Bahar aylarında artan alerji için altın değerinde öneriler

Bahar aylarının gelmesiyle birlikte artan alerjik şikayetler hakkında hem uyarılarda hem de tavsiyelerde bulunan Uzm. Dr. Burcu Uzun Sarıgöl, bağışıklık sisteminin bu noktada çok önemli olduğuna dikkat çekti.Uzm. Dr. Burcu Uzun Sarıgöl, Alerjik bünyeli kişilerde özellikle bahar aylarında ağaçların yapraklanması ve çiçeklenmesi dolayısıyla polenlerin yaygınlaşıp havada uçuşması birçok soruna yol açıyor. Kızaran gözler, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı, boğazda gıcık hissi, öksürük hatta nefes darlığı ile kendini gösteren sıkıntılar genellikle üst solunum yolu enfeksiyonları ile karıştırılıyor. Bahar alerjisi polenler ile tetiklenir yani hassas bireylerin burun mukozası polenler ile temas edince vücutlarında birtakım karışık mekanizmalar çalışmaya başlar ve semptomlar ortaya çıkar” dedi ve uyarılarda bulundu. Alerjinin sorumlusunun bağışıklık sistemi olduğunu, polenlerlerin bağışıklık sistemi tarafından tehlikeli olarak algılanıp antikor adı verilen savunma sistemini harekete geçirdiğini belirten Dermatoloji Uzmanı, Uzm. Dr. Burcu Uzun Sarıgöl, ”Alerjik reaksiyonların başlamasıyla vücutta histamin salınımı olur. Bunun sonucu olarak da burun akıntısı, kaşıntısı, hapşırık, gözlerde kızarıklık, göz altında halkalanmalar ve öksürük gibi şikayetler meydana gelir” dedi ve alerjik şikayetlerin yaygınlaştığı bugünlerde bahar alerjisine karşı uyarılarda bulundu, alınabilecek etkili önlemler hakkında bilgi verdi. Özellikle su tüketiminin önemli olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Burcu Uzun Sarıgöl, “Yeterli su tüketimi vücudun işleyişi ve toksinlerin atılımında, bağışıklık sisteminin dengelenmesinde önemlidir. Vücut kilonuza göre, kilogram başına ortalama 40 ml. su içmeye dikkat edilmelidir. Çay ve kahve gibi içecekler ise sıvı alımı yerine geçmez. Aksine vücuttaki sıvının daha fazla atılımına yol açarak beden üstünde olumsuz etkiye sebep olur” dedi. Bağışıklık sisteminin düzgün çalışabilmesi için bağırsaklara da dikkat edilmesi gerektiğini aktaran Uzm. Dr. Burcu Uzun Sarıgöl, “Alerjiden sorumlunun olan bağışıklık sistemi olduğunu belirtmiştik ya bağışıklık sisteminin yüzde 80'inden de bağırsaklarımız sorumludur. Bağırsak mikrobiyotasının bozulmasına yol açan hazır, katkı maddeli endüstriyel beslenmeden uzak durun. Bağırsak sisteminin güçlenmesini sağlayan bol lifli ve probiyotik besinler tüketin. Örneğin; enginar, kefir, turşu, yoğurt, havuç, kabak, ceviz, badem gibi bağırsak dostu besinler alerjik reaksiyonlarla mücadeleyi güçlendirir. Soğan ve sarımsak aşırı mukusun azaltılmasına yardımcı olurken, C vitamini de alerji belirtilerini azaltır” şeklinde konuştu. Uyku saatlerine de dikkat çeken Burcu Uzun Sarıgül, “Kaliteli ve yeterli uyku bağışıklık sistemini güçlendirirken, alerji gibi bağışıklık sistemiyle ilgili problemlerde yardımcı olur. Özellikle gece boyunca vücudu toksinlerden uzaklaştırıp, kişiyi ertesi güne hazırlayan en güçlü antioksidan olan melatonin hormonu 23.000 - 3.00 saatleri arasında salgılanır. Bu nedenle bu saatlerde mutlaka uykuda olun” dedi. Bu süreçte toksinlerden uzak durulması gerektiğini söyleyen Sarıgül, “Sigara, alkol, parfüm, sprey, egzoz dumanı gibi toksinlerden uzak durmak vücutta toksin birikimini, karaciğerin yükünü azaltarak bağışıklık sistemine katkıda bulunur. Katkı maddeli gıdalar, saç boyaları, şampuanlar ve makyaj malzemeleri gibi toksinler de vücutta ayrıca yük oluşturarak bağışıklık sistemini olumsuz etkileyip alerjiyi tetikler. Gereksiz kullanılan antibiyotiklerde bağırsak dostu bakterileri yok ederek bağışıklık sistemini zayıflatır. Bu da alerji riskini artırır” ifadelerini kullandı. “Alerjiyi tetiklediğinden çamaşırları bulunduğunuz odada ve dışarıda kurutmayın” diyerek uyarılara ve tavsiyelerine devam eden Sarıgül, “Aksi takdirde bulunduğunuz odada çamaşır kurutmak deterjan kokusuna maruz kalmanıza ve alerjinin tetiklenmesine yol açacaktır. Özellikle bahar aylarında dışarıda çamaşır kurutmak da polenlerin çamaşırların üzerine yapışmasına ve bu yolla alerjik şikayetlerinizin artmasına neden olur. Kurutucu yoksa başka bir odaya asıp daha sonra odayı mutlaka havalandırın” dedi. Maskelerin polenlere karşı koruyucu olabileceğini de ifade eden Sarıgül, “Polenler sabah 05:00-10:00 arası yayıldığından bu saatlerde gerekmedikçe dışarı çıkmayın. Polenlerin yoğun olduğu zamanlarda evi havalandırmayın. Dışarı çıkarken ağzınıza ve burnunuzu kapatmak için polen maskesi takabilir, güneş gözlüğüyle de gözlerinizi koruyabilirsiniz” dedi. Son olarak eşyalar ve egzersiz konuları hakkında da tavsiyelerini aktaran Sarıgül, “Özellikle de yattığınız odada fazla eşya bulundurmayın. Pelüş oyuncak, halı ve battaniye gibi toz tutabilen eşyalar da alerjiyi tetikleyerek alerjik rahatsızlıkların artmasına yol açar. Nevresim takımlarınızı her hafta 60 derecede yıkamaya özen gösterin. Evinizde kedi, köpek varsa yattığınız odaya girmemesine dikkat edin. Evinizi sık sık süpürüp nemli bezle toz alın. Yüksek etkinlikte partikül yakalayıcı yani hepa filtreli klima kullanın ve hepa filtreli süpürge ile evi temizleyin. Eve gelir gelmez üzerinizi değiştirin ve ellerinizi gün içerisinde sık yıkayın. Düzenli egzersiz sağlıklı yaşam için her açıdan son derece önem taşımakta, bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlayarak alerjilerle mücadelede destek olmaktadır diyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.