Giriş
Ece Erken'in eşi Mahmutyazıcıoğlu cinayeti davasında yeni gelişme! Karar sonrası şaşırtan itiraz
Ece Erken’in eşi avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu cinayetine ilişkin 20 sanıklı davada karar açıklandı. Mahkeme kararında Mahmutyazıcıoğlu’na ateş eden Kadir Yasak’ın hakkında karar çıktı. Cumhuriyet savcısı ise avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu cinayetine ilişkin karara itiraz etti.
Sunucu Ece Erken'in eşi avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu 27 Ocak günü Yeşilköy'de ortağı olduğu balık restoranında uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti.
Olay sonrası yürütülen soruşturma çerçevesinde 16 Mayıs'ta Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlanmıştı. İddianamede, 20 sanığın 10'u hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile değişen oranlarda hapis cezası talep edilmişti.
Olaya ilişkin davada 22 Ocak’ta Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karar açıklanmıştı. Açıklanan kararın ardından cumhuriyet savcısı tarafından Bölge Adliyesi’ne dilekçe sunuldu.
Cumhuriyet savcısı dilekçesinde sanıklar Ali Yasak ve Kadir Yasak'ın ‘haksız tahrik altında kasten öldürme’ suçundan ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesi gerekirken bu sanıklar hakkında haksız tahrik indirimi yapılmayarak fazla ceza tayin edildiğini belirtti.
Sanıklar Seccad Yeşil ve Serkan Dakman'ın ‘haksız tahrik altında kasten öldürmeye yardım etme’ suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken bu sanıklar hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan mahkumiyet kararı verildiği ve haklarında haksız tahrik indiriminin uygulanmadığı da cumhuriyet savcısı tarafından belirtildi.
Sanıklar Ali Yasak, Seccad Yeşil, Serkan Dakman, Abdülkadir Kara hakkında Murat Bilmez'e yönelik yaralama suçuna iştirak ettikleri iddiası ile kamu davası açılmış ise de, bu yönde iştirak iradeleri bulunduğuna dair cezalandırılmalarına yeterli delil bulunmadığından ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesi gerekirken bu sanıklar hakkında ‘kasten yaralama’ suçundan mahkumiyet kararı verildiği dilekçede belirtildi.
Sanıklar Kadir Yasak ve Seccad Yeşil hakkında yağma suçundan kamu davası açılmış ise de, sanıkların atılı suçu işledikleri sabit olmadığından ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesi gerekirken her iki sanık hakkında ‘nitelikli yağma’ suçundan, Ali Yasak ve Abdulkadir Kara hakkında ‘ruhsatsız silah taşıma’ suçundan kamu davası açılmış ise de, sanıkların ruhsatsız silah taşıma veya bulundurma kastı bulunmadığı, bu nedenle atılı suçun unsurlarının bulunamadığı anlaşıldığından ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesi gerekirken her iki sanık hakkında ‘ruhsatsız silah taşıma’ suçundan cezalandırılmalarına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu da cumhuriyet savcısı tarafından belirtildi.
Dilekçede kasten öldürme, müşteki Murat Bilmez'e yönelik kasten yaralama ve ruhsatsız silah taşıma suçları yönünden sanık Ali Yasak lehine, kasten öldürme ve nitelikli yağma suçları yönünden sanık Kadir Yasak lehine, kasten öldürme, müşteki Murat Bilmez'e yönelik kasten yaralama ve nitelikli yağma suçları yönünden sanık Seccad Yeşil lehine, kasten öldürme ve müşteki Murat Bilmez'e yönelik kasten yaralama suçları yönünden sanık Serkan Dakman lehine, müşteki Murat Bilmez'e yönelik kasten yaralama ve ruhsatsız silah taşıma suçları yönünden sanık Abdülkadir Kara lehine istinafen kaldırılması hususu arz olunur” ifadeleri kullanıldı.
Öte yandan sanıklardan Ali Yasak’ın avukatı Ali Abdullah Erinan konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede “Duruşma sonrası beyan ettiğimiz üzere mahkemece hukukla bağdaşmayan, hukuki dayanaktan uzak bir karar verilmişti.
Bugün sayın mahkeme savcısı da mahkemenin kararını hukuka aykırı bularak sanıkların lehine bozulması istemiyle istinaf kanun yoluna müracaat etmiştir.
Sayın savcı istinaf dilekçesi gerekçesinde sanıkların birçok suçtan beraat etmesi gerektiği ve öldürme eyleminde ise cezalarından önemli ölçüde haksız tahrik indirimi yapılması gerektiğini talep etmiştir. Bu durum mahkemenin hukuka kanuna aykırı kararının sadece tarafımızca değil aynı zamanda kamuya da aykırı olduğunu göstermektedir. Kararın bozulacağından şüphe etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
İDDİANAMEYE GÖRE;
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Bakırköy'de bulunan bir dairenin satılması için emlakçılık yapan sanık Kerem Öztürk'ün müşteri aradığı ve bu sırada müşteki Suphi Malgaz ile tanıştığına yer verilmişti.
İkilinin satılacak daireye müşteri bulunması konusunda anlaştığı, müşteki Suphi Malgaz'ın sanık Kerem Öztürk'e 1 milyon 450 bin TL fiyat ile alıcı bir arkadaşının olduğunu söylediği iddianamede belirtilmişti. Sanık Öztürk'ün 1 milyon 500 bin TL istediğine ve ikilinin 1 milyon 480 bin TL'ye anlaştığına, müşteki Suphi Malgaz'ın anlaşma fiyatı 1 milyon 480 bin TL olmasına rağmen alıcı Ohannes Çatak'a 1 milyon 650 bin TL'ye daireyi sattığına, Ohannes Çatak'ın daireyi aldığına ve müşteki Suphi Malgaz'a 170 bin TL satış komisyonu verdiğine iddianamede değinilmişti. Satış işlemlerinin ardından sanıklar Kerem Öztürk ile Gökhan Karakan'ın Kapalıçarşı'ya gittiklerine, burada Ohannes Çatak'ı gördüklerine ve daireyi 1 milyon 650 bin TL'ye aldığını öğrendiğine, daire satış fiyatı ile ilgili olarak sanıklardan Kerem Öztürk'ün Suphi Malgaz'ı aradığına, Suphi Malgaz'ın fazladan aldığı 170 bin TL'yi önce inkar ettiğine, daha sonra Gökhan Karakan'ın 'bizim aradaki 170 bin liradan haberimiz yok, alıcı yanımızda ondan öğrendik bu parayı bize ödemen gerekiyor' dediğine iddianamede yer verilmişti. Suphi'nin “Farkı vermeyeceğim” dediği, bunun üzerine sanık Karakan'ın “10 bin dolara adam öldürüyorlar, seni de öldürtürüm” dediği” iddianamede kaydedilmişti. İddianamede Bakırköy'de 9 Aralık 2021'de bir restoranda gerçekleşen görüşmeye müşteki Suphi Malgaz'ın yanında maktul Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun da gittiğine, maktul Mahmutyazıcıoğlu'nun müştekiye arka çıkması ve destek olması neticesinde sanıklar Kadir Yasak ve Seccad Yeşil'in müştekiden almayı hedefledikleri parayı alamadıklarına, bu sebepten ötürü Mahmutyazıcıoğlu'na husumet gütmeye başladıklarına değinilmişti. İddianamede “Müşteki Suphi Malgaz'ın maktul Şafak Mahmutyazıcıoğlu'dan yardım istemesi ve bu parayı maktule devretmesi üzerine sanıkların söz konusu parayı tehdit ve baskı yoluyla bu sefer maktulden tahsil etmeye çalıştıkları, parayı tahsil edemeyince söz konusu cinayet eylemini gerçekleştirdikleri değerlendirilmiştir” ifadeleri kullanılmıştı. İddianamede, sanıklar Abdulkadir Kara ve Ali Yasak hakkında ‘tasarlayarak kasten öldürmeye iştirak', ‘silahla kasten yaralamaya iştirak', ‘silahla birden fazla kişi ile birlikte işyerinde geceleyin yağmaya teşebbüs' ve ‘ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya bulundurma' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 12 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep edilmişti.
İddianamede sanıklar Burak Otçuoğlu, Fatih Okan Kodak, Kadir Yasak, Seccad Yeşil, Serkan Dakman ve Uğurcan Bilge hakkında ise ‘tasarlayarak kasten öldürmeye iştirak', ‘silahla kasten yaralamaya iştirak' ve ‘silahla birden fazla kişi ile birlikte işyerinde geceleyin yağmaya teşebbüs etme' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 10 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep edilmişti. 2 diğer sanık hakkında da ağırlaştırılmış müebbet hapis ile toplam 10 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep edilirken, 9 sanık hakkında 'suçluyu kayırma' suçundan 5'er yıla kadar, 1 diğer sanık hakkında ise 'suçluyu kayırma' ve 'suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçlarından 1 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istenmişti.
Şimdi ise davada yeni bir gelişme yaşandı. Ece Erken’in eşi avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu cinayetine ilişkin 20 sanıklı davada açıklanan kararın ardından cumhuriyet savcısı Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf dilekçesi sundu.
Dilekçede sanıklar Ali Yasak ve Kadir Yasak'ın ‘haksız tahrik altında kasten öldürme’ suçundan ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesi gerekirken bu sanıklar hakkında haksız tahrik indirimi yapılmayarak fazla ceza tayin edildiğini belirtildi.
Sanıklar Seccad Yeşil ve Serkan Dakman'ın ‘haksız tahrik altında kasten öldürmeye yardım etme’ suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken bu sanıklar hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan mahkumiyet kararı verildiği ve haklarında haksız tahrik indiriminin uygulanmadığı da cumhuriyet savcısı tarafından belirtildi.