Taklit hayatlarla yürütülen ilişkiler AŞK DOKTORU mehmet.coskundeniz@posta.com.tr twitter.com/askdoktoru Kendisi olmayı başaramamış insanların başka rollere bürünerek, ya da bir kadını/erkeği elde etmek için türlü türlü oyunlar oynanarak sürdürülen ilişkilerdir. Sürer mi? Evet ne yazık ki sürüyor. Peki nasıl yapıyorlar? Cevabı aşağıda... 1- Seks için aşık taklidi yapan erkek Bu taklidi erkekler 'Kadınlar birlikte olmak için aşkı şart koşuyor. Biz de çaresiz bu oyuna başvuruyoruz' diye savunuyor. Kadınların cinselliği legalize etme tavırları vardır. Evlilik, uzun ilişki ya da tutkulu bir aşk gibi. 'Canım istedi, seviştim' dediklerinde en yakın arkadaşları tarafından bile dışlanabileceklerini düşünürler. Ama bu durum, erkeğin saygı duyması gereken bir durumdur. Bu noktada saçma sapan aşık taklidi yapmak yerine beklentilerin farklı olduğunu görüp yolları ayırmak gerekir. 2- Evlenmek için aşık taklidi yapan kadın Ailesinin 'hayırlı kısmet' olarak tanımladığı, paralı bir erkek bulduğunda, aşık olmadığı halde öyleymiş gibi davranan ve hatta onu elde tutmak için seksi de kullanan kadın modeli... Bu kadınların da savunusu, 'Toplum bizi buna yönlendiriyor. Evlilik şart olarak görülüyor. Madem aşk evliliği yapmıyorum, öyleyse paralısını seçeyim' şeklinde. Tabii ki yine kandırmaca, yine etik olmayan bir davranış. Bu taklidi fazla sürdüremeyeceklerini, bir süre sonra evlenmiş olsalar bile ilişkinin kopma noktasına geleceğini söyleyeyim. 3- Etkİlemek için başkası olmaya çalışan erkek Maddi durumu, eğitimi, işi, çevresi gibi konularda yalan söylemekten çekinmeyen, bu yolla etkilemek istediği kadın üzerinde hayranlık etkisi bırakmaya çalışan erkek... İlk anda başarılı olabiliyorlar. Ama yalancının mumu yatsıya kadar... önünde sonunda gerçek ortaya çıkıyor. Doğal olarak kadın, müthiş bir kandırılmışlık ve güvensizlik duygusu yaşamaya başlıyor. Erkek 'Seni çok sevdiğim için yaptım. Seni kaybetmekten korktum' dese de faydası olmuyor. Zaten bir kadını kendi kimliğin ve yaşam tarzınla etkileyememişsen, o ilişkinin uzun sürmesi imkansızdır. 4- Etkilemek için yaşam tarzını değiştiren kadın özgür birey olarak kendi karakterinin gerektirdiği gibi yaşarken, etkilmek istediği erkek 'öyle hoşlanıyor' diye 180 derece değişebilen kadınlar var. Giyimini, arkadaşlarını, gittiği yerleri, hayattan beklentilerini, hatta işini gücünü değiştirebiliyor bu kadınlar. Sonra tabii ki mutsuz oluyorlar. üstelik karşılarındaki erkeği de mutsuz ediyorlar. 'Değişmemi o istiyor' diye de kendilerini savunuyorlar. Değişmeyeceksin. Değişirsen onun sana aşık olma unsurlarının tamamını yok edersin. Bu şekilde kimseyi de elinde tutamazsın. Yaptığın şey sadece taklittir. Taklitler, taklit olarak kalır, sen aslınla var olmalısın. 5- Yalanını başka yalanlarla saklamaya çalışan erkek Bir kez yalan söylenmeye başlandı mı sonu gelmez. İlk yalan ortaya çıkmasın diye başka yalan söylenir. İkinci yalan anlaşılmasın diye üçüncüsü... Ve bu böyle devam eder. Artık yalanlar unutulur hale gelir ve bir gün o erkek yakayı eleverir. Bu domino etkisi yaratır. Bir yalan ortaya çıktığında, diğerlerinin de ortaya çıkması kaçınılmazdır. Kadın, yalanlarla örülü bir ilişki yaşadığını gördüğünde yıkılır ve toparlanması da mümkün olmaz. çünkü yaşadığı ilişki gerçek değil, taklittir. Yalanın birçok hiçbiri yalan söylenmesini haklı çıkarmaz. İşin doğrusu doğrudan şaşmamaktır, ne olursa olsun... 6- İlişkisi kötü giderken mutlu taklidi yapan kadın Kadınlar bunu genellikle hemcinsleri için yapar. Arkadaşlarının kendisi için 'İlişkisi başarısız oldu' demesini istemez. Sorunlarını sevgilisiyle konuşup çözmek yerine mutluymuş gibi davranmayı yeğler. Ama bir gün mutlaka patlak verir. Ve genellikle de o gün artık iş işten geçmiştir. Biz ilşkiyi başkaları için değil kendimiz için yaşarız. Başkalarının ne dediğini umursamaya başladığımız andan itibaren ilişkimizi yıpranma sürecine sokarız. Bırakın başkalarının ne dediğini, mutsuzsanız bunun çözümünü sevgilinizle birlikte arayın. çünkü sorunun bir tarafı sizseniz, diğer tarafı da sevgiliniz. Gerekirse küs kalın, gerekirse arkadaşlarınıza aranızda sorun olduğunu söyleyin. Ama mutlaka ve mutlaka mutluymuş taklidi yapmaktan vazgeçin.