Böbrek taşı erkeklerde daha sık görülüyor!

Böbrek taşlarının genellikle tek bir nedeni yok. Birçok faktör taş oluşum riskini artırıyor. İçilen su-sıvı miktarı ve taş oluşumu tetikleyen maddelerin idrarda bulunup bulunmaması ile bağlantılı. Böbrek taşları; idrarda kalsiyum, oksalat ve ürik asit gibi kristal oluşturan maddeler, idrardaki sıvının seyreltebileceğinden daha fazla yoğunlukta olması durumunda kristalleşme ve taş oluşumu ile ortaya çıkıyor. Böbrek taşının türünü-yapısını ve cinsini bilmek, taşın neden olduğu faktörlerin belirlenmesine yardımcı oluyor ve böbrek taşı riskinizi nasıl azaltabileceğiniz konusunda ipuçları veriyor. Bu yüzden böbrek taşının kimyasal analizi çok önem arz ediyor.Her yıl, bin kişiden 1 veya 2’sinde taşa bağlı böbrek sancısı-yani akut renal kolik görülüyor. Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Yanaral, erkeklerde kadınlara nazaran 3-5 kat fazla görülen böbrek taşlarının en önemli nedenlerini ailesel faktörler, az sıvı tüketmek, beslenme bozuklukları, fazla kilo ve doğumsal böbrek ve idrar yolu hastalıkları oarak sıralıyor. Böbrek taşlarının, erkeklerde kadınlara nazaran 3-5 kat fazla görüldüğünü söyleyen Doç. Dr. Yanaral, “Diyet, şişmanlık-obezite, bazı tıbbi durumlar ve bazı takviyeler ve ilaçlar böbrek taşlarının nedenleri arasındadır. Taşlar böbreklerden mesaneye kadar idrar yollarının herhangi bir bölümüne yerleşebilir. Genellikle, idrar fazla konsantre hale geldiğinde taşlar oluşur ve minerallerin kristalleşmesine ve birbirine yapışmasına neden olur. Böbrek taşlarının düşmesi oldukça ağrılı olabilmektedir ve zamanında fark edilirse genellikle böbreklerde kalıcı bir hasara neden olmaz. Duruma göre, böbrek taşını düşürmek için ağrı kesici ve bol su içmek gereklidir. Bazı durumlarda ise, örneğin, taşlar idrar yoluna takılırsa, böbrek çalışmasında bozulma başladıysa, beraberinde idrar enfeksiyonu eşlik ediyorsa veya komplikasyonlara neden olursa ameliyatla müdahale gerekebilir. Taşların nüks etme riski yüksekse, tekrarlayan böbrek taşı riskini azaltmak için önleyici tedaviler önerilmelidir. Böbrek taşlarının nedenleri arasında, ailesel (genetik) faktörler, dehidrasyon, az sıvı tüketmek, diyet-beslenme bozuklukları (fazla karbonhidrat ve hayvansal protein tüketimi), obezite-şişmanlık, doğumsal böbrek ve idrar yolu hastalıkları, sindirim sistemi bozuklukları, metabolik ve hormonal faktörler ve bazı ilaçlar bulunmaktadır.” diyor. Böbrek taşlarının; kalsiyum taşları, strüvit taşları, ürik asit taşları ve sistin taşları olarak çeşitleri bulunuyor. Böbrek taşlarının belirtileri arasında; kaburgaların altında yan ve sırtta şiddetli ve keskin ağrı, alt karın bölgesine ve kasıklara yayılan ağrı, idrar yaparken ağrı veya yanma hissi, pembe, kırmızı veya kahverengi idrar, bulanık veya kötü kokulu idrar, sürekli idrara çıkma, normalden daha sık idrara çıkma veya az miktarda idrar yapma ihtiyacı, mide bulantısı ve kusma ve enfeksiyon varsa ateş ve titreme bulunuyor. Böbrek taşı tedavisi için böbrek taşının durumunun analiz edilmesi gerekiyor. Çünkü bütün taşlara tedavi gerekmiyor. Eğer taş şikâyete neden oluyorsa, böbrek çalışmasını bozduysa ve doğal yollarla idrardan düşmüyorsa tedaviye ihtiyaç doğabilir. Herhangi bir rahatsızlığa sebep olmayan küçük boyuttaki taşlar için genellikle tedaviye gerek görülmüyor, böbrek ve taşın durumunu değerlendirmek ve kötüye gitmediğinden emin olmak için düzenli kontroller yeterli oluyor. Ancak taşın idrarla atılması muhtemelse, bu süreyi kolaylaştıracak ilaçlar verilebiliyor. Buna konservatif tedavi denir.Kişideki böbrek taşı büyükse ve daha da büyümeye devam ediyorsa, sık ve şiddetli ağrı yapıyorsa ve böbrek fonksiyonlarına engel oluyorsa, enfeksiyon ve kanama neden oluyorsa taşa müdahale yani aktif tedavi gerekiyor. Günümüzde teknolojinin gelişmesi ile birlikte taş ameliyatları endoskopik (kapalı) yöntemler ile yapılabiliyor ve hastala hastanede kısa süreli kalıyor, hızlı şekilde normal hayatlarına dönüşleri sağlanabiliyor.