Giriş
Öpüşmeyin, Japon selamı verin çünkü...
Soğuk ve yıpratıcı bir kışın ardından bahar aylarının tazeliğinden faydalanmak, bahar hastalıklarına karşı koyabilmek o kadar da zor değil. Alacağımız basit ama son derece etkili tedbirler var...
Bir yanda yenilenen, cıvıl cıvıl giysilerini giyinen doğa; diğer yanda baharın güzelliğine daha bir renk katan Nisan yağmurları. Kimilerine enerji veren doğadaki bu yenileniş, kimileri içinse mevsim geçişlerinde görülen hastalıklara karşı mücadele etmek anlamına gelebiliyor. Zira özellikle günümüzde küresel ısınma nedeniyle ani ısı değişikliklerine vücudumuz kolaylıkla adapte olamayabiliyor. Bu yüzden bağışıklık sistemi zayıflıyor ve görevini yapamıyor. Dolayısıyla kolayca bulaşan mikrobik hastalıklara, özellikle de nezle, grip ve benzeri enfeksiyonlara kimi bünyeler daha sık yakalanıyor. Oysa soğuk ve yıpratıcı bir kışın ardından bahar aylarının tazeliğinden faydalanmak, bahar hastalıklarına karşı koyabilmek o kadar da zor değil. Alacağımız basit ama son derece etkili tedbirler var. Mevsim geçişlerinde hastalıklara meydan okumanın 7 yolunu Acıbadem Fulya Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Hacer Baltaoğlu posta.com.tr’ye anlattı.
MEVSİME GÖRE GİYİNİN: Mevsim geçişlerinde ani ısı değişimi vücudun savunma mekanizmasını zayıflatarak grip ve nezle başta olmak üzere hastalıklara davetiye çıkarıyor. Havaların ısınmaya başlamasına aldanmamak, mevsime uygun giyinmek gerekiyor. Terleten kıyafetlerden kaçınılmalı, vücut ısısını koruyan, teri emen pamuklu giysiler tercih edilmeli. Terli giysiler değiştirilmeli.
SEBZE VE MEYVE TÜKETİN: Sadece mevsim geçişlerinde değil, bir ömür boyu sağlıklı ve dengeli beslenmek şart. Vücut direncini yüksek tutabilmek ve bağışıklığı kuvvetlendirmek için özellikle C vitamininden zengin taze çiğ sebze ve meyve tüketmeye özen gösterilmeli. Bağışıklık sisteminin güçlü olabilmesi için düzenli beslenmek de şart. Özellikle kahvaltı en önemli öğün. Mutlaka yapılmalı. Günde en az 2 litre “su” tüketilmeli.
EN AZ 6 SAAT UYUYUN: Uykusuzluk hastalıkların iyileşme sürecini yavaşlatıyor. Yoğun ve yorucu iş temposu karşısına bir de uykusuzluk eklenince vücut iyice güçsüz düşüyor. Bağışıklık sistemini zayıflatan uykusuzluk grip ve benzeri enfeksiyonlara davetiye çıkarabiliyor. 6 ila 8 saatten az olmamak kaydıyla düzenli ve kaliteli uyku şart.
EL YIKAMAK EN ETKİLİ İLAÇ: Gripten korunmanın en basit; ama en etkili yollarından biri el yıkamak. Gün içinde elleri sık sık sabunla yıkamak gerekiyor. Zira mikroplar en fazla, ellerimiz yoluyla bulaşıyor. Elinizi yüzünüze sürmekten mutlaka kaçının. Klavye, cep telefonu gibi günlük hayatta sürekli elinizin altında olan eşyaları sık sık temizleyin. Kapı kolları, toplu taşıma araçlarındaki tutaçlar gibi yerleri mümkünse kağıt mendil ile tutun. Aksi halde elinizi en kısa zamanda yıkayın veya güvenilir markaların anti bakteriyel temizleyicilerinden kullanın. İş yerlerinde, okullarda hatta evlerimizde havlu ,bardak vb. gibi kişisel eşyalarınızı başkalarıyla paylaşmayın.
EGZERSİZ VE YÜRÜYÜŞ YAPIN: Bahar hastalıklarından korunmada bir önemli unsur da egzersiz. Egzersiz bağışıklık sistemini destekliyor. Temiz havada yürüyüş ve bisiklete binmek gibi aktivitelere yönelmek, hareketsizlikten kaçınmak şart. Gün boyu ofiste çalışanlar öğle saatlerinde yürüyüş yapmaya fırsat yaratmalı. Güneş ışığından da mutlaka faydalanılmalı.
ÖPÜŞMEYİN, JAPON SELAMI VERİN: Virüsler kalabalık ortamları seviyor. En çok solunum yoluyla geçiyor. Bu nedenle kapalı alanda kalabalık ortamlardan uzak durmak, özellikle salgın dönemlerinde arkadaşlarınızla sarılıp öpüşmekten ve tokalaşmaktan kaçınmak büyük önem taşıyor. Uzmanlar bu nedenle “Öpüşmeyin, Japon selamı verin” uyarısında bulunuyor. Yaşanılan ortamın ısısının 25 derece, yatak odasının ise 22 derece olması sağlanmalı.
İSTİRAHAT EDİN: Acıbadem Fulya Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Hacer Baltaoğlu, griple mücadelede istirahatin de önemli olduğunu belirtiyor. “Kendinizi iyi hissetmiyorsanız mümkünse işyerinizden izin alın veya hasta olan çocuğunuzu okula göndermeyip evde istirahat ettirin” diyen Dr. Baltaoğlu, grip aşısının da önemli bir unsur olduğunu belirtiyor. Dr. Baltaoğlu, her yıl Eylül-Kasım döneminde özellikle risk altındaki yaşlılara, kanser hastalarına, şeker hastalarına, kronik akciğer ve kalp hastalarına grip ve zatürre aşısı olmasını öneriyor.