Giriş
Portre: Semra Ertalay, bir kurumsal iletişimcinin tuvali
Geleneksel Türk Sanatları alanında yüksek lisans yapmış, Fransa’da Ecole Nationale Supérieure d’Art et De Design de Dijon Üniversite’sinde eğitimine devam etmiş ancak kariyerine kurumsal iletişim alanında devam eden bir sanatçı düşünün. Gelin, Semra Ertalay'ı daha yakından tanıyalım.
Hayali astronot olmaktı
Semra Ertalay, Marmara Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları alanında yüksek lisans tezini verdikten sonra kurumsal iletişim alanında çalışmaya başladı. Hepimiz gibi devam eden mesaisinin ardından sanat çalışmalarına devam ediyor. Yani onun için mesai hiç bitmiyor. Çocukken hep astronot olmak istemesine rağmen, tüm ailesinin Fransız ekolünden gelmesinden olacak, ortaokula başlayınca astronot olma hayaline veda etmiş. Pek çok sanatçı gibi, küçük yaşlarda yeteneğinin tam farkına varamadı, lisede vitraylar ve cam kalemleriyle minik sanat çalışmalarına devam etti.
Bu arada eserlerinin neredeyse tamamı şifreli. Eserlerinde, bir insanın sakladığı gizli kalmış ya da kimseye söyleyemediği sırlarını soyut veya somut olarak anlatıyor. Bu insanın, tanıdığı biri olabileceğini, eğer tanırsa, yaratım sürecinin daha hızlı ilerlediğini belirtiyor. Yaratım sürecini ise şöyle ifade ediyor
Bir olayı, konuyu nasıl ifade edeceğime karar veriyorum. Soyut olacaksa çalışma üstünde o an içimden gelen şekilde çiziyorum. Somut olanlar için araştırma yapıp formuna karar veriyorum.Eskizini çizmiyorum ama neyi nereye koyacağıma önceden karar veriyorum. Sonra taslağını çiziyorum. Yerleştirmede yanlış çizersem ya da boya dökülünce, silmiyorum; demek ki orada olması gerekiyor diye düşünüyorum. Yanlış olanın etrafına düşünmediğim yeni şeyler çizip anlamlaştırıyorum.
Tanımadığı kişilerde süreç daha da ilgi çekici
Ana hatlarını biraz detaylı çizmek 4–5 günümü alıyor. Bitirmek de iş yoğunluğuma göre değişiyor. Ama şunu söyleyebilirim hiçbir resim başlarken düşündüğüm gibi bitmiyor. Mutlaka değişiyor. Sinirli, yorgun, mutlu veya üzüntülü olduğumda bu o an çizdiğim şeylere yansıyor. Ya çok boşluklar artıyor ya detaylar ya da çok siyah ton giriyorum. Bu nedenle baştan şu şekilde olur diye söz verebileceğim bir şey değil.Tanımadığım kişiler de ise bu sürece ek tanıma süreci ekleniyor. Kişi zaten kendisine resim yapacağımı biliyorsa birkaç saatte bile o veriyi elde edebiliyorum; çünkü anlatıyor. Güven esastır, bana anlattığını kimseye söylemeyeceğime inanması ve bazı şeyleri anlatması gerekiyor. Yoksa ortaya çıkan karşı tarafı tatmin etmeyebilir.
Özgür ruhlu Semra Ertalay, büyük resim ustaları gibi disipline çalıştığını söylemekte zorlanıyor. Bazen yaptığı resme 3–4 ay dokunmadığı, sonra masada gözüne iliştiği ve sabahlara kadar başından kalkamadığı oluyor... Tekrar başlayınca bu sefer başından kalkamıyorum. Şurası da burası da derken sabah oluyor. 16 saat çizdiğimi biliyorum; belki 2–3 sefer yemek yemişimdir o kadar. Masadan kalkınca her yerim ağrıyor ama çok önemli değil.
Ertalay, konu 'biricik' olmaya gelince öylesine hassas ki, herhangi bir esere başlamadan önce araştırma sürecine bile girmiyor, sergileri gezse bile etkilenmemek ve bunu kendi resimlerine yansıtmamak için elinden geleni yapıyor.
Kimlerden etkilendi?
Vivienne Westwood ve Hüseyin Çağlayan.
Tarzını nasıl yarattı?
Semra Ertalay, tarzını yaratmak için özel bir çabaya girmemiş. Tanıdığı sanatçı ve ressamlar ona neden resim yapmadığını sorarken, bir gün bir ressam kendisine ısrarla "Bana bir resim yap, içinden ne geliyorsa!" diyor ve Ertalay'ın içindeki ateşi fitilliyor. Şimdilerde ise resim için yeteneğin gerekmediğini, resim yapmak isteyen herkesin temel kavramları öğrendiğinde içindeki disiplini açığa çıkararak tasarım yapacağına inanıyor.
Ben de birkaç ay düşündüm ve böyle bir tarz çıktı. Kendi içinde değişim yaşadı. Soyut, somut dengesini değiştirdim. Grileri sevmediğimi fark ettim; onlar yok oldu. Renkleri gerçek hayatımda çok severim ama resimlerime eklemek istedim. Sonra malzeme değişimine gittim; farklı bir şey yapmak istedim. Bu seferde renk girmek hem istedim hem istemedim. Bu nedenle bazı çalışmalarımda fon olarak ya da yüzeyin belirli yerlerine farklı malzeme kullanarak rengi dahil edebiliyorum." diyor.
Semra Ertalay kimdir?
Semra Ertalay 6 Mayıs 1983'te İstanbul'da doğdu. Marmara Üniversite'si Güzel Sanatlar Fakültesi'nde Geleneksel Türk Sanatları Bölümünü 2009 yılında tamamladı . Aynı yıl Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü'nde Geleneksel Türk Sanatları bölümünde Yüksek Lisansına başladı. Eğitiminin bir yılını burslu olarak Fransa'da Ecole Nationale Supérieure d'Art et De Design de Dijon Üniversite'sinde devam etti. Türkiye'ye döndüğünde tezini verip mezun oldu.
Semra Ertalay'ın çalışmalarını daha detaylı incelemek için Instagram profiline buradan ulaşabilirsiniz.