Giriş
Alkol, suikast, şeytan! Prenses Diana'nın ölümünde suçlu kim?
1997'de Charles'tan boşandıktan sonra Fransa'da sevgilisi Dodi Al Fayed ile görüntülenen Prenses Diana, trajik bir şekilde hayatını kaybetmişti. Aşırı hız yaparak paparazilerden kaçmaya çalışan şoför kaza yapmış, Prenses Diana kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Kazanın üzerinden yıllar geçse de Prenses Diana'nın ölümü ardındaki komplo teorileri devam ediyor...
Derleyen: Mine Bozkurt | 'Halkın Prensesi' olarak anılan Galler Prensesi Diana, 1981 yılında Prens Charles (şimdi Kral 3. Charles) ile evlenmişti. Bu evlilikten Prens William ve Prens Harry dünyaya geldi. Ancak Diana ve Charles'ın ilişkisinde üçüncü bir kişi daha vardı: Camilla...
Prenses Diana İngiliz basınına verdiği röportajda, 'evlilikte 3 kişi olduklarını' açıklamıştı. Diana, 1996 yılında Charles'tan boşandı ve bir yıl sonra Dodi Al Fayed ile yeni bir aşka yelken açtı. Taa ki Paris'te gerçekleşen trajik kazaya kadar.
1997 yılında Paris'te paparazilere görüntü vermek istemeyen Diana ve Dodi Al Fayed, aşırı hızın kurbanı oldu. Şoför Paul Henri, Alma Köprüsü'nde kaza yaptı. Galler Prensesi Diana'nın şok edici ölümü, tüm dünyayı yasa boğdu. Çoğu kişi, Prenses Diana'nın 31 Ağustos 1997'de Paris'teki korkunç kazada öldüğü zamanı dün gibi hatırlıyor. 36 yaşındayken hayata gözlerini yuman Diana, geride o zamanlar 15 ve 12 yaşlarında olan Prens William ve Prens Harry'i bıraktı.
Peki Galler Prensesi'ni öldüren kazada esas suçlu kimdi?
Trajik kazaya Fransız paparazzilerinin yanı sıra şoför Paul Henri'nin dikkatsiz araba kullanmasının sebep olup olmadığını belirlemek için soruşturma açıldı.
Bir cevap arayan yetkililer, adeta suçlayacak birilerini arıyordu. Yıllar sonra Britanya mahkemesi Diana ve Dodi Al Fayed'in ölümüne neden olan kazaya paparazilerin ve 41 yaşındaki şoför Henri Paul'ün araç kullanma şeklinin neden olup olmadığını bulmaya çalışacaktı.
Prenses Diana basında, İngiliz monarşisine kafa tutan biri olarak tasvir edildi. 1995'te BBC'ye verdiği röportaj, basının ilgisini daha da çekti. Ölümü de bir istisna olmadı.
31 Ağustos 1997 sabahında Paris Ritz Oteli'nin güvenlik müdürü olarak çalışan Paul Henri, otelin sahibi olan Dodi Al Fayed ve Diana için şoför olarak atandı. Akşam vaktinde düzinelerce Fransız paparazi, Diana ve Fayed'in romantik akşam yemeği buluşmasını baltaladı. Çift, daha sonra Fayed'in Paris'teki dairesine gitmeyi planladı ve fotoğrafçıları uzaklaştırmak için sahte bir araba kullanıldı. Diana ve Fayed, otelin arka çıkışından kaçtı.
Diana, Fayed, Henri ve Diana'nın koruması Trever Rees-Jones, gece 12:20 civarında arabaya bindiler. Ritz'den ayrıldıktan beş dakika sonra, 12:25 sularında Henri arabayı Post de I'Alma tünelinin 13. sütununa çarptı. Dedektiflere göre Henri 144 kilometre hızla gidiyordu. Yani hız sınırının yaklaşık 2 katı...
Bazı tanıklara göre şoför arabanın kontrolünü kaybetmeden önce hızı 193 kilometreydi. Ayrıca görgü tanıkları kaza öncesinde aracın beyaz bir arabaya çarptığını iddia etti. Ancak o aracın sahibi hiçbir zaman tespit edilemedi.
Henri ve Fayed olay yerinde öldü. Prenses Diana ise hastanede hayatını kaybetti. Hava yastıkları sayesinde bu trajedide hayatta kalan tek kişi Rees-Jones olacaktı. Yolculuk sırasında hiçbir kişi emniyet kemeri takmamıştı. Henri ve Fayed olay yerinde öldü. Prenses Diana ise hastanede hayatını kaybetti. Hava yastıkları sayesinde bu trajedide hayatta kalan tek kişi Rees-Jones olacaktı. Yolculuk sırasında hiçbir kişi emniyet kemeri takmamıştı.
Fransız paparizler saniyeler içinde olay yerine gelmişti. Bu da Prenses Diana'yı tedavi etmeye çalışan ambulans ekiplerine engel çıkardı. 8 fotoğafçı tutuklanarak kaza hakkında sorgulandı.
Ancak Associated Press'e göre, olay yerinde 10 ila 15 fotoğrafçı olduğunu kabul eden Dr. Frederic Mailliez, paparazilerin yardım çalışmalarına engel olmadığını söyledi. Kazadan yaklaşık 40 dakika sonra Prenses Diana araçtan çıkarıldı ve ambulansa götürüldü. Ancak kalp krizi geçirmişti. Pitié-Salpétrière Hastanesine giderken ambulans Prenses Diana'ya adrenalin verebilmek için 5 dakika durdu. En sonunda hastaneye getirilen Prenses, tüm müdahalelere rağmen sabah 4 sularında hayatını kaybetti.
Dodi Al Fayed'in babası Mohamed Al-Fayed, oğlunun ve Diana'nın öldürüldüğüne inandığını öne sürünce, komplo teorileri ortaya çıkmaya başladı. Mohamed Al-Fayed suçu Diana'nın eski kayınpederi Prens Phillip'in üzerine attı. Dodi Al Fayed'in babası Mohamed Al-Fayed, oğlunun ve Diana'nın öldürüldüğüne inandığını öne sürünce, komplo teorileri ortaya çıkmaya başladı. Mohamed Al-Fayed suçu Diana'nın eski kayınpederi Prens Phillip'in üzerine attı.
Bir görgü tanığına göre enkazdan hemen önce bir "ışık parlaması" görüldü. BBC'ye göre kısa süre sonra Paul Henri'nin kanındaki alkol seviyesinin alkol için yasal sınırın üç katı olduğu belirlendi. Daha ileri testler, alkol tüketiminden etkilenmiş olabilecek antidepresanlar da kullandığını ortaya çıkardı.
Kazadan yıllar sonra 2002'de Fransız Yüksek Mahkemesi, paparazzilere karşı suç duyurusunda bulunmayı reddederek soruşturmayı kapattı. 2004 yılında, Kraliyet Yargıcı Dr. Michael Burgess, Diana ve Fayed'in ölümleriyle ilgili yeni bir soruşturma açılacağını duyurdu. Ancak Dr. Burgess'in 2006'da istifa etti ve Ekim 2007'de kanıtlar Londra'daki Kraliyet Adalet Divanı'na sunuldu.
Paget Operasyonu olarak adlandırılan soruşturma altı ay sürdü. Bu soruşturmada 240'tan fazla tanık ve 10 milyon sterline mal olacaktı. En sonunda şoför Henri'nin dikkatsiz araba kullanması ve paparazilerin aracı kovalaması nedeniyle hem Diana hem de Fayed'in öldüğü sonucuna varıldı.
Guardian'a göre Mohamed Fayed, İngiliz istihbarat ajanlarının "ne olduğunu gerçekten bildiğini" iddia ederek oğlunun ve Diana'nın öldürüldüğüne olan inancını sürdürdü.
1999'da yaptığı bir röportajda, ölümlerin arkasında monarşinin olduğunu çünkü Müslüman bir adamın, prenslerin üvey babası olmasını istemediklerini söyledi.
Öte yandan, Prenses Diana'nın ölümüyle ilgili bir başka komplo teorisi ise "şeytan"dı. Aracın 13. direğe çarpmış olması, kimilerine göre şeytani bir durumdu ve Prenses Diana'nın ölümünde 'şeytanın parmağı' vardı. 13 sayısı kimilerine göre lanetli kabul ediliyor.