Mekke ve Medine tasvirlerinin dönemi yansıttığına dikkat çeken Adıbelli, “Soma Emir Hızır Bey Camii’nin bir önemli özelliği de mevcut camilerdeki mükebbireler arasındaki en güzel örneklerden biridir. Ayrıca 1791 yılına ait olduğunu düşündüğümüz Mekke ve Medine tasvirleri de yer alıyor. Bunlar Türkiye’deki en güzel örneklerden bir tanesi. Ayrıca da o dönemde yapılan birbirinin aynısı iki kitabesi var. Bu kitabeler incelendiğinde milimetrik olarak birbirinin aynısı olduğu görülür. Kitabelerde de günümüze örnek olacak güzel bir mesaj barındırır. Sanki günümüz insanlarına güzel bir mesaj vermek istercesine ‘Gel ey mümin, kılıp farzı hemen terk eyleme sünnet’ gibi bir satırı var. Demek ki o günlerde de insanlar farzı kılıp sünneti terk ediyorlarmış. Kitabelerde 1206 yılında Süleyman Bey isimli bir şahıs tarafından yapıldığı anlatılıyor. Güzel bir cami. İnsanların gelip bu camiyi görmesini gerçekten isterim. Nakış nakış bir cami. Türkiye’de buna benzer 3 cami var ancak o camiler arasındaki en büyüğü” ifadelerini kullandı.
Öte yandan yapılan araştırmalarda 1300-1400 yıllar arasında aynı noktada Emir Hacı Hıdır Bey adıyla yer alan caminin daha sonra yıkıldığı ardından Yeğenoğlu Süleyman Bey tarafından 1791’de tekrar yaptırıldığı bilinirken, camiye yeniden adı verilen Emir Hacı Hıdır Bey’in kim olduğu ise henüz ortaya çıkarılamadı.
İHA