Kış aylarının favorilerinden olan sıcak çikolata, kimi zaman film izlerken kimi zaman da karlı bir günde bir kafeye sığındığımızda tercih ettiğimiz ilk seçenek oluyor. Çok sevilen ve sık tüketilen bu içecek, farkında dahi olmadan ömrümüzden yiyor. www.posta.com.tr Sıcak çikolata, içerisindeki yoğun şeker miktarının yanı sıra toz hâlinde kimyasal koruyucular da bulunan bir besin kaynağı olarak biliniyor. Sık tüketildiğinde diyabet başta olmak üzere pek çok rahatsızlığa davetiye çıkaran sıcak çikolata, her yaştan insanın favorisi olsa da uzak durulması gereken içecekler listesine ilk 10'dan giriyor. Tüketilen alkollü içecekler de vücudun her bir zerresine ciddi anlamda zarar veriyor. Sinir sistemi başta olmak üzere mide, karaciğer gibi organları yakından etkileyen alkollü içecekler, ileride Parkinson, Alzheimer gibi hastalıklara yakalanma riskini artırıyor, siroz gibi organ yetmezliğine varan hastalıkları çok daha yaygın hâle getiriyor. Meyve ne kadar zararlı olabilir ki? diye düşünüyorsanız cevabı kutu meyve sularında bulabilirsiniz. Çürümüş, ezilmiş meyvelerin konsantreleri kullanılarak yapılan kutu meyve suları, pazarlama stratejisi ile son derece vitaminli ve sağlıklı lanse edilse de içeriğinde kimi zaman %10 oranında meyve özütü bulmak bile mucize sayılıyor. Meyvelerle alakası dahi olmayan, tatlandırıcılar ve çeşitli koruyucu maddeler ile doldurulan kutu meyve suları, uzun vadede kanser gibi ciddi rahatsızlıkların risklerini de artırıyor. Savaş dönemi hatırası, şimdilerde kahveleri çok daha leziz ve yumuşak bir hâle getirmek için kullanılıyor. Elbette kullanılan bu leziz tozlar, gerçek sütün yerini tutmuyor. Uzmanlar ömürden yiyen bu ürün yerine doğal süt kullanmaya yönelinmesi gerektiğini söyleyerek herkesi ciddi riskler konusunda uyarıyor. 2000'li yılların favorileri arasına girmeyi başarmış, bir neslin en sevdiği içecek olarak anılan enerji içecekleri de hızla ve etkili bir şekilde vücuttaki şeker oranını yükselterek enerji veriyor. Bu aniden verilen enerjinin geri dönüşü ise organlar için bir hayli ağır olabiliyor. Mideyi tümüyle tahrip eden, böbreklerde su tutan enerji içecekleri nedeniyle gastrit, ülser başta olmak üzere pek çok rahatsızlık ortaya çıkıyor. Aşırı tüketimde baş ağrısı gibi etkiler de yapan enerji içecekleri, bağımlılık riskinin en yüksek görüldüğü içecekler listesinde de ilk sıralarda görülüyor. Uzmanlar özellikle ebeveynleri çocuklarını bu içecekten uzak tutmaları konusunda uyarıyor. Onu Kelis'in ünlü şarkısı ile 2003'ten beri biliyor, severek tüketiyoruz. En sevilen tatlı içeceklerin başında gelen milkshake, şarkıda da söylendiği gibi herkesi çevresinde toplamak için yeterli oluyor. Çok sevilen, özellikle gençlerin ve çocukların sık tükettiği bu içecek de tıpkı diğerleri gibi adeta bir zehir. İçerisindeki şeker oranı ile böbrekleri ve karaciğeri bitiren milkshake, aynı zamanda hazır toz paketler hâlinde alındığında içerisindeki çeşitli kimyasallarla çok daha tehlikeli hâle geliyor. Tabii ki listenin en tehlikelisi kola! Severek tükettiğimiz ve sık sık yemeklerin yanında içtiğimiz bu içecek, masum görüntüsünün aksine pek çok hastalığa yol açıyor. Diyabet başta olmak üzere vücudun hemen hemen tüm organlarına zarar veren kola, içeriğindeki şeker oranı ve karbondioksit ile mide, karaciğer, yemek borusu gibi önemli vücut parçalarını tahrip ediyor. Asit oranı yüksek olan kolayı sık tüketenlerin ömründen en az 10 yıl gittiği de araştırmalarla kanıtlanıyor. Bu içeceği tüketmek yerine doğal maden suları, sodalar içmek hem hazmı kolaylaştırıyor hem de vücuda mineral ve vitamin takviyesi sağlıyor.