Giriş
Duygusal bağımlılığın üstesinden nasıl gelinir?
Bağımlılık, insanların sağlıkları ve esenlikleri için tehlikeli olabilecek faaliyetlere sürekli katılımını açıklamak için kullanılan bir terimdir. Alkolizm, sigara içme, uyuşturucu kullanımı, aşırı yeme ve kumar gibi uygulamalar, insanların eğlence amaçlı yaptıkları yasa dışı faaliyetlerden bazılarıdır. Duygusal bağımlılık ise, bazı insanlarda görülen daha az bilinen bir bağımlılık şeklidir. Peki, duygusal bağımlılık nedir? İlişkinizi nasıl etkiler? / ÖZEL
Her zaman duygularına bağımlı olan insanlar kendilerine acımaya başlarlar ve bu da karar verme güçlerini etkileme eğilimi gösterir. Rasyonellikten yoksun oldukları için kusurlu olmadıkları alanlarda dahi kendilerini mağdur etmeye başlarlar. Duygusal olarak bağımlı bir kişinin belirtisi, sık sık ağlama, organizasyonda zorluk, verimli uygulamalara katılmama ve ilişkileri sürdürmede zorluklar gibi davranışları içerir.
Bu nedenle karamsar düşünce döngüsünü kırmak ve hayata daha parlak tarafından bakmak gerekiyor.
Duygusal bağımlılık ilişkinizi de olumsuz yönde etkiler.
Duygusal bağımlılığa sahip kişiler yoğun ayrılık kaygısı yaşarlar. Bu ilişkileri doğrudan etkiler.
İlişki dinamikleri iki kişi üzerine kuruludur. İlişkilerde "biz" olmak güzel olsa da her iki tarafında kendi hayatlarını sürdürebilmesi, kendi özel alanlarını koruyabilmesi ve doğru sınırlar çizebilmesi uzun vadeli güzel bir ilişki için çok önemlidir.
Duygusal bağımlılık, kişilerin kendi hayatlarını sürdürebilmelerini engeller ve özellikle "cicim ayları" olarak nitelendirebileceğimiz ilk dönem geçtikten sonra ilişkilerde sorunlar yaşanır.
Duygusal bağımlılık, mantığı tamamen devre dışı bırakan, histerik hareketleri beraberinde getirir.
Sadece duygularla hareket etmek, ilişkiye körü körüne bağımlı olmak ve kopma ayrılma korkusu yaşamak günlük hayatı da olumsuz yönde etkiler.
Ayrıca, duygusal bağımlılar, karar ve eylemler için değerler ve temeller hiyerarşisinde duygularını en önemli olarak görerek tepkilerini ve seçimlerini destekler ve haklı çıkarırlar.
Duygusal bağımlılıkların pençesinden kurtulmak için uzmanlar özellikle üç noktaya dikkat çekiyor.
Duyguları uygun rollerinde tutma başarısı, aşağıdakilerin kabul edilmesi ve kabul edilmesiyle başlamalıdır:
- Yönlendirici bir davranış ve karar verme modu olarak duyguların önemi ve sınırlamaları hakkında gerçekçi bir görüş
- Etkili kendi kendini düzenleyen sinir sistemi ve beyin işleyişi
- Kendi kendini yatıştırma becerileri ve rutinleri
Peki, bunlar tam olarak ne anlama geliyor?
Duygusal öz-düzenleme, bireysel sağlık ve toplum bakımı için kritik öneme sahiptir. Herhangi bir bağımlılıkta olduğu gibi, duygusal bağımlılık da tırmanabilir, böylece özdenetim, haysiyet ve başkaları için düşünme ve fedakarlık yapma kapasitesini karalayabilir.
- Duygusal alışkanlığınızı tanımlayın: Duygusal bağımlılık, her zaman sizin bir parçanızmış gibi hissettirebilir. Bununla birlikte, günlük yaşamın ayrıntılarında kendinizi gözlemledikçe, tepkilerinizin kalıplarını göreceksiniz. Bu duygusal alışkanlıkları fark ettiğinizde, ilerlemeye hazırsınız demektir.
- Beyninizin ödül sistemini yeniden düzenleyin: İster meditasyonlar ister günlük onaylamalar yoluyla olsun, amacınız gerçek değişim üretme gücünü kazanmaktır. Bir duygu sizi alt etmeye başladığında, bir durumdan uzaklaşmak anlamına gelse bile kendinize sakinleşmek için zaman tanıyın. Bazı insanlar duygusal olarak yüklü durumlarda tekrarlayabilecekleri mantralar bulurlar.
- Kara kara düşünme dürtüsüne karşı koy: Üzücü bir şey üzerinde kara kara düşünürken, nadiren onun hakkında fikir edinirsin. Sonunda kafanda üzücü durumları tekrar ediyorsun. Kendinizi kara kara düşünürken yakalanırsanız olumlu bir aktivite ile ilginizi dağıtmalısınız. (egzersiz, bulmacalar ve belki de dans etmek)
- Benlik saygınıza özen gösterin: Duygusal bir bağımlılık keşfettiğinizde utanç hissedebilirsiniz. Kendinize şefkat ve anlayış göstermeye çalışın. Benlik saygısı, duygusal bir bağışıklık sistemi gibidir - beslenirse güç sağlayabilir. Kendiniz hakkında takdir ettiğiniz şeylere ve daha iyi bir gelecek umuduna odaklanarak ilerleyin.
- Sabırlı olun: Çoğu insan on yıllar sonra duygusal bağımlılıklar geliştirir, bu nedenle anında değişim beklemek gerçekçi değildir. Kendinizi sürece adayın, ancak gerektiğinde ara verin. Beyninizin koşullara nasıl tepki verdiğini yeniden programlamak zaman alır. Başınızı dik tutun ve yol boyunca küçük zaferleri kutlayın.