Giriş
İlişkilerdeki bu sorunlar kaygıya yol açıyor
İlişkiler bazen karmaşıklaşabilen güzel bağlardır. Muazzam neşe ve sevgi getirebilirler ama bazen de büyük kaygılar getirebilirler. Her ilişki benzersiz olsa da, kişiliği ne olursa olsun herkesi kaygılı hissettirebilecek bazı faktörler vardır. Dolayısıyla, ilişki kaygısını tetikleyebilecek bu tetikleyicilere dikkat etmenin ve ilişkinizin her ikiniz için de güvenli ve tatmin edici bir alan olmasını sağlamak için partnerinizle birlikte harekete geçmenin tam zamanı.
İlişkinizde bazı zamanlarda kendinizi kaygılı hissettiğiniz durumlar olabilir. Bu aslında aranızdaki iletişimden kaynaklıdır. Çünkü kaygılı hissetmenize yol açan pek çok etken bulunur.
GELECEĞE DAİR BELİRSİZLİK
İlişkinin nereye gittiğine dair belirsizlik en yaygın kaygı kaynaklarından biridir. Bu belirsizlik, partnerinizin gerçekten uzun vadeli bir bağlılık isteyip istemediğini ve isteyip istemediğini bilmemek, uyumluluğunuzdan şüphe etmek veya uzak mesafe, mesleki seçimler veya evdeki sorunlar gibi dış koşulların bir gün ortaya çıkıp çıkmayacağını merak etmek gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. aranıza girin.
Örneğin, bir yıldan fazla bir süredir birlikte olan iki kişi, gelecekteki hedefleri, özlemleri veya değişen koşullar altında hayatlarını birlikte nasıl kurmayı planladıkları hakkında hiçbir konuşma yapmamıştır. Bir kişi sakinleşmek isterken diğeri her seferinde sorudan kaçıyorsa, belirsizlik kesinlikle kaygıya neden olabilir.
İLETİŞİM SORUNLARI
Etkili iletişim her sağlıklı ilişkinin temelini ve köprüsünü oluşturur. İletişim başarısız olduğunda yanlış anlamalar artabilir ve bu da tahrişe, endişeye ve endişeye yol açabilir.
Bir yanlış anlaşılmanın ardından iletişim eksikliği, kişinin duygularını veya ihtiyaçlarını iletme veya çatışmaları etkili bir şekilde çözme konusundaki isteksizliğini gösterir.
Örneğin, bir çift sık sık tartışıyorsa ve bunları iletişimle çözmek yerine, kendisini içine kapatarak konu hakkında konuşmaktan kaçıyorsa, bu durum karşıdaki kişide strese ve endişeye neden olabilir.
GÜVEN SORUNLARI
Güven de güçlü bir ilişkinin temelidir ve güven bozulduğunda kaygı ortaya çıkabilir. Güven sorunları geçmişteki ihanetlerin, şüphelerin ve bazen de güvensizliklerin bir sonucudur. Genellikle kıskançlık, güvence ihtiyacı veya huzursuzluk olarak ortaya çıkarlar.
Bu sorunların nedeni mevcut partner olmasa da, bir çift olarak gelecekteki çatışmaları önlemek için bu sorunlarla mücadele etmek her iki tarafın da sorumluluğundadır.
Örneğin, ilişkideki bir kişi cinsel ilişkilerle ilgili travmatik bir geçmiş deneyime sahip olabilir ve artık bu durumla kendi hızlarında mücadele etmek her ikisinin de sorumluluğu haline gelir. Ancak sağlıklı bir ilişkiye sahip olmak için sorunların üstesinden gelmek çok önemlidir.
BAĞIMSIZLIK
Bir ilişkide bireysellik ve birliktelik arasında doğru dengeyi bulmak zor olabilir. Bir partner, diğerinin sürekli ilgiye duyduğu ihtiyaç nedeniyle boğulduğunu hissederken, diğeri birlikte kaliteli zaman geçiremediği için hayal kırıklığına uğradığında, bu durum kaygıya ve hayal kırıklıklarına yol açabilir.
Örneğin bir kişinin sevgi dili fiziksel temas ve kaliteli zaman olabilirken diğerinin sevgi dili dışarı çıkıp eğlenmek olabilir. Ve bu çatışmalar ortaya çıktığında ve insanlar ihtiyaçlarını karşılayamadığında stresli hale gelebilir. Bu nedenle hem isteklerini ortaya koyabilecekleri hem de barışçıl bir ilişki yürütebilecekleri bir alanın olması önemlidir.
BASKILAR VE BEKLENTİLER
Toplum, aile ve akran baskısı ilişki kaygısına katkıda bulunabilir. Bazen dış ortam, özellikle çifte beklentiler dayattığında çift üzerinde stres yaratabilir. Evlenmek, çocuk sahibi olmak ve hatta söz yüzüklerini değiş tokuş etmek, ilişkilerinin doğasını etkiler ve ikisi arasında bir miktar sürtüşmeye neden olabilir.
Bu nedenle, birbirinizden beklentileriniz konusunda çok net olmanız ve dış etkilerin ikinizi ne kadar etkileyeceği konusunda sınırlar koymanız önemlidir.