Evimizden eksik etmiyorduk ama böbrek taşı yapıyor! Uzmanı uyardı: Elektrolit yükü böbreklerde birikebilir!

Böbrek taşı, en sık şikâyet edilen sağlık sorunları arasında yer alıyor. Pek çok kişinin farklı etkenlere bağlı olarak bu problemle karşılaştığı görülebiliyor. Halk arasında yaygınlaşan ve faydalı olduğuna inanılan bazı çözüm yöntemleri ise aslında bu sorunun temelini oluşturuyor. Özellikle şifalı sanıp içtiğimiz sular, göründüğü kadar masum olmayabilir! Peki, böbrek taşı nedir, neden oluşur, nasıl kurtuluruz? Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tarık Emre Şener tüm bu soruları Posta.com.tr okurları için açıkladı. İşte böbrek taşına dair merak edilen her şey…

Beyza Erdoğan – Posta.com.tr / Halk arasında en yaygın görülen rahatsızlıkların başında böbrek taşı ve kum dökme geliyor. Pek çok kişinin hayatının bir döneminde bu sorunla karşı karşıya kalması, hastalığın çözüm yolları ve oluşumu ile ilgili bazı konuların merak edilmesine neden oluyor. Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tarık Emre Şener konu ile ilgili yapmış olduğu açıklamalar sayesinde tüm merak edilenlere ışık tutuyor.

SÜT, PEYNİR, YOĞURT MERCEK ALTINDA!
Böbrek taşının oluşumunda yeme-içme düzeninin etkileri sıklıkla merak ediliyor. Üzerine sık tartışılan bu konu ile ilgili olarak Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tarık Emre Şener, “Böbrek taşları ile diyetimiz arasında direkt bir ilişki bulunmaktadır. Aslında en önemli faktör tüketilen sıvı miktarıdır ve burada bahsedilen sıvı esasen sudur. İlk olarak sıvı miktarından bahsedecek olursak günlük sıvı tüketimimiz günlük idrar çıkış iki ila 3 litre olmasını sağlayacak olmalıdır.

Tüketilen gıdalarla alakalı olarak da böbrek taşlarının oluşumunu tetikleyen faktörler yüksek miktarda hayvansal protein tüketilmesi yüksek miktarda şekerli gıdaların tüketilmesi ve yüksek miktarda tuz tüketilmesidir. Kalsiyum içeren süt, peynir gibi besinlerin günlük diyetimizde belli bir miktar bulunması gerekmektedir, bu gıdalar da günlük gerekenden fazla miktarda tüketilmesi böbrek taşı oluşumunda rol oynayabilir.” diyor.

ÇÖKELMEYE DİKKAT!
Böbrek taşının neden oluştuğu, varlığını nasıl gösterdiği merak edilenler arasında yer alıyor. Uzman isim hastalığın oluşumu ile ilgili olarak şu açıklamayı gerçekleştiriyor:
“Böbrek taşlarının oluşum mekanizması ile alakalı olarak öne sürülen teori içerisinde biriken çeşitli maddelerin idrarda çözülebilecek miktardan daha fazla miktarlarda bulunması ve buna bağlı olarak bu maddelerin çök elti oluşturması ve ardından bu çökeltinin birikerek ve büyüyerek böbrek içerisinde taş haline gelmesiyle kabaca özetlenebilir. Zaten böbrek taşı medikal tedavisi ana fikri böbrek içerisinde çökelme ihtimali olan maddelerin azaltılması veya bu maddelerin çözülebilirliğinin artırılması ya da maddeler çökmeden idrar akımıyla böbrek içerisinden uzaklaştırılması temeline oturur.”

DOĞAL KAYNAK SULARI TAŞ MİKTARINI ARTIRABİLİR!
Böbrek taşı, kum dökme gibi durumlarda halk arasında şifalı olduğuna inanılan doğal kaynak sularına sıklıkla başvuruluyor. Özel olarak gidip yerinde bidonlara doldurulan o suları içen şifa bulacağına inansa da durum gözüktüğü gibi olmayabiliyor. Hepimiz doğru bilip doğal kaynak sularından medet umsak da uzman isim bu konu hakkında önemli bir noktaya dikkat çekiyor:

“Böbrek taşları belli boyutlarının altında olduğunda kendiliğinden düşme ihtimalleri yüksektir. Çok küçük taş parçalarının kendiliğinden düşmesi ve düşerken ağrı yapması halk arasında kum dökme olarak bilinir. Bu küçük taşların kendiliğinden düşmesi için böbrek içerisinde böbrek dokusuna yapışık olmamaları hareketli olmaları ve kanaldan geçemeyecek boyuta ulaşmadan önce hareketlerine başlamaları gerekmektedir. bu hareketi başlatan en önemli faktör idrar akımıdır bu sebeple sıvı tüketimi çok önemlidir. Doğal kaynak suları sıvı tüketimi açısından idrar miktarını arttırarak bu taşların düşmesine yardımcı olabilecek iken içeriklerindeki yüksek elektrolitler nedeniyle böbrek taşı oluşumunu artırabilirler.”

PEKİ, BÖBREK TAŞI EN ÇOK KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Böbrek taşının kimlerde ve ne sıklıkla görüldüğü de merak konusu oluyor. Doç. Dr. Tarık Emre Şener;
“Böbrek taşları toplumda çok sık görülen ve tekrarlayan bir özelliğe sahiptir. Özellikle kırklı yaşlardan sonra gelişmektedirler. Sıcaklığın yüksek olduğu coğrafyalar da terlemeyle sıvı kaybının yüksek olduğu alanlarda yaşayan insanlarda, metabolik sendrom, diyabet gibi çeşitli hastalıklara sahip olan insanlarda, at nalı böbrek gibi çeşitli böbrek anomalisi olan hastalarda görülme sıklığı topluma oranla bir miktar daha fazladır.” diyerek özellikle bu koşullara maruz kalan ve belirli hastalıklara sahip kişilere dikkat çekiyor. Bu kişilerin böbrek taşına yatkınlığı daha fazla olacağı için genel beslenme ve sağlık kontrol düzenlerini çok daha yakından takip etmeleri ve dikkatli olmaları öneriliyor.

ŞEKER HASTALARI TAŞ RİSKİNE DAHA YATKIN!
Özellikle böbrekleri yakından etkileyen şeker hastalarının böbrek taşı oluşumunda daha büyük risk altında olduğunu söyleyen Doç. Dr. Tarık Emre Şener; “Şeker hastalığı yani diyabet hastalarında özellikle ürik asit taşlarında bir artış görebiliyoruz. İnsülin ve glukoz metabolizmasında ortaya çıkan çeşitli atık maddelere bağlı olarak veya glikozun böbrekten atılması esnasında çeşitli hücresel değişikliklere bağlı olarak kalsiyum içeren taşlar veya ürik asit taşları oluşumu gerçekleşebilir. Bazı kronik hastalıklar bağırsaklarda kalsiyum oksallat ve diğer maddelerin emilimini bozarak böbrek taşı oluşumuna sebep olabilir. Kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda D vitamini metabolizmasındaki bozukluklara bağlı olarak taş oluşumunda artış görebiliyoruz.” diyerek şeker hastalarının dikkat etmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

BÖBREK TAŞINI NASIL DÖKERİZ?
Uzman isim böbrek taşını dökmek isteyenler için; “Böbrek taşını dökmek yani kendiliğinden düşmesini sağlayabilmek için ilk yapmamız gereken şey bol sıvı tüketmek ve egzersiz yapmak olmalıdır. Taşlar belli boyutların altındayken hareketlenip idrar kanalına girdikleri zaman bu taşların düşmesini kolaylaştırmak için alfa bloker dediğimiz çeşitli idrar kanalını genişletebilecek ilaçlar kullanabiliyoruz. Ayrıca bilimsel literatürde çok güçlü olarak desteklenmese de çeşitli bitkisel ilaçların böbrek taşı düşmesine kolaylaştırıcı özellikleri olduğunu biliyoruz. Bu bahsettiğim ilaçlar dışında kalsiyum kanal blokörleri denen bazı ilaçlarla yapılan bilimsel çalışmalar bulunmakla beraber bu ilaçların etkin olduğunu gösteren çalışmalar çok azdır ve bu ilaçlar taş düşürülmesi için klinik kullanıma girmemiştir. Taş hastalarının en önemli ilacı sudur.” açıklamasını gerçekleştiriyor.

AMELİYATSIZ BİR TEDAVİ MÜMKÜN MÜ?
Böbrek taşı teşhisinde en merak edilen ve korkulan konu ise cerrahi müdahale gerekip gerekmeyeceği oluyor. Pek çok kişi ‘Ameliyatsız bir tedavi mümkün mü?’ sorusunun yanıtını araştırıyor. Doç. Dr. Tarık Emre Şener, bu soruyu şu şekilde yanıtlıyor:
“Tarihsel sürece baktığımız zaman böbrek taşlarının ameliyatsız tedavi edilmesi ile alakalı olarak 1970 ve 80’lerde böbrek içerisine takılan kataterler ve bunların içerisinden böbrek içerisine verilen çeşitli ilaçlarla böbrek taşlarının kendiliğinden çözülmesi denenmiştir. Kimi zaman başarılı ancak çoğunlukla başarısız olan bu işleme kemoliz adı verilmektedir ve günümüzde bu yöntem artık kullanılmamaktadır. Günümüzde böbrek taşlarının kendiliğinden çözülmesi amacıyla kullanılan yöntem oral kemoliz diye adlandırılan ve potasyum sitrat içeren ilaçlarla idrar pH’ını artırarak ve taş oluşumu engelleyici bir madde olan sitrat miktarını artırarak yapılan tedavidir. Bu tedavi özellikle ürik asit taşlarında taşın ciddi oranda küçülmesini sağlayabilir. Kalsiyum içeren taşlarda taşların küçülmesi sağlayamazsa da taş boyutunun artmasına engel olabilir. Ayrıca yeni taş oluşumunu engelleyebilir. Ameliyatsız tedavinin diğer bir seçeneği de şok dalga tedavisidir ve tıbbi literatürde SWL (shockwave lithotripsy) olarak geçmektedir. Bu tedavi özellikle 2 cm’nin altındaki, yoğunluğu çok yüksek olmayan (<1000 Hounsfield Ünitesi), ve yerleşim olarak ‘taş kırma’ tedavisine uygun olan taşlarda uygulanmaktadır. Bu tedavide hasta özel bir donanıma sahip yatakta uyanık şekilde yatarken böğür bölgesine yerleştirilen cihazdan verilen şok dalgalarının taşın üzerine odaklanmasıyla taşın kırılması esasına dayanır. Etkin bir tedavi yöntemi olup uygun taşlarda uygulandığı taktirde %70 oranında taşsızlık sağlayabilir.”

MADEN SUYU BÖBREK TAŞININ ASIL NEDENİ OLABİLİR!
Gelelim yıllardır tartışılan, herkesin en çok merak ettiği konuya. Maden suyu böbrek taşı oluşumunu sahiden etkiliyor mu? Bu soru üzerine uzman isim;
“Maden sularının içeriğinde yüksek miktarda elektrolitler bulunmaktadır. Aşırı tüketilmesi halinde böbrekte ciddi bir elektrolit yükü oluşturarak çökelmelere ve buna bağlı olarak taş oluşumuna sebep olabilir. Ancak şu da unutulmamalıdır ki her maden suyunun içerisindeki elektrolitlerin miktarı birbirinden farklıdır ve bu konuyla ilgili uluslararası çok merkezli çalışmalarla dünyanın bir çok ülkesindeki içme suları ve maden suları değerlendirilmiş olup hepsinin içeriğinin farklı olduğu görülmüştür (Global Variations in the Mineral Content of Bottled Still and Sparkling Water and a Description of the Possible Impact on Nephrological and Urological Diseases) bu sebeple maden suları diye genellemek doğru olmamakla beraber tüketilen sıvıların içeriğinin bilinmesi böbrek taşı üzerine etkilerinin değerlendirilmesini sağlayabilir.” diyerek aslında içtiğimiz her türlü içeceğin içeriğini detaylı incelememiz gerektiğine dikkat çekiyor.

PEKİ, BÖBREK TAŞI OLANLAR NE YAPMALI?
Uzman isim kendisine son olarak yöneltilen bu soru ile ilgili olarak;
“Böbrek taşı olan kişilere en önemli önerilerim bol su içmeleri ve böbrek taşı tedavisi konusunda uzmanlaşmış bir üroloji hekimine başvurmalarıdır. Böbrek taşları tedavi edilebilir ancak tedavi edilmediği taktirde ciddi sonuçlara sebep olabilecek bir hastalık grubudur.” açıklamasını gerçekleştirerek konuya son noktayı koyuyor.