Giriş
Şekerden bile betermiş! Bayılarak yiyoruz ama zeka geriliğine sebep oluyor, tansiyonu çıkarıyor
Meyan kökü genellikle vücuda faydalarıyla bilinir. Ancak yapılan bazı araştırmalarda meyan kökünün vücutta ciddi hasarlara yol açabileceği ortaya çıktı. En az şeker kadar zararlı olan meyan kökü, bir çok hastalığın en büyük sebebi.
Meyan kökü birçok yiyecek ve içeceğin yapımında kullanılıyor. Meyan kökü genellike vücuda faydalarıyla ortaya çıksada son araştırmalarda meyan kökünün beyin üzerinde olumsuz etkileri ortaya çıktı.
Eski zamanlarda şerbet olarak tüketilen meyan kökü, son yıllarda birçok içecek ve yiyeceğin yapımında kullanılıyor. Yapılan son çalışmalar, meyan kökünü doğrudan tüketmenin veya meyan kökü bulunan besinleri fazla tüketmenin özellikle çocuklar üzerinde zeka geriliğine sebep olduğunu ortaya çıkardı.
Özellikle, potasyum oranı düşük olan kişilerin, kalp hastalarının ve hamilelerin meyan kökünü asla tüketmemesi gerekiyor.
Meyan kökünün içerisindeki glisirizin anne karnındaki bebeğin beyin gelişimini de olumsuz etkiliyor. Ayrıca dikkat eksikliğini de beraberinde getiriyor.
Meyan kökünün zararları, aşırı tüketildiğinde veya bazı sağlık durumlarına sahip kişiler tarafından kullanıldığında ortaya çıkabilir. İşte meyan kökünün bazı potansiyel zararları:
Meyan kökü, vücutta sodyum tutulmasına ve potasyum seviyelerinin düşmesine neden olabilir, bu da tansiyonun yükselmesine sebep olabilir.
Yüksek tansiyonun yanı sıra, meyan kökü kalp ritmini etkileyebilir ve özellikle kalp hastalıkları olan kişiler için risk oluşturabilir.
Meyan kökü, vücutta su ve tuz tutulmasına yol açarak bacaklarda, ellerde ve diğer vücut bölgelerinde şişkinliğe neden olabilir.
Meyan kökü potasyum seviyelerini düşürebilir, bu da kas zayıflığı ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir.
Meyan kökü, bazı ilaçların etkisini artırabilir veya azaltabilir. Özellikle kalp ilaçları, kan basıncı ilaçları ve diüretikler ile etkileşime girebilir.
Meyan kökü, vücudun kortizol düzeylerini etkileyebilir ve uzun süreli kullanım adrenal bezler üzerinde stres yaratabilir.
Hamile veya emziren kadınların meyan kökü tüketmemesi önerilir, çünkü olası riskler tam olarak anlaşılmamıştır.
Bazı insanlar meyan köküne karşı alerjik olabilirler. Alerjik reaksiyonlar cilt döküntüsü, kaşıntı ve nadiren de olsa anafilaksi gibi ciddi reaksiyonları içerebilir.
Düşük potasyum seviyeleri, hipokalemiye neden olabilir, bu durum ciddi kas zayıflığı ve yorgunluğa yol açabilir. www.posta.com.tr
Herhangi bir sağlık takviyesi gibi, meyan kökünün kullanımı öncesinde bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir, özellikle de var olan sağlık sorunları varsa veya düzenli olarak ilaç kullanılıyorsa bu daha da önemlidir. Meyan kökünün etkileri bireyden bireye değişiklik gösterebilir, bu yüzden herhangi bir yan etki yaşandığında sağlık uzmanına başvurmak önemlidir.
MEYAN KÖKÜ NEYE YARAR?
Meyan kökü ekstraktlarının, çoğunlukla ağızda oluşan küçük, ağrılı ancak zararsız ülserlerin tedavisinde etkili olduğu gösterilmiştir. Klinik bir araştırmanın sonuçları,% 2 glisirizinik asit (meyan kökü özü) içeren bir jelin uygulanmasının, ödem ve kaşıntıyı azaltmaya yardımcı olduğunu göstermektedir.
Meyan kökünün karaciğer üzerinde koruyucu etkileri olduğu bilinmektedir. Hepatit A ve C'den sorumlu virüslerin çoğalmasını önleyen glisirizin ve türevi glisirizik asit olmak üzere 2 antiviral madde içerir.
Meyan kökü, anti-enflamatuar etkisine ek olarak bağışıklık fonksiyonlarına da etki eder. Böylece, soğuk algınlığı gibi solunum yollarının iltihaplanmasından sorumlu enfeksiyonlarla savaşmaya yardımcı olabilir.
Meyan kökü insanların ihtiyacına göre farklı şekillerde tüketilebilir. Öncelikle 150 ml kaynar suda 2-4 gr kurutulmuş köklerle hazırlanan, günde 3 defa bitki çayları şeklinde hazırlanabilir. Günde 12 gr'ı geçmemesi tavsiye edilir. Günde 2-3 defa bir bardak su ile seyreltilmiş yaklaşık on beş damla ana tentür olarak da tüketilebilir.
Ayrıca gargara ve gargaralar şeklinde veya kompreslerle kaynatma olarak da kullanılabilir. Meyan kökü bazlı bir bitkisel tedavi dört ila altı haftayı geçemez. Ayrıca meyan kökü de sakız şeklinde, günde 5-6, hatta gerekirse daha fazla tüketilebilir.