Giriş
Ozan Güven ve Deniz Bulutsuz davası devam ediyor! Kan donduran ifadeler: Kıyafeti göğsüne kadar kan içindeydi
Oyuncu Ozan Güven’in, eski sevgilisi Deniz Bulutsuz’u darp ettiği iddiasına yönelik yargılanma süreci devam ediyor. Duruşmada tanık olarak dinlenen Güven'in evinin güvenlik görevlisi, “Ben hiç ses duymadım. Ozan Bey kapıyı açıp, şoförünü çağırmamı söyledi. İçeri girdiğinde de kapıyı kapatmadı. Deniz Hanım kendisi çıktı” dedi. Deniz Bulutsuz’un iş ortağı ise verdiği ifadede, “Deniz olaydan sonra bana geldiğinde üstündeki kıyafet göğsüne kadar kanlıydı” şeklinde konuştu. İşte davanın detayları ve tanıkların ifadeleri...
Ozan Güven’in eski kız arkadaşı Deniz Bulutsuz, oyuncunun kendisine şiddet uyguladığını iddia ederek savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu.
Güven hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede; 'hakaret', 'kasten yaralama' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 3 yıl 9 aydan 13 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
Ozan Güven’in de karşı şikayet dilekçesi vermesi üzerine bu kez Deniz Bulutsuz hakkında 'yaralama' suçundan dava açılmıştı.
İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan davanın bugün görülen duruşmasına Deniz Bulutsuz, avukatlarıyla birlikte katıldı. Milliyet.com.tr'den Damla Güler'in haberine göre; Ozan Güven ise duruşmaya katılmadı.
Tanıkların dinlendiği duruşmada ilk olarak olay gecesi yenilen yemeğe katılan, Bulutsuz’un iş ortağı konuştu. Tanık Erdem Lütfü Oraylı, verdiği ifadede, Deniz Bulutsuz ile aldıkları bir işi kutlamak için yemek yediklerini belirterek, “Çok keyifli bir geceydi.
Sadece Ozan Beyi'n, Deniz Hanım'ın bir arkadaşı için, ‘o adamı avucumun içiyle tokatlamak istiyorum’ dediğini duydum. Bir şekilde sürekli ona takmıştı” dedi.
Yemekten sonra evine gittiğini söyleyen Oraylı, "Gece 04:00 gibi Deniz Hanım beni aradı. Ozan'la kavga ettiklerini ve bana gelmek istediğini söyledi. Yaklaşık 20 dakika sonra geldiğinde Ozan Bey'in şoförü Hasan Bey'in koluna girmişti. Yalın ayak bir vaziyetteydi."
"Üzerindeki kıyafeti yakasından göğsüne kadar kan içindeydi. Gözüne kan oturmuştu. Gözünün yanı şişti. Çenesinde de yarık vardı. Evde sürekli, ‘Ozan beni öldürecek’ diyordu" ifadelerini kullandı.
Ozan Güven’in arkadaşı Ramazan Çelik de duruşmada tanık olarak dinlendi. Olay günü saat 11.30 gibi Ozan Güven’in kendisini arayarak çay içmeye geleceklerini söylediğini anlatan Çelik, "Ozan, Deniz ve şoförü Hasan geldiler. Biraz sohbet ettik. Sohbet sırasında Deniz Hanım eski sevgilisini anlatmaya başladı. Eski sevgilisinden o kadar övgü dolu sözlerle bahsetti ki Ozan da, ‘nasıl seviştiğinizi de anlat bari Ramazan’a’ dedi. Herhangi bir gerginlik olmadı. Deniz Hanım'ın üzerinde bir elbise vardı. Dizlerinde morluklar vardı. Ancak ayıp olur diye sebebini sormadım” açıklamasını yaptı.
Ozan Güven’in evinin güvenlik görevlisi olan Murat Canbulut ise olay gecesi evde herhangi bir ses ya da gürültü duymadığını söyledi. Gece saat 03.00 gibi Ozan Güven’in kendisini arayarak şoförünü çağırmasını istediğini anlatan Canbulut, "Hasan’ı çağır Deniz Hanım'ı alsın dedi.
İçeri girerken kapıyı açık bıraktı. Bu sırada Deniz Hanım evden çıkarak üst sokağa gitti. Ozan Bey bana nereye gittiğini sordu. 'Üst sokakta bekliyor' deyince de, ‘göz kulak ol’ dedi. Sonra zaten Hasan Bey gelip Deniz Hanım'ı aldı” şeklinde konuştu.
Tanık ifadelerine karşı diyeceği sorulan Deniz Bulutsuz, “Ben o akşam defalarca camları açıp bağırdım. Sesimi duymaması imkansız. Değil güvenlik kulübesinden duymamak sokaktan bile duymamak imkansızdır” dedi.
Bulutsuz’un bu ifadesi üzerine söz alan Ozan Güven’in avukatı, “Deniz Hanım'ın ifadeleri arasında çelişki var. Verdiği ilk ifadede camları açamadığını, Ozan Bey'in camları açmasına izin vermediğini söylemişti. Şu an ise camı açıp bağırdığını söylüyor” dedi. Avukatın bu beyanı üzerine Bulutsuz, “Sürekli camlara koşup sesimi duyurmaya çalıştım. Bahçeye bakan bir camı biraz açabilmeyi başardım” ifadelerini kullandı.
Alınan ifadelerin ardından Ozan Güven’in şoförünün tanık olarak dinlenmesi için tebligat çıkaran mahkeme, Deniz Bulutsuz’un çenesinde yaranın kalıcı olup olmadığına dair rapor alınması için Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesine karar verdi.