Dijital ekranlarda fazla zaman geçiren bireylerin göz problemleri yaşadığını belirten Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Akman “Gözlüksüz yaşam her yaşta mümkündür ve güvenli olarak sağlanabilmektedir. Ülkemiz bu konuda hem hekim tecrübesi hem de cihaz alt yapısında dünyanın sayılı ülkelerinden birisidir” dedi.
Göz bozuklukları görüntünün retinaya odaklanamadığı durumlar olup iki gruba ayrılıyor. Birinci grupta uzak görmeyi bozan ve çocuklukta başlayarak her yaşta görülen miyopi, hipermetropi ve astigmat yer alırken ve ikinci grupta ise kırklı yaşlarda her bireyde ortaya çıkan yakın görmeyi bozarak okumamızı engelleyen presbiyopi bulunuyor.
Uzak görmeyi bozan hastalıklar gençlerde daha çok görülüyor
Miyopi, hipermetropi ve astigmat, genç yaşlarda uzak görmeyi bozan bozukluklar olarak öne çıkıyor.
Gözlük ve kontakt lens ile düzeltilmeleri mümkün olan bu bozukluklara karşı, bu yöntemleri kullanmak istemeyen kişiler de ise lazer tedavisi yöntemi kullanılıyor. Lazer tedavilerinde gözün dış merceği olan kornea tabakası tedavi edilerek gözlüksüz net görme sağlanıyor. Halk arasında göz çizme olarak da bilinen bu yöntem, gözlük numarasinin lazerle gözün ön tabakasına dövme yapar gibi işlenmesi esasına dayaniyor.
Son yıllarda lazer tedavisi teknolojisinin çok fazla gelişmesi ile birlikte bıçaksız LASİK, no-touch, Smile, iLasik ve benzeri birçok farklı lazer yöntemi gelişmiştir. Lazer yöntemi ile gerçekleştirilen ameliyatların genelde pahalı ve yeni teknoloji cihazlara ihtiyaç duyduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Akman “Ülkemiz bu yöntemler konusunda hem hekim tecrübesi hem de cihaz parkı açısından üst seviyededir. Çoğu Avrupa ülkesinde bulunmayan ya da bulunsa da maliyetleri nedeniyle hastaların ulaşamadığı cihazlarla modern tedavilere, ülkemizde ulaşmak çok daha kolay ve ucuzdur. Bu sebeple birçok ülkeden hasta, bu tedaviler için ülkemize gelmektedir” dedi.