Cüneyt Arkın'ın ilk eşi Dr. Güler Mocan'dan olan kızı Filiz Cüreklibatır’ın miras davasında keşif kararı!
![](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/6651795651350085be2298fa.jpg)
Cüneyt Arkın Psikiyatrist Dr. Güler Mocan ile 10 yıl evli kaldı ve bu evliliğinden Filiz adında bir kızı oldu. Sinemanın usta ismi Cüneyt Arkın'ın ölümünden sonra ilk eşinden olan kızı Filiz Cüreklibatır'ın, mirastan mal kaçırdıkları ve pay alamadığı iddiasıyla Arkın'ın ikinci eşi Betül Cüreklibatır ve iki erkek kardeşine açtığı davada tanıklar ocak ayında dinlenmişti. Duruşmada tanık olarak dinlenen oyuncu Nuri Alço, o dönemlerde Yeşilçam aktörlerinin yüksek bir gelir elde etmediğini anlatarak "Kayınpederi olmasaydı Cüneyt Arkın'ın geçinmesi mümkün değildi" demişti. Filiz Cüreklibatır’ın mal kaçırdıkları ve mirastan pay alamadığı iddiasıyla üvey annesi Betül Cüreklibatır ile iki erkek kardeşine açtığı davanın yeni duruşması önceki gün yapıldı.
![](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/6651795d51350085be2298fe.jpg)
Cüneyt Arkın'ın ailesi ve kızı Filiz Cüreklibatır yaklaşık iki yıldır miras davasıyla gündemde. 28 Haziran 2022'de vefat eden Cüneyt Arkın’ın mirası mahkemelik olmuştu. Arkın’ın vasiyetnamesine ilk eşinden olan kızı Filiz Cüreklibatır itiraz etmişti.
![](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/6651795d51350085be229900.jpg)
Filiz Cüreklibatır mirastan mal kaçırdıkları iddiasıyla üvey annesi Betül Cüreklibatır ile kardeşleri Murat Cüreklibatır ve Kaan Polat Cüreklibatır’a ‘tenkis’ (ölüme bağlı tasarruf) davası açmıştı.
![](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/66517a3551350085be22990c.jpg)
Ocak ayındaki duruşmaya katılıp Cüneyt Arkın'ın eşi Betül Cüreklibatır adına tanıklık yapan oyuncu Nuri Alço, Arkın'la Eskişehirli olmaları nedeniyle sinemaya girmeden önce tanıştıklarını belirterek "Cüneyt Arkın ile en son 1981 yılında 'Katiller de Ağlar' isimli filmi çekmiştim."
![](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/6651795d51350085be2298fc.jpg)
"O dönem Cüneyt Arkın'ın üç adet film karşılığı 10 bin TL ücret aldığını hatırlıyorum. Bu parayla bir taşınmaz alınmayacağını iyi hatırlıyorum. Olsa olsa eski model bir araba parasına denk gelirdi."
![](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/66517a7351350085be22990e.jpg)
"O dönemlerde Cüneyt Arkın, kayınpederi olmasaydı geçinmesi mümkün değildi. Eşi Betül hanımın yardımlarıyla evde figürasyon ekibine ve kavgacılara yemek dağıtırdı, bakar ve gözetlerdi. Bunlar için de masraf gerekirdi. Cüneyt Arkın'ın Silivri ve Levent'teki evi ile bir arabası olduğunu biliyorum. Eşi Betül hanımın babasından gelen bir malvarlığı vardı" demişti.
![](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/66517a9851350085be229910.jpg)
Yeşilçam aktörlerinin o dönemlerde yüksek bir gelir elde etmediğini vurgulayan Alço, "O dönemde aktörler tüm giysilerini kendileri alır, minibüslerle setlere giderdi. Cüneyt Arkın'ın telif hakkı ve geliri de söz konusu değildi. O dönem oyuncularından Kemal Sunal da öldükten sonra, eşinin başvurusu sayesinde telif hakkı kazanmıştır. Cüneyt Arkın, sinemadaki çalışmaları neticesinde birtakım ciddi sakatlıklar geçirmişti. Sigortası olmadığı için tedavi görerek tüm masraflarını ve sağlık harcamalarını cebinden karşılamıştır."
![](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/66517ab551350085be229912.jpg)
"Cüneyt'in sürekli kortizon kullandığını ve masraflar yaptığını biliyorum. Sağlık problemleri yaşadığı dönemlerde de eşi ve oğullarının kollarına girerek ilgili yerlere giderdi. Tarık Akan'ın cenazesine dahi bu şekilde gitmiştir. Cüneyt Arkın'ın eşi ya da oğulları tarafından herhangi bir şekilde baskı yapıldığını duymadım. Cüneyt'in vefatına kadar akli melekeleri yerindeydi. Her şeyi açıkça anlayabiliyor, konuşması iyi bir şekilde hayatını idame ettiriyordu. Son anına kadar baskı yoluyla algılamasının azaltılması ve kendisine baskı kurulabilecek bir algı olmadığını hatırlıyorum" şeklinde konuşmuştu.
![](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/6651795d51350085be229906.jpg)
Duruşmada Filiz Cüreklibatır için tanıklık eden eski eşi Yalçın Canlı, "Eski eşim babasına hep ulaşmaya çalıştı, ancak hep zorluk çekti" demişti. Eski eşi ile babasının arasında 2010 yılından sonrasında samimi bir şekilde iletişim kurulduğunu söyleyen Canlı, "2016 Haziran ayında da ben, kızım, eski eşim, Cüneyt Arkın, eşi Betül hanım ve iki oğlu, Etiler'deki evin lokalinde birlikte yemek yedik."
![](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/6651795e51350085be22990a.jpg)
"Herkes gayet iyi anlaşıyordu. O dönemki telefon görüşmemizde Betül hanımın Cüneyt Arkın ile kızının görüşmesini istemediği kanaatine vardım. Bunun dışında Betül hanım ile iki oğlunun Cüneyt Arkın ile kızının görüşmesine engel olduklarını görmedim. Biz Filiz ile evlendikten sonra Cüneyt Arkın bir defa evimize gelerek bizi tebrik etti. Cüneyt Arkın'ın kızına maddi olarak herhangi bir yardımda bulunduğunu ve herhangi bir mal verdiğini duymadım" diye konuşmuştu.
![](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/66517bdc51350085be229914.jpg)
Mahkeme, dinlenmeyen tanıkların dinlenmesine ve Cüneyt Arkın'ın rol aldığı tüm yapımların reklam, film ve diziyle ilgili kurumlara yazı yazılmasına karar vererek duruşmayı ertelemişti.
![](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/6651795d51350085be229908.jpg)
Şimdi ise İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde bir yıldır devam eden davanın duruşmasına davacı Filiz Cüreklibatır ile davalı üvey anne Betül Cüreklibatır ve oğlu Kaan Cüreklibatır avukatlarıyla birlikte katıldı.
![DEĞER TESPİTİ İÇİN KEŞİF YAPILACAK](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/6651795d51350085be229902.jpg)
DEĞER TESPİTİ İÇİN KEŞİF YAPILACAK
Kelebek'ten Özge Eğrikar'ın haberine göre; mahkeme, Cüneyt Arkın’ın vasiyetnamesinde belirttiği ve uzun yıllar yaşadıktan sonra satılan 3’üncü Levent’teki villaya değer tespiti için üç uzman bilirkişi eşliğinde keşif yapılmasına hükmetti.
![](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/6651795d51350085be229904.jpg)
Cüneyt Arkın’ın 1972 yılında evlendiği Betül Cüreklibatır’dan Murat ve Kaan adlı iki oğlu var.
![](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/66517cd351350085be22992f.jpg)
Dr. Güler Mocan POSTA'ya verdiği röportajda Cüneyt Arkın'ı şu sözlerle anlatmıştı:
"1960’taki ihtilalden hemen sonra üniversitenin bahçesinde yapılan gösteriler esnasında biri bana bakıp duruyor. Yakışıklı bir genç, dikkatimi çekti. Üç sınıf büyüğüm olan rahmetliyle o gün tanıştık ve yakınlaştık. Aşık olduk birbirimize. 1961’de nişanlandık. 1962’de de evlendik. O, okulu bitirdi ve memleketi Eskişehir’e gitti. Arada ben Eskişehir’e, o İstanbul’a gidip geliyoruz… Bir süre bu şekilde idare ettik. Sonra ona artistlik teklifi geldi. Çok yakışıklı bir adamdı zaten. Çok seviyorduk birbirimizi, evliliğimiz 10 yıla yakın sürdü ama sonra yürümedi."
![İLİŞKİMİZ AYRILA BARIŞA YILAN HİKAYESİNE DÖNMÜŞTÜ...](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/66517cd351350085be22992b.jpg)
İLİŞKİMİZ AYRILA BARIŞA YILAN HİKAYESİNE DÖNMÜŞTÜ...
Güler Mocan Cüneyt Arkın'ı şu sözlerle anlatmıştı:
"1960’taki ihtilalden hemen sonra üniversitenin bahçesinde yapılan gösteriler esnasında biri bana bakıp duruyor. Yakışıklı bir genç, dikkatimi çekti. Üç sınıf büyüğüm olan rahmetliyle o gün tanıştık ve yakınlaştık. Aşık olduk birbirimize. 1961’de nişanlandık. 1962’de de evlendik. O, okulu bitirdi ve memleketi Eskişehir’e gitti. Arada ben Eskişehir’e, o İstanbul’a gidip geliyoruz… Bir süre bu şekilde idare ettik. Sonra ona artistlik teklifi geldi. Çok yakışıklı bir adamdı zaten. Çok seviyorduk birbirimizi, evliliğimiz 10 yıla yakın sürdü ama sonra yürümedi."
![](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/66517cd351350085be22992d.jpg)
"Baktım yürüyecek bir evlilik değil. Beyoğlu Balo Sokak’ta bir evimiz vardı. O işsizdi, paramız yoktu, mecburi hizmetten dolayı doktorluk da yapamıyor. Sadece ben çalışıyordum. Zor günler geçirdik. Küstük, barıştık derken yılan hikayesine döndü ilişkimiz. 1968’de kızım Filiz üç aylıkken bir gece epey olaylar çıktı, hatta o dönemin gazetelerinde yer buldu."
![İKİ ARKADAŞIYLA BABAMIN EVİNİ BASTI](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/66517cd251350085be229927.jpg)
İKİ ARKADAŞIYLA BABAMIN EVİNİ BASTI
Dr. Güler Mocan o akşam yaşadıklarını da şöyle açıklamıştı:
"Annemlerdeyim, ertesi gün doğum günüm ve ailece bir kutlama yapacağız. Cüneyt’in de gelmesi lazım ama set işlerinden gelip gelmeyeceğini bilmiyoruz. Biraz da aramız açık. Derken gece saat üç gibi kapı kırıldı. Rahmetli, kendi gibi iki oyuncu arkadaşıyla babamın evini bastı. Üçü de zil zurna sarhoş ve makyajlı. Ne yaptıklarının farkında bile değiller. Dut gibi sarhoşlar. Annem çığlık atıyor, Cüneyt çocuğu alıp götürmeye çalışıyor. Aldı götürdü tabii, onun gücüyle bizim gücümüz bir mi?"
![](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/66517cd251350085be229925.jpg)
"26 yaşındayım. Babam yaşlı zaten. Kimsenin onu durduracak gücü yok. Kızımız Filiz 3 aylık… Cüneyt tarumar etti ortalığı. Şubat’ın 2’si. Hava buz gibi."
"O gecenin sabahında babam bana, “Artık bu kaçıncı rezalet? Bu adamla devam edecek misin?” diye sordu. Alkol problemimiz vardı. Annem asla boşanmamı istemiyordu. “Bir kez daha düşün” dedi. Ama takatim yoktu. Ertesi sabah mahkemeye verdik onu. Bir tek annem şahit olmadı çünkü Cüneyt’i çok seviyor ve asla boşanmamı istemiyordu."
Evliliğinde şiddet olup olmadığı sorusuna ise şöyle cevap vermişti:
Yoktu. Çünkü ben eğitimliydim ve “Bana elini sürersen seni mahvederim” demiştim daha ilk kavgamızda… Ondan ürktü, cesaret edemezdi.
![KIZIM, BABASINI HEP SEVDİ CENAZESİNE DE KATILDI](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/66517cd251350085be229928.jpg)
KIZIM, BABASINI HEP SEVDİ CENAZESİNE DE KATILDI
Kızıyla Cüneyt Arkın'ın görüşüp görüşmediğini ise şöyle anlatmıştı:
Zaman zaman görüştüler. Kırgınlıklar vardı ama 30’undan sonra o da kalmadı. Seviyordu babasını. Sonra Filiz evlendi hatta çocuğu oldu. Torunum da dedeye benziyor, ata meraklı. Kızım babasını her şeye rağmen çok sevdi ve cenazesinde de vardı.
![](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/66517cd151350085be22991f.jpg)
Dr. Güler Mocan miras davası hakkında ise konuşmak istemediğini şu sözlerle belirtmişti:
Hayır, daha fazla konuşmak istemiyorum. Bu kitap bu yaşadığımız acıların da bir ürünü. Ben bunları ilk kez anlatıyorum. Cüneyt Bey’in ölümüne tabii ki çok üzüldüm, neticede o bir insan. Artistten önce bir doktor, meslektaşım. Ayrıca kızımın da babası. Allah rahmet eylesin.
![](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/66517cd151350085be229921.jpg)
10 Mart 1968 tarihli mektuba göre; Cüneyt Arkın, göremediği kızına hasretle sesleniyor. İşte efsane sanatçının kızına yazdığı mektup...
"Canım yavrum Filiz'im. Sana bunları yazmamın bir sebebi var. Bugün 10 Mart 1968, Kurban Bayramı'nın birinci günü. Bugün yine annen seni bana göstermedi. Telefonları yüzüme kapatıyor, mektuplarımı okumuyor. Senden ayrıları iki ay oldu. Seni bin yıl görmemiş gibi özledim."
![](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/66517cd251350085be229923.jpg)
"Artık tatlı yüzün, yavaş yavaş hafızamdan siliniyor. Göğsüme dokunan o küçücük elinin sıcaklığı azaldı. Günlerdir cehennemin dibindeymiş gibi acılar içindeyim. Bin kere adını fısıldadım. Bin kere Allah'a dua ettim seni bana göstersin diye. Korkular içinde sana geldim. Bana kapıyı açmayacaklarını bile bile."
"Eve karı-koca iki dostumu gönderdim. Ben de köşede bekledim. Kadın hamileydi, yüzü çilli, şefkatli bir çocuk beklemenin mutluluğu içindeydi. Ama benim kadar korku içindeydiler. Teyzelerin onları kovmuş. Annen seni pencereden olsun görmeme razı olmamış."
![ACI ÇEKİYORDUM VE YALNIZDIM](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/66517ccc51350085be22991b.jpg)
'ACI ÇEKİYORDUM VE YALNIZDIM'
"Sen teyzenin kucağındaymışsın, mavi dantelli bir elbisen varmış. Tatlı tatlı gülüyormuşsun. Yaramazlık yapıp utanıyor sonra başını saklıyormuşsun. Bir babadan çocuğunu hangi kuvvet ayırır."
"Buna hangi yürek razı olur? Hangi kötülük böyle bir sevgiyi yener? Bütün duygularım ölmüş gibiydi dönerken. Dünyanın bütün kurşunları yüreğime sıkılmış gibiydi. Bir annenin katılığını, duygusuzluğunu, gaddarlığını neyle izah edecektim. Annenin son iki yıldır bana gösterdiği korkunç sahnelerde kendisinden çok teyzem Gül'ün ve çevresinin payı vardı. Mahkeme haberlerinde çıkan resimlerinde şaşkın, biraz öç almışlığın rahat tebessümündeki acıyı yine ancak ben çözebilirim. Çocuğum bunlar bizim yazımız, kaderimiz. Ama anne bir elini uzatsa kurtulacaktım. Evet, yavrum acı çekiyordum ve yalnızdım. Annenin bende güç bildiği, kıskandığı her şey, şöhretim ve param beni dünyada yalnız bırakmıştı. Çünkü suçlarımda, zaaflarımda samimi idim. Suçluydum ama sahte değil, içten pazarlıklı değil, cimri değil."
![ÖLÜMÜME RAZI OLACAK KADAR TÜKENMİŞTİM](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/66517ccc51350085be229917.jpg)
'ÖLÜMÜME RAZI OLACAK KADAR TÜKENMİŞTİM'
"Annenle aramızda büyük bir ayrılık da Türk sinemasını asla önemsememesinden ileri geliyordu. Ona göre yaptığım bütün iş basit ve aşağılayıcı bir şeydi. Teyzelerin de aynı şeyi düşünüyorlardı. İşimi kazanmak anneni kaybettiriyordu bana. Görüyorsun yavrum, anneni kazanmak, işimi kazanmak anneni kaybettiriyordu bana. Yapayalnızdım, yine de anneni delice seviyor ve dayanıyordum. Annen dışarıda görev almak istiyordu. Kırklareli'ne tayini çıktı. 'Kendime güvenim gelir, oyalanırım' diyordu. Doğru söylemediğini biliyordum. Gitmek istemiyordu ama 'Gitmem gerekiyor' diye dayatıyordu. Neden gittiğini ve neden gittiğini kesin olarak bilmiyordu. Ama o günler ölümüme bile razı olacak kadar bezgindim, tükenmiştim."
![ANNENİ ASLA AFFETMEYECEKSİN](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/66517ccc51350085be229919.jpg)
'ANNENİ ASLA AFFETMEYECEKSİN'
"Yokluğunun acısını iki gün sonra duydum ama artık çok geçti. 'Bana dön' diye yalvarmam lazımdı ama yapamadım. Elimin kolumun neden zincirlendiğini, utanç ve azap içinde ona yazdığım mektupları neden yırttığımı, Kırklareli'ne gitmeyip neden bin kere yoldan döndüğümü yalnız annen ve teyzen biliyor. İleride sen de bileceksin ve anneni asla affetmeyeceksin. Annen aşkımızın eserlerini yıkmayı, benimle savaşıp beni rezil etmeyi artık görev bilmişti. Bense hala birleşmeyi ve kötü bahtımıza karşı gelmeyi teklif ediyordum. Çünkü annenin nasıl büyük aşk, bağışlama, verme, toprak kadar sabır, tevekkül ve inanç olduğunu yalnız ben biliyorum. Sanki o benimle doğdu, benimle ölecek. Ah çocuğum! Nedir bu iğrençlikler, sessizce sevmek ve bağışlamak varken."
![](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/66517ccd51350085be22991d.jpg)
"Ben suçlarımı ve onun suçlarını bilerek geleceğe güvenle, erkekçe, dostça, arkadaşça, insanca, yiğitçe bakarak yalnız onu seviyorum. Yalnız onun yarattığı ve yapayalnız bırakmak istediği sevgiyi kurtarmaya çalışıyorum. O ise sevgiyi bağlı kalmayı küçük gördü ve şimdi benden daha yalnız. Artık ona 'Allahaısmarladık' diyebilirim. Baban Cüneyt Arkın."