Cildinizde baharı hissetmek için 4 önemli püf noktası

Soğuk kış günlerinden sonra gelen bahar hem vücudumuzu hem de cildimizi yenilemenin de anahtarı oluyor. İşte uzmanından cildinizi bahara hazırlamanın püf noktaları... Kış aylarında cildimiz soğuk, nemsiz ve kirli havaya maruz kalıp kuruyor, parlaklığını ve canlılığını yitiriyor. Özellikle sorunlu bir cilde sahipsek ya da cildimizin bakımına ve beslenmemize özen göstermiyorsak cildimiz daha da sorunlu hale geliyor; bazı cilt hastalıklarının şiddeti artıyor. Birçok dermatolojik işlemin yaz aylarında yapılması tercih edilmediğine dikkat çeken Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Dr. Canan Savaş İyigün, içinde bulunduğumuz bahar aylarının cildimizi yenilemek için altın bir fırsat olduğunu belirterek önerilerini paylaşıyor. Cildimizin güzel ve sağlıklı görünmesi için iyi bakım şart. Bunun da başlıca 4 yolu var: •Temizlik: Sıcak su cilt kuruluğunu artıran en önemli faktörlerden biri olduğundan yüzünüzü ve vücudunuzu temizlerken ılık su tercih edin ve cildinize nazik davranın. Ayrıca cildinize uygun temizleyici ve sabunlar kullanın.•Nemlendirme: Çoğu kişi kendini kuru veya yağlı bir cilde sahip olmakla tanımlar. Gerçekte ise bu iki durum birbirinin zıttı değildir. Özellikle soğuk ve nemsiz hava, uygun olmayan şekilde cildi temizlemek ve yağ dengesini sağlamaya çalışırken kullanılan bazı ürünler veya ilaçlar nedeniyle nem dengesi bozulabilir. Nemlendirici krem kişiye ve cilt özelliklerine göre seçilmeli ve özellikle temizlikten sonra cilde uygulamalıdır. •Anti aging uygulamalar: Yaşınıza ve cildinize göre onarıcı etkili cilt bakım ürünleri kullanabilirsiniz.•Güneşten korunma: Kış aylarında cilt birçok dış etkenden etkilenirken UV ışınları da cilde farklı şekillerde zarar verebiliyor. Örneğin düşük enerjiye sahip ve camdan da geçebilen UVA ışınları güneş alerjilerine sebep olabiliyor. Yüksek enerji seviyesine sahip ve güneş yanıklarından sorumlu morötesi UVB ışınları ise yazın daha fazla etkili oluyor. Bu nedenle özellikle hassas, beyaz tenli ve lekeli ciltli kişiler güneş kremlerini ihmal etmemesi gerekiyor. Bunun için de bir dermatologdan da yardım almakta fayda var. Cildimiz vücudumuzdaki en büyük organ. Sağlıklı beslenme de cildimizin ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri sağlamak için ilk şart. Bu nedenle aşırı kahve, gazlı içecekler, fast food gibi yiyeceklerden uzak durulması gerek. Bol su içmek, alkol ve sigaradan uzak durmak, düzenli ve yeterli uyumak, stresi azaltmak ya da yönetmeyi öğrenmek ve spor yapmak cilt sağlığı için de çok önemli. Özellikle açık havada yapılan en az 40 dakika süren yürüyüşler kan dolaşımını hızlandırıp, cildin daha ışıltılı görünmesini sağlıyor. Saç bakımı için özellikle boyalı saçlar için nem maskeleri ve kremler fayda sağlıyor. Çok sıcak fön uygulamalarından da kaçınmak gerekiyor. Yaz yaklaşırken saçları güneş, tuz ve klordan da korumak gerekiyor. Soğuk ve nemsiz havalar ciltte olduğu gibi tırnaklarda da kurumayı artırıyor. Tırnakların kuruyup kırılmaması için fazla su, sabun ve deterjandan, sıcak sudan ve kimyasal maddelerden kaçınmak gerekiyor. Nemlendirici krem ve özel içerikli bakım kremleri tırnak bakımına yardımcı oluyor. Bazı hastalıklar güneş ışınlarıyla doğrudan ilişkili. Halk arasında güneş alerjisi olarak da adlandırılan bir durumda, güneş gören alanlarda güneş sonrası 30 dakika ile 3 gün arasında gelişen kırmızılık, kabarıklık, bazen küçük su toplamaları görülüyor. Kaşıntılı seyreden bu durum genelde her yıl tekrarlıyor. Bazen de deriye temas eden otlar, incir yaprakları, parfümler, parfümlü şampuanlar, sabunlar gibi kozmetikler gibi maddeler de bu duruma neden olabiliyor. Güneş koruyucu kullanılsa dahi güneş ışığının giysilerle bloke edilmesi en önemli ve güvenli yoldur. Bu sorunlardan korunmak için giyinmek, şapka ve gözlük kullanmak tavsiye ediliyor. Havalar serinledikçe daha kalın giyinmeye başlasak da ilkbaharda gün içinde ve kapalı alanlarda çok farklı ısı dereceleri görülebiliyor. Tek ve kalın bir kat yerine ince birkaç kat giyinmek tüm bu ısı değişimlerine daha kolay uyum sağlamamıza ve terleme ve nemli kalma ile artan isilik, pişik, mantar vb. cilt sorunlarından korunmamıza yardımcı oluyor. Kıyafetlerin pamuklu, rahat ve bol kesimli; ayakkabıların da rahat ve geniş olması tavsiye ediliyor. Dar ve rahatsız, kapalı ayakkabılar giymek ayak şişlikleri, tırnak batması, mantar oluşumu gibi sorunlara neden olabiliyor. Yüzde mimik çizgileri, sarkma, lekelenme, damar genişlikleri oluşmuşsa veya kişi tüm önlemlere rağmen halen mat bir cilde sahipse mutlaka dermatoloji uzmanına başvurması öneriliyor. Kişiye özel tedavi protokolleri ve uygun dermokozmetik ürünlerle daha sağlıklı ve genç görünmek mümkün oluyor. Daha etkili yöntemler istendiğinde botulinum toksin, mezoterapi, dolgu, kimyasal peeling ve lazer tedavileri tercih edilebiliyor.