Stephen King de açıkladı: Korku hikayelerini neden seviyoruz?

ABD’li yazar Stephen King, katıldığı “Stephen Colber ile Geç Gösteri” programında karantinadaki birçok insanın neden korkunç hikayeler okumaktan hoşlandığını açıkladı. King, Çünkü oradaki hikayedeki bizimkinden daha korkunç diyerek açıkladı. Peki ama, sizce bu yeterli bir cevap mı? Korku hikayeleri neden bu kadar çekici? Korku filmlerini korkacağımızı bile bile neden izleriz? İşte bilimsel araştırmalar ışığında cevapları! Gerilim ve korku türündeki kitaplarıyla ünlü yazar Stephen King koronavirüs salgını sebebiyle uygulanan karantina dönemlerinde insanların korku hikayelerini tercih etmek sebebini şöyle açıkladı: Bence zor zamanlarda insanlar gerçekten ürpertici kitapları tercih ediyor. Ve bu doğrudur, çünkü 'If It bleeds' (Yazarın nisan ayında çıkan yeni kitabı – Ed.), 'Game of Gerald' (King'in en çok satan romanı 1992. - Ed.) ya da başka bir kitaba daldığınız zaman, orada durum, dört duvar arasında tuvalet kağıtsız kalmanızdan çok daha korkunçtur.” King, roman kahramanının kendi bulundukları durumdan çok daha kötü bir durumda olduğunu düşünen okurların bir süreliğine kendi sorunlarından uzaklaştıklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Ardından kitabı kapatıp bir çocuk gibi huzur içinde uyuyorsunuz. En azından bu benim teorim.” Daha önce, Stephen King Kovid-19 pandemisi nedeniyle birçok insanın kendilerini onun korku romanlarından biri olan The Stand (1978) içinde hissettiğini ve bunun için çok üzgün olduğunu ifade etmişti. Plos One dergisinde yayımlanan, Amerikalı ve Çinli bilim insanlarının yürüttüğü bir araştırmaya göre korku hikayelerine bu kadar düşkün olmamızın nedeni dopamin hormonu. Dopamin aşık olmak, müzik dinlemek ve çikolata yemek gibi zevk verici şeylerle bağdaştırılıyor. Ancak yapılan güzel aktiviteler gibi kötüleri de beyinde üretilen dopamin miktarını etkileyebiliyor. Laboratuar fareleri üzerinde yapılan araştırmaya göre dopamin nöronları hem iyi hem de kötü tecrübelere karşı tepki gösteriyor. Korku nöronların aktivitesini %25 oranında artırıyor. Genlerinizin bu konuda oynadığı rol ise oldukça önemli. Ne kadar dopamin hücresinin aktif hale geçtiği tamamen genlerinize bağlı. Bu nedenle bazıları macera ve korku arayışındayken bazıları güvende olma hissini seviyor. Ancak bilim adamları hala neden çikolata yemenin ya da korku filmi izlemenin beyindeki dopamin miktarını artırdığını bilmiyor. Ancak araştırmaları kişilerin neden risk içeren faaliyetlere yöneldiğine biraz da olsa ışık tutacak nitelikte olarak görülüyor.