Babam bize isimlerimizle hitap ederdi, bazen de ‘kuzum, canım’ diye ilaveler yapardı. Sessizce yanından süzülürken bile hangimiz olduğunu anlar, ismini söylerdi. Bir gözünü çiçek hastalığından, öteki gözünü de kazayla kaybetmiş, 7 yaşına kadar gözleri sağlammış. O günlerde köyde gördüklerinden aklında kalanları hep sorardı. ‘Yolun karşısında şu çalı vardı, filan yerde şu taş vardı, hala duruyor mu’ diye sorardı.