Hangi rüyalar gerçek olur? Sahih rüyalar ve rüyaların kökeni

Kesinlikle olmaz diye düşündüğümüz pek çok şey rüyalarımızda çoğu zaman karşımıza çıkıyor. Hayal dünyası ile birleşerek meydana gelen rüyalar, genellikle uyku sırasında meydana geliyor.HANGİ RÜYALAR GERÇEK OLUR?Bilim dünyası rüyaların gerçek olup olmayacağı konusunda henüz net bir bilgiye ulaşamadı. Rüya üzerine gerçekleştirilen bilimsel çalışmalardan öğrendiklerimiz ise aslında çok sınırlıdır. Uyku hücrelerimizin, bedenimizin ve organlarımızın gıdası olarak kabul ediliyor. Rüya ise ruhumuzun ve zihnimizin gıdasıdır. Bilgilerin hafızaya kayıtlarında bile sağlıklı rüya ile zenginleşmiş olan uykunun bir rolü bulunur.Genellikle sabaha karşı görülen rüyaların gerçek olduğu şeklinde bir kanı bulunuyor ve en sâdık rüyanın sabaha karşı seher vaktinde görülen rüyalar olduğu söyleniyor.Ruh ve zihin konusunda gerçekleştirilen bilimsel çalışmalar hâlâ bu konuyu anlayacak ve kavrayacak düzeyde değildir. Modern Ortodoks batı tıbbı ve ruh konusunda halen bir ikilem içindedir. Sadece bir bilim gözlüğü ile bu ikilemden çıkılması da çok mümkün değildir. Rüyalarımızın verdiği mesajları iyi okumamız çok önemlidir. Rüyaların öylesine yaşanılan ve görülen süreçler olmadığının da bilincine vararak, onlardan ilham alan kişilerin nelere imza attıklarını hatırlamamız gerekir. Rüyalar pek çok ilhama kaynak oldular. Bu sayede şiirler, besteler, icatlar, buluşlar, bazen insanlara rüya yolu ile Rabbimizin hediyesi olarak sunulmuştur. Özellikle de sabaha karşı görülmüş olan rüyaların daha sahih olduğu düşünülüyor. Dinimizden öğrendiğimiz rüya gerçeklerini de göz ardı edemeyiz. Saliha, sadık ya da rahmani rüya gerçeğini yok saymak ve nasipsizlik olarak bilinir.Sâlih rüyaları ise, Hz. Muhammed müjdeleyici şeklinde nitelendirmiş ve pek çok şeyin rüya ile gösterilebileceği gerçeğine işaret etmiştir. Bu nedenle de gerçeklikten yola çıkarak Mesnevide çok sayıda rüya yorumu da görebilirsiniz. İbni Arabi, İbni Haldun, İmamı Gazali, Fahrettin Razi gibi İslam sosyoloji, felsefe ve tasavvuf önderlerinin rüyaya bakışı ile ilgili çeşitli yorumları rüyanın dinimizdeki önemini vurgular nitelikte olduğu biliniyor. Karışık görülen rüyalar ise, dinimiz kaynaklarına göre çok önemsenmemesi gereken rüyalar içinde yer alır. Rüyaların ne anlattığını iyi analiz etmek gerekiyor. Eğer rüyaları iyi analiz edebilirsek bize ne anlatmaya çalıştığını da çok daha rahat bir şekilde anlayabiliriz. Bunun içinde rüyanın içindeki simgeleri doğru anlamak ve yorumlamak gerekir. Genellikle gerçek hayatımızda çok etkilendiğimiz ve aklımıza takılan olaylar rüyalarımıza girer. Fakat rüyaların gidişatı, hayatımızda yaşanacak olan gelişmeler ile ilgili bize bilgi verir. Bu nedenle rüyaları dikkate almak gerekir. Özellikle de gerçekmiş gibi hissettiğimiz ve uyanmaya yakın gördüğümüz rüyaların gerçekleşme olasılığı her zaman daha yüksektir. Bilinç altımızın dışa vurumu ile meydana gelen rüyalar, bazen hayatımıza yön verebilir.Rüyalar bize, hayatımızda yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımız ile ilgili bazı küçük kesitler sunar. Özellikle de etkisinden uzun bir süre çıkamadığımız rüyalar, çoğu zaman bir uyarı niteliği taşır. Rüyalar, sıkıntılı günlerde daha fazla görülür. İnsanlar bir çıkış yolu ararken ve düşünürken zihninin çok yoğun çalışması sonucunda rüyalar meydana gelir. Rüyaları yorumlarken hadislerden ve Kur'an'ı Kerim'den de yararlanabilirsiniz. Rüyalar, uykulardan söz ederken değinmeden geçemeyeceğimiz önemli bir olgudur. Rüyalar, öylesine ilgi ürkütücü, çekici ve öylesine etkilidir ki, insanlık tarihinde rüyalarla ilgili izlere ve anlatı Milattan Önce 3100’lü yıllar arasında Sümerlerde ve M.Ö. 2000’lerde Antik Mısır’da rastlanır. Rüyalar söz konusu olduğu zaman karşınıza ilk çıkan şey bilim değil, dayanaksız safsatalardır. Çünkü bu safsataların kökenleri ise, rüyalarla ilgili bilimden daha çok daha eskilere dayanır. Rüyaları “şeytan” ve “Tanrı” gibi bilimsel geçerliliği olmayan olgularla ilişkilendirmenin ve rüyaların gelecekle ilgili bazı öngörüler barındırdığı gibi safsataların tarihini Babilliler ve a kadar takip ediliyor.Klasik tarih içinde rüyalara daha gerçekçi, objektif ve bilimsel bir bakış açısı geliştirmeye çalışan bazı kişi ve toplumlar varsa da, rüyalarla ilgili ilk bilimsel çıkarımları yapan kişi de Sigmund Freud'dur. 1900 yılında yayınlamış olduğu Rüyaların Yorumu başlıklı makalesinde de Freud, anlamlı rüyaların beynin fonksiyonlarıyla alakalı olduğunu ifade etmiştir. Ama aynı zamanda rüyaların “anlamlı bilgiler verdiği” hakkında da bazı açıklamalarda bulunmuştur.