“Anne benim koşmam gerek, istemiyorum pilav yapmak. Sana bir de torun gerek, istemiyorum çocuk bakmak” dedi. Ama sırayla hepsini yaptı! Bir farkla: Yine çok özgür. “Kimse benim kanatlarımı tutamaz” diyor. Üretmeye de devam ediyor. Kitabı ‘Nil’e Dersleri’ ve 16 Mayıs’ta çıkacak single’ı ile karşınızda. Oya Çınaroya.cinar@posta.com.trNil’e Hayat Dersleri’nin adı neden ‘Nil’den hayat dersleri’ değil de ‘Nil’e hayat dersleri’? Çünkü ders vermek haddim değil ama öğrenmek derdim. Bana öğreten de içimdeki ve dışımdaki çocuklar. Çocuksu biriyim zaten. Her insanın içinde bir fısıltı var, yönünü ve cevapları fısıldayan. Duymak için dinlemek gerek. Öğrendiklerimi yazıyorum. Öğren öğren bitmiyor. Bir gün dövme yaptırırsam “Yapım aşamasında yazarım. Ne olacak ‘yapım’ bitince? Hayattaki misyonunuz ne sizce? Hayata gelme sebebim anahtar dağıtmakmış gibi hissediyorum bazen. Yıllar önce Hollandalı bir medyum bana dedi ki, “Sen ‘dönüştürücü iletişim’ yapıyorsun. “Ne güzel öyleyse dedim. Kendi anahtarlarımı koşa koşa paylaşıyorum. Sizin kapıları da açıyorlarsa daha ne isterim... Taklit edilemeyecek kadar özgün olmanızı nasıl açıklamak lazım? Herkes biricik ama çoğu insan herkescik olmak istiyor. Özgünlüğün engeli bu aslında.“Yolları, kapıları bazen ‘evet’ler değil ‘hayır’lar açar diyorsunuz. Sizin yollarınızı hangi ‘hayır’lar açtı? ‘Hayır’ güzel duvar örer ama ‘evet’ de mükemmel tünel açar. Evet’lerde karşılaştığım sürprizler sayısız. Ama ‘hayır’ ile de renklerimi koruduğum çok oldu. Çocuklarla ilgili ‘evet’im olmayan çok şey var, anne olan bilir. Neyin sırrına vakıf olmak isterdiniz? Ben hazine avcısıyım. Gözümden kulağımdan giren her şeyin fikri olabilir. Dikkatli beslenmem lazım. Ama hepsinden öte ‘İyi anne baba nasıl olunur’un sırrını isterdim. ‘Bir insan nasıl büyür’ü bilen bahçıvan olmak isterdim. Sizinle arkadaşlık etmek zor mu? Hep kafası karışık biriyim, bundan çekiyor olabilirler. Çok utangacım, mahremime düşkünüm. Pek ‘sosyal kelebek’ değilim. 2001’de “Ben Özgürüm dediğiniz gün kadar özgür müsünüz? Evet. Benim kanatlarımı kimse tutmadı, tutamaz da. O benim içimde bangır bangır çalar. Anne olmak da mı özgürlüğünüzü hiç kısıtlamadı? Saçlarım yeterince savruldu, artık süpürge olabilir dediğim noktada anne oldum. Daha endişeli daha az güvenli oldum. Ama güçlendim. Kraliçe arı oldum fakat işçi arılara ne diyeceğimi bilemiyorum bazen. Anne olmak özgürleştirmiyor ama değiştiriyor. İlk başta “Çocuk da kariyer de yapılır mıymış? dedim. Artık dengeleri oturtuyorum. Mesela 16 Mayıs’ta çok severek bir single çıkartıyorum. ‘İyi ki’ ismi. Bu yaz hepimiz “Senden başka kimsem olmadı diye dans edeceğiz. Uzun süredir aradığım Nil’e bu şarkıyla kavuştum. Serdar Erener ile 18 yıldır birliktesiniz, 8 yıldır da evlisiniz. Sizinki sonsuz aşk mı? Bence öyle. İç iç bitmeyen şeyler var hayatta. Serdar benim ayaklarım, ben onun kanatlarıyım. Yüzyıllardır süregelen bir karşılaşmalar zinciri içindeyiz gibi hissediyorum. Uzun süren aşk için gereken neymiş?Yeni öğrendim. Üç şey varmış: Hayranlık, vizyon ve dokunma. Birbirinizden nasıl bahsediyorsunuz, beraber yeni ufuklar deniyor musunuz ve birbirinize dokunuyor musunuz? Kol atmak, yanağından öpmek, sarılmak bile olabilir. Bence güzel üçlü. Bence de! Sizi ne sarhoş eder?Sevgi, kahkaha, dostluk, aşk, güven. Kontrolünüzü kaybettiğiniz tek yer sahneymiş. Gerçek hayatta da sahnedeki Nil olabilmeyi ister miydiniz?İstemem, o deli bir kadın. Öyle seviyorum onu. Spot görünce açılan denizanası gibi o. Nil Karaibrahimgil ile reklamcı Serdar Erener 2010’da evlendi. Oğulları Aziz Arif 2014’te doğdu.