Kalıcı makyaj nedir? Kimler için uygulanır? Nelere dikkat edilmeli?

Kalıcı makyaj uygulamalarıyla her daim bakımlı görünmek çok daha kolay bir hal alıyor. Mikropigmentasyon yani kalıcı makyajda renkli pigmentlerden oluşan doğal su bazlı boyalar, cildimizin üst derisi (epidermis) olan bölgesine aşılanıyor Kaş, dudak, kirpik dibine cilt için hazırlanmış özel pigmentlerin ince iğneler ile cildin alt katmanına bırakılmasına kalıcı makyaj deniyor. Kalıcı makyaj hakkında Posta.com.tr okuyucuları için bilgi veren Kalıcı Makyaj ve Güzellik Uzmanı Miray Beyazıt Arslandağ, kalıcı makyaj uygulaması ile günün her saati makyajlı ve bakımlı görünmek mümkün diyor. Bakımlı görünmeyi seven kadınlar, erkekler, sporcular, sanatçılar, kontak lens kullananlar, dudaklarının daha dolgun görünmesini isteyenler, doğuştan dudak çizgisinde asimetrik görüntü olanlar ya da dudakta pigment kaybı yaşayanlar, kozmetik ve makyaj ürünlerine karşı hassas olanlar, seyrek kaş ve kirpiklere sahip olanlar ve özellikle de iş hayatı ev ve aile sorumlulukları dolayısıyla kendine vakit ayırmada zorluk çeken herkes bu uygulamadan faydalanabilir. Öncelikle uzman kişi kalem ile sizin isteğiniz doğrultusunda kaşa taslak olarak yapılacak kaşın şeklini belirler. Ve o bölge anestetik yağ sürülerek bölgenin uyuşması beklenir. Mikro steril iğneler boya karışımına batırılarak cildin üst tabakasına işleniyor. Uygulamayı deneyimleyen birçok kişi gerçek bir acı hissinden bahsetmiyor, hafif bir batma hissine yol açtığını söylüyor. Batma hissini hafifletmek için yüzeysel anestetik yağlar kullanılabileceği gibi bir doktor gözetiminde lokal anestezide uygulanabilir.Cildin nem oranı, yağ oranı ve elastikiyeti yapılacak olan işlemin süresini belirlemektedir. Adı kalıcı makyaj olan uygulama aslında yarı kalıcı bir uygulamadır. Kullanılan pigmentler ve boya maddeleri zamanla hücrelerin fizyolojik fonksiyonu olan fagositoz ile yok oluyorlar. Hücre pigmenti içine alır ve zamanla parçalayıp yok eder. Kullanılan boya maddeleri organizmaya zararlı değildir. Ortalama 2-5 sene kadar kalıcılığı olabiliyor. Bazı kişilerde ise tamamen yok olmayıp hafif gölgesi kalabiliyor. Bu nedenle belirli aralıklarla makyajın yenilenmesi ve uygulanan bölgeye rötuş yapılması gerekiyor. Öncelikle 2 gün boyunca işlem yapılan bölgeye su ya da herhangi bir sıvı ile temas etmemesi gerekiyor. Bir hafta kadar havuz, deniz ve saunadan uzak durmak şart. Uygulamadan sonra oluşan kabuklar kendiliğinden dökülmelidir asla elle koparılmamalıdır. Elle koparılır ise koparılan bölgede renk boşlukları oluşacaktır. Kan pıhtılaşması bozukluğu olan kişiler, yara iyileşmesinin ileri dercede bozuk olduğu şeker hastalarına, işlem güvenliği açısından kontrolsüz panik atak hastalarına, atopik yani ciddi alerjik reaksiyon yatkınlığı olanlara, HIV virüsü taşıyanlara yapılmaz. Kanser hastalarına ise doktor onayı ile birlikte yapılabilir. Kalıcı makyajın çıkartılması maalesef ki uygulanmasından çok daha zahmetli ve masraflı bir işlemdir. Bu yüzden seçeceğiniz uzmana karar verirken işin ehli olup olmadığını bir kez daha sorgulayın ve uygulama için en doğru adresi seçtiğinizden emin olmalısınız.