Giriş
Öğretmenliği yıldızlığa tercih etmişti! Şebnem Paker Milas'a gelmekten vazgeçti
1997 yılında Eurovision'a katılarak Türkiye'yi temsil eden Şebnem Paker, Muğla’nın Milas ilçesinde bulunan Kırcağız Ortaokulu’na müzik öğretmeni olarak atanmıştı. Paker'in, sürpriz bir kararla bu atamadan vazgeçerek Fethiye’de görev almak için Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvuruda bulunduğu ortaya çıktı.
1997 yılında Grup Etnik ile birlikte seslendirdiği 'Dinle' adlı şarkıyla Eurovision Şarkı Yarışması’nda üçüncü olan Şebnem Paker, bu başarısıyla Türkiye’ye o zamana kadar ki en büyük derecesini kazandırmıştı.
Sanatçı kariyerinin yanı sıra, eğitimci kimliğiyle de adından söz ettiren ve öğretmenliği yıldızlığa tercih eden Şebnem Peker’in bundan sonraki yaşantısına Muğla Fethiye’de sürdürmek istediği öğrenildi.
ÇEŞİTLİ OKULLARDA GÖREV YAPTI
2004 yılından bu yana Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde müzik öğretmeni olarak görev yapan sanatçı Şebnem Peker, geçtiğimiz yıllarda çeşitli okullarda müzik öğretmeni olarak görev yapıp öğrencilere eğitim verdi.
Şebnem Peker’in son olarak Milas Kırcağız Ortaokulu’na atandığı ancak bu atamayı kabul etmeyerek Fethiye’de görev almak istediği öğrenildi. Bu kararla ilgili Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden henüz bir açıklama yapılmadı.
TÜRKİYE'NİN O ZAMANA KADAR ALINAN EN İYİ DERECESİYDİ
Şebnem Paker'in, 1997 yılında, henüz 20 yaşındayken katıldığı Eurovision Şarkı Yarışması'ndaki başarısı, Türkiye'ye o zamana kadar alınan en iyi dereceyi getirmişti.
İki yıl önce röportaj veren Şebnem Paker Eurovision ve müzik hayatı hakkında samimi açıklamalarda bulunmuştu.
"Finaller için iki ayrı parça seslendirmiştim, ben diğer parçaya daha çok yükselmiştim ama Dinle finale kaldı."
"Birinci olmak çok şaşırtmıştı beni. Çünkü alışık olduğumuz Eurovision şarkılarından çok farklıydı, insanların kabullenebileceğini düşünmemiştim açıkçası."
'YEREL MOTİFLER BARINDIRAN ŞARKININ BEĞENİLMESİNE ŞAŞIRDIM'
"Şarkı Avrupa’daki provalarında dinleyenler tarafından çok beğenildi. Yerel motifler barındıran bir şarkının bu kadar beğenilmesi olağanüstü şaşırttı beni. Ama Dublin´e gittiğimiz zaman provalarda şunu hissettim: Avrupa’nın her yerinden fanatikler dolduruyorlar salonu, sanki yarışmadaymışsınız gibi prova yapıyorsunuz."
"Sahneden indiğimde, ‘Acayip bir şeyler oluyor’ dedim. Çünkü daha ilk duydukları anda tempo tutmaya başladılar. Ve o hafta boyunca sokakta yürürken star gibiydik, fanatikler tanıyorlardı. O zaman, ‘Dinle bir şey yapacak’ diye düşündüm. Yoksa stüdyo aşamasında hiç anlamamıştım."
"Kendimi bu noktada çok şanslı hissediyorum. Müzik sektörü çok hırçın, belli bir düzeni olan, paranın pulun hâkim olduğu, ilişkilerin yönlendirdiği, çalkantılı bir sektör. Dinle’nin kendi kendine, hiçbir destek almadan, sadece dinleyicilerin kendi arzularıyla takip etmeleriyle bunca yıla rağmen unutulmaması beni çok çok mutlu ediyor. Müziğin sihirli gücü böyle bir şey."
'MİLLİ DUYGULAR VE BAŞARI DUYGUSU BİRLEŞTİ'
Eurovision´un o dönemini anlatan Şebnem Paker, "Yarışma bizler için çok önemliydi, uzun yıllar hayal kırıklığına uğradık. Sonra hiç kimsenin tanımadığı bir kız gitti, üçüncü olduk. Milli duygularla başarı duygusu birleşti ve beni de öyle gönüllerine yerleştirdiler, ne mutlu. Ama benden öte -kimisi adımı hatırlamaz- Dinle hatırlanır" ifadelerini kullanmıştı.
Şebnem Paker, 1977'de İstanbul'da doğdu. Müzikle çok küçük yaşlarda haşır neşir olmaya başladığını söyleyen Paker, yine küçük yaşlardayken bale dersleri almış. Bale hocası ise Türkiye’ye baleyi ilk getirenlerden Madam Olga imiş. İlk enstrümanını ise eline ortaokuldayken müzik öğretmeninin kendisine gitar dersi vermesiyle almış.
Haydarpaşa Lisesi'nde okurken konservatuar yarı zamanlı klasik gitar bölümünü kazanarak müzik eğitimine devam etti. Ortaokul yıllarında başlayan müzik eğitimini konservatuarla devam ettiren Paker, hem liseyi hem de klasik gitar eğitimini birlikte götürdü. Lise döneminde stüdyo kayıtları ve reklam müzikleri gibi çalışmalar yapan Şebnem Paker'e bu dönemlerindeyken Eurovision kapısı açıldı.
1996 yılında hâlâ lise son sınıf öğrencisiyken Eurovision elemelerine katıldı. Ankara'daki bu seçmelerde finalist olup Eurovision'da ülkemizi temsil etme şansını yakalayan Şebnem Paker, aynı zamanda bu yıllarda üniversite giriş sınavlarıyla da uğraşıyordu. Marmara Üniversitesi Müzik Eğitimi Bölümü sınavına da bu dönemde girdi.
Ankara'daki yarışmadan finalist olarak ayrılan Paker, 1996'da tüm ülkenin ümidini kestiği Eurovision Yarışmasına Oslo'ya gitti.
'Beşinci Mevsim' isimli bir Levent Çoker bestesini seslendirdiği bu sene kimsenin tanımadığı ve hiç sahne deneyimi olmayan Şebnem Paker, 57 puanla 12. olarak ülkeye döndü. Sene 1997'yi gösterdiğinde ise hepimizin bildiği o meşhur Eurovision efsanesi yaşandı...
Şebnem Paker, sözü Mehtap Alnıtemiz'e, bestesi ise Levent Çoker’e ait olan 'Dinle' adlı şarkıyla 1997'de Dublin'de ülkemizi ikinci kez temsil etti. Sade bir sahneyle, mini siyah elbisesiyle, etnik tınılı şarkısıyla, 'Yunanistan'ın bile oy verdiği' olarak anılan bu performans 121 puan aldı ve 3. oldu.
Yarışmadan bir sene sonra Paker, "Dinle" adını verdiği ilk ve tek stüdyo albümünü yayımladı.
Albümün içerisinde ilk Eurovision şarkısı Beşinci Mevsim de yer alıyordu. Verdiği bir röportajda bu albüm için şunları söylüyor Paker: 'Sonra Dinle’nin bestecisiyle kendimiz mutfaktan bir albüm çıkaralım dedik ama tabii ki beceremedik. Dağıtım ağında öyle kurulu bir düzen vardı ki başaramadık, toplattık albümü. Kaç kişi edindiyse edindi.'
Sonrası kendisi için bocalama dönemi olmuş. Fakat öğrenciliğe devam ederek mezun olmuş. Bu süreçte bir-iki demo yaptığını ama aynı düzen içerisinde yine içine sinmediği için devam etmediğini söyleyen Paker, müziğe eğitimci olarak devam etme kararı almış.
20 yılı aşkın bir süredir Şebnem Paker, bir güzel sanatlar lisesinde müzik eğitmenliği yapıyor ve müziğini bağımsız olarak yapmaya devam ediyor.
Şebnem Paker Soner Odabaş ile evli ve iki çocuğu var.