Giriş
Karma intikam mıdır?
Yaradanın, evrensel sistemin ya da enerjinin kimse için iltiması olmayan bir adalet mekanizması var. Yıllardır birçok farklı kültürde tanımlanmış karma felsefesi, özünde bu sistemi anlatıyor
YAZI: Melike Esra Karayel
Yaradanın, evrensel sistemin ya da enerjinin kimse için iltiması olmayan bir adalet mekanizması var. Yıllardır birçok farklı kültürde tanımlanmış karma felsefesi, özünde bu sistemi anlatıyor.
İlahi adalet kısaca "ne ekersen onu biçersin" olarak tecelli eder. İçimizdeki şefkati yok sayarsak acıların acı çektirerek dineceğine inanırsak geri dönüşü yine bize olur. Evren herkese eşit mesafededir.
Düşüncelerimiz enerji parçacıklarıdır. Gönderilen her düşünce, kaynağa, yani bize döner. İnsanların çoğu acı çektikleri zaman acı çektirerek bu acıdan kurtulacakları yanılgısına düşüyorlar.
Bizi mutsuz edenlerin başına gelecek felaketleri beklemek çok yanlış. Bu durumda olan tek şey bizden çıkan enerjinin ‘katlanarak’ bize geri dönmesidir.Beddua etmek, bize yapılan kötü bir davranış için cezalandırıcı rolüne geçmek insanın kendine verebileceği en büyük cezadır. Çünkü bizden çıkan bütün yargılar ve temenniler katlanarak geri döner.
Böyle bir durumda yapacağımız tek hareket, başımıza gelen bu olayı neden yaşadığımızı düşünmektir. Kendi yaşadıklarımızın ‘neyin ilahi adaleti’ olduğunu düşünelim.
Şunu unutmamalı birini ne kadar çok aşağılar yahut dışlarsak bir gün aynı durumuna muhakkak biz de düşeriz. Negatif düşünce hayatımızda negatif olaylara neden olur ve öfke doğurur. Öfke de öfkeli insanları bize çeker.
Yaşam bize anne babalarımız aracılığı ile gelen bir armağan. Bize armağan edilen yaşamın değerini bilelim. Bu armağanı sadece kendi içimizi temiz tutarsak güzelleştirebiliriz. Kendi içimizi temiz tutmak ise ilahi adalete inanıp yaşadığımız olaylardan sonuç çıkararak yolumuza devam etmekle olur.
Kıskançlık, nefret, kin, açgözlülük gibi olumsuz duygular ile sevgi, paylaşım, hoşgörü gibi olumlu duyguların çatıştığı yaşantılarımız var. Sevgi ekelim sevgi bulalım nefret değil.
Yapılan her iyiliğin, söylenilen her güzel sözün geri dönüşü yine bize ve hayatımızadır. İhtiyacımız olan tek şey, yürekten inanmak ve kendimizi sevginin akışına bırakmak. Elimizden gelenin en iyisini yapmak. Mükemmel olmaya çalışmamak. İnsan yaratılış olarak mükemmel bir varlıktır; ama bu mükemmellik ‘ben en iyiyim, en güzelim, en akıllıyım’ demek değildir.
Her sabah şükürle güne başlayın. Gün içinde yaptığınız iyilikleri, gülümseyerek verdiğiniz selamları, insanlara söylediğiniz güzel sözleri başarı hanenize yazın. Öfke duyduğunuz anlar ve söylediğiniz kötü sözleri ise başarısızlık hanenize. Başarı hanenizdeki sayılar arttıkça yaşamınıza gelen bereketi, sevgiyi ışığı fark edeceksiniz.