Opr. Dr. Arif Eroğlu, "Tıptaki adı hidrolipodistrofi olan selülit, derinin alt tabakasındaki yağ dokusunun bağ dokular arasında sıkışması sonucunda derinin üst kısmının portakal kabuğu görüntüsü almasıdır" dedi.
Selülit, deri altında kan dolaşımının durağanlaşması, metabolizmanın yavaşlaması, fibröz bantların kısalması ve kalınlaşması anlamına gelir. Yağlı dokular büyüdüklerinde fibröz bantlarla çevrili deri altı odacıklarının duvarlarında kabarmalar oluşur. Bu "portakal kabuğu görünümü" olarak tanımlanır. Vücudun çeşitli bölgelerinde yağın birikmesi sonucu oluşan selülit cildin yüzeyine “el yapımı yün yorgan tarzı” pürüzlenme gibi yansır ancak bir hastalık değildir. Selülit, vücudun yağlı ve dolaşımı bozulmuş herhangi bir yerinde oluşabilir ancak vücutta özellikle selülit oluşumuna daha yatkın bölgeler şunlardır: bacak arkaları, diz üstleri, göbek çevresi ve kol içleri.
Opr. Dr. Arif Eroğlu, soğuk başlığı ile deriyi koruyarak derin yağ dokularında mikrodalgalarla lipoliz yapan ONDA Soğuk Dalga Terapisi ile ilgili tüm bilinmeyenleri anlattı. Opr. Dr. Arif Eroğlu, "Şimdiye dek selülit tedavisi için kullanılmış birçok yöntem olmakla birlikte ONDA’nın yağ dokusuna özel mikrodalgaları ile yapılan selülit tedavisi çok başarılı sonuçlar veriyor. ONDA Soğuk Dalga Terapisi, selülite neden olan yağların eritilerek vücuttan atılmasını sağlayan çok etkili bir ütüleme, sıkılaşma ve incelme yöntemi" dedi.