Giriş
Son zamanların parlayan yıldızı: 'Aşk deyince içimdeki bütün duvarları yıkarım'
Son zamanlarda yer aldığı projeler ve gösterdiği başarılı performansla dikkatlerden kaçmayan Seray Özkan, özel hayatına dair başı açıklamalarda bulundu. Posta Gazetesi'nden Alev Gürsoy Cimin'e konuşan Seray Özkan'ın röportajı haberimizde.
Son dönemde adından epey söz ettiren oyuncu Seray Özkan, aşık olduğunda akan suların durduğunu söylüyor. Karşısındaki insanı sevgi seline boğduğunu söyleyen oyuncu, "Ama kalbim de en çok güvenimi boşa çıkaran insanlara kırılır" diyor.
Son dönemde isminden epey söz ettiriyor. Hem güzel, hem yetenekli, oynadığı rollerin hakkını fazlasıyla veriyor. Televizyon ve sinemanın aranan siması haline gelen genç oyuncu Seray Özkan’la buluştuk. Oyunculuğu, ‘Yabani’deki rolü Çağla’yı ve biraz da Seray’ı konuştuk.
KİMSE ŞİDDET EĞİLİMİ OLAN BİR ADAMI DÜZELTEMEZ HİÇ UĞRAŞMASINLAR
Seray, son dönemde çok iyi çıkış yaptın. Sence bunu neye borçlusun?
Çok çalışmak ve emek harcamak. Oynadığım karakter üzerine çok fazla çalıştım, insanlara bu karakteri nasıl anlatabilirim diye çok düşündüm ve fark ettiğim kadarıyla bunu başarabilmişim. İnsanlara Çağla’nın neler yaşadığını hissettirebilmek, empati yaptırabilmek benim için gerçekten gurur verici.
Bu rolle bu kadar çok konuşulacağını bekliyor muydun?
Bu proje ilk elime geldiğinde çok ses getireceğinden emindim. Çünkü her bölüm yeni bir sürprizle karşılaşıyoruz. Bu kadar güzel bir hikayenin içine bir de çaba harcanmış oyunculuk eklenince ortaya güzel bir şey çıkacağını hissediyordum.
KALABALIK BİR AİLEDE DİK DURUŞLU KADINLARIN ELİNDE BÜYÜDÜM...
Seni daha yakından tanımak isteriz. Nasıl bir ailede büyüdün?
Kadınlarla dolu bir ailede büyüdüm. Çocukluğumda anneannem ve annemle birlikte yaşıyordum. Bizim aile çok kalabalık ve kadınlarla dolu. Bunu hep büyük bir şans olarak gördüm çünkü hep birbirini destekleyen, dik duruşlu kadınların elinde büyümek beni hayata çok güzel hazırladı. Kendimi bildim bileli sanata ilgi duymuşumdur. Bu yönümü kolay ve rahat keşfetmemi sağlayan ve bana sonsuz destek olan annem sayesinde kendi yolumu bulabildim.
Çocukken en büyük hayalin neydi?
Annemle ve kız kardeşimle birlikte hayattaki hayallerimize ulaşabilmek, onları yaptığım işlerle gururlandırmak ve iş hayatımda istediğim başarıyı elde etmek istiyordum. Yeni yerler, yeni kültürler keşfetmek de hep tutkumdu.
Oyunculuk hayalin miydi?
Craft oyunculuk okulunda eğitim aldım, daha sonrasında özel ders almaya başladım. Oyunculuk benim gözümde çocukken yapılması çok eğlenceli ama bir o kadar da zor bir meslekti ama yaşım ilerledikçe kendimde bu özgüveni ve gücü bulabildim.
Hem güzel hem de yeteneklisin. Peki, sen kendini ekranda nasıl buluyorsun?
Daha yolun çok başındayım ve öğreneceğim elbette bir sürü şey vardır. Şu an kendimi izlediğimde daha çok nereye ne eklesem ve oyunculuğuma daha neler katsam diye çabalıyorum.
Dizilerde birçok oyuncu daha sonra partnerleriyle aşk yaşayabiliyorlar. Sen bu konuya nasıl bakıyorsun?
Aşk konusunda asla büyük konuşmak istemem. Nerede ve ne zaman geleceği belli olmayan bir duygudan bahsediyoruz. O nedenle olabilir, neden olmasın.
İLERİ GÖRÜŞLÜ, DUYGUSAL VE ZEKİ ERKEKLERDEN HOŞLANIRIM
Dizide Çağla, kendisine şiddet uygulayan bir adama her defasında koşulsuz teslim oluyor. Böyle biri gerçek hayatta sana ne hissettirir?
Şiddetin her türlüsüne karşıyım. Karşıma böyle bir adam çıksa kesinlikle , “Ben onu düzeltirim” yanılgısına ve çabasına düşmem. Bence kimse de böyle bir çabaya girmemeli. Ben daha sakin, ileri görüşlü, zeki ve aynı zamanda duygusal olan kişilerle birlikte olmayı tercih ederim.
Korkunç bir kürtaj sahnen vardı. İzlerken seyirci gözüyle çok dramatikti. Sen o sahnelerde neler hissettin?
O anlar benim için de gerçekten çok zordu. Sahneyi çektikten sonra bir iki gün yalnız kalma isteği uyandırdı bende. Yalnız kalıp biraz sakin bir enerjiye geçmeye çalıştım.
BU ROLLE EMPATİ YETENEĞİM GELİŞTİ
Ailesinden yeterli ilgiyi, şefkati görmeyen, sevdiği adamdan da şiddet gören bir kadını canlandırmak oyuncu olarak nasıl etkiliyor insanı?
Empati özelliğimi inanılmaz geliştirdi çünkü insan kendi yaşamayınca bu durumları yaşayanların neler hissettiğinin farkına varamayabiliyor. ‘Yabani’ dizisindeki deneyimimle bu tarz şeyleri yaşayan kadınların hangi hislerle savaştığını daha iyi anladım.
Gerçek hayatta sen hiç şiddet gördün mü?
Hayır görmedim ama böyle bir durumla karşılaşırsam vereceğim tepki çok sert olurdu. Ama tabii yaşamadan bunu kimse bilemez.
İzleyenler fiziğine bayılıyor. Hayatın boyunca hep böyle incecik miydin?
Kendimi bildim bileli zayıftım. Kilo almakta zorlanmak dışında pek bir derdim olmadı.
HERKES BİRBİRİNE BENZEMEYE ÇALIŞIYOR BEN KARAKTERİSTİK GÜZELLİĞİ TERCİH EDERİM
Ekrandaki kusursuz güzellik dayatmasıyla ilgili neler düşünüyorsun?
Bence herkesin kendine has bir güzelliği olmalı. Şimdiki dönemde maalesef ki herkes birbirine benzemek için çok uğraşıyor. Estetiğe hiçbir zaman karşı olmadım fakat herkesin karakteristik güzelliğini görmeyi tercih ederim.
Kariyerine başlamadan önceki hayalin neydi?
Model olmak istiyordum ama yaşım ilerledikçe o alanın bana çok uygun olmadığını fark ettim. Yaklaşık dört sene fotomodellik yaptım.
İdol olarak gördüğün, sana ilham veren birileri var mı?
Annem. Çünkü annem benim hayatımda gördüğüm en başarılı ve en güçlü kadınlardan biri. Onun hayat enerjisine ve gücüne sahip olabilmek benim için en büyük gurur.
AŞK DEYİNCE AKAN SULAR DURUR
Aşkta nasıl birisin?
Konu aşk olduğu zaman akan sular duruyor benim için. O zaman bütün duvarlarımı indirip sevgi seline boğuyorum karşımdaki insanı.
Kalbin en çok neye kırılır?
Güvendiğim birinin güvenimi boşa çıkarması beni çok kırar.
Kendini birine anlatırken nasıl anlatırsın?
Dışarıdan bakıldığında soğuk ama içten, bir o kadar da sıcak kanlı, sabırlı, iyi bir dinleyiciyim. Enerjim yüksektir. Arkadaş canlısıyım ve sevgi doluyum.