem de tohumları sağlık için birçok fayda sunan hayıt otu sayesinde dertlerinize derman bulmanız mümkün. İşte hayıt otunun sağlık açısından öne çıkan bazı mucizevi faydaları!
BAĞIRSAK DOSTU, KABIZLIĞI BİTİRİYOR
Kabızlık, yaşam kalitesini en çok düşüren rahatsızlıkların başında geliyor. Vücutta şişlik, ödem, ağrı başta olmak üzere daha farklı pek çok hastalığı da beraberinde getiren kabızlıktan kurtulmak için hayıt otunun tohumunu yemek yeterli oluyor.
Hayıt otunun sindirim sistemine de olumlu etkileri bulunuyor. Mide problemlerine karşı rahatlatıcı bir etki göstererek sindirimi kolaylaştırıyor. Hem hazmı kolaylaştıran hem de lifli yapısı sayesinde kolaylıkla boşaltıma izin veren hayıt otu ile bağırsak ve mide florası da destekleniyor.
BAĞIŞIKLIĞI DESTEKLİYOR
Hayıt otu, içerdiği antioksidanlar sayesinde bağışıklık sistemini destekliyor. Vücudu zararlı serbest radikallere karşı koruyan hayıt tohumu hastalıklarla savaşmada etkili oluyor.
İLTİHAPLANMAYI AZALTIYOR
İçerdiği anti-inflamatuar bileşenler, hayıt otunu iltihaplı durumlarla mücadelede etkili kılıyor. Bu özellik özellikle romatizmal hastalıklar gibi durumlarda rahatlama sağlıyor.
Sık görülen romatoid artrit gibi iltihaplı otoimmün hastalıklara da fayda sağlayan bu ot sayesinde iltihabın neden olduğu ağrı, şişlik gibi semptomlardan kurtulmak mümkün oluyor.
KANSERDEN KORUYOR
Hayıt otu, içerdiği antioksidanlar ve bazı bileşenler sayesinde kansere karşı koruyucu bir etkiye de sahip oluyor. Bu, hücresel düzeyde oluşabilecek hasarları azaltan mucize ot sayesinde kanser riski önemli ölçüde düşürülebiliyor.
ÖKSÜRÜĞE SON VERİYOR, CİĞERLERİ AÇIYOR
Hayıt otu, solunum yollarını açıcı etkisi ile biliniyor. Özellikle soğuk algınlığı, öksürük ve bronşit gibi solunum rahatsızlıklarına karşı kullanılan bu ot sayesinde derin bir oh çekmek mümkün oluyor.
Öksürüğe anında son veren hayıt otunu bal ve zencefille karıştırıp tüketenler veya çayını yapıp içenler anında ayağa kalkıyor. Hastalıktan bitap düşen bünyeyi de kurtaran bu mucize ot sayesinde aranan şifa bulunuyor.
CİLDİ GÜZELLEŞTİRİYOR
İçerisinde yer alan antioksidanlar ve anti-inflamatuar özellikleri, hayıt otunu cilt sağlığına destekleyici kılıyor. Akne, egzama gibi cilt problemlerine karşı kullanılabilen bu ot sayesinde çok daha parlak, temiz ve canlı bir cilt görünümüne kavuşulabiliyor.
KAN BASINCI DÜŞÜYOR
Hayıt otu, kan basıncını düzenleyebilecek özelliklere sahip oluşuyla da dikkat çekiyor. Bu durum ise kalp ve damar sağlığını olumlu yönde etkileyerek vücuda fayda sağlıyor.
Her ne kadar hayıt otu sağlık için birçok fayda sunsa da, herkesin sağlık durumu farklılık gösteriyor. Bu nedenle, herhangi bir bitkisel takviyeyi kullanmadan önce uzman bir sağlık profesyoneli ile görüşmek önem taşıyor.
HAYIT OTU NASIL TÜKETİLMELİ?
Hayıt otu ile ilgili en merak edilen konulardan biri de "hayıt otu nasıl tüketilmeli?" sorusunun yanıtı oluyor. Bu otu tüketmek için öncelikle güneşte kurutmak ve sonrasında öğütüp toz hâline getirmek gerekiyor. Toz formundaki hayıt otunu sıcak su içine atıp 5 dakika demledikten sonra süzerek içmek yeterli oluyor.
Hayıt otu, minegiller familyasından geldiği için dikkatli ve doğru miktarda kullanımı da önem taşıyor. Bu bitkiyi ve inceliklerini bilmeyenler için tehlikeli görülebileceği için hamilelerin, çocukların, aşırı yaşlıların, kronik hastaların ve otu bilmeyenlerin uzman onayı almadan tüketmemesi öneriliyor.
Bu içecek özellikle yemeklerden sonra ve günde maksimum 1.5 su bardağı olacak şekilde tüketiliyor. Saraçoğlu'nun da önerdiği bu mucizevi içeceği her gün tüketenlerin evine hastalık uğramıyor.