Tuvalet kağıtlarında büyük tehlike: Bu hastalığı tetikliyor, kaşıntıyla ortaya çıkıyor

Aydan Durak/ Posta.com.tr| Vajinal kaşıntının birçok kadının hayatı boyunca karşılaştığı ve yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilen bir durum olduğunu söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Canan Acar Demir, Kaşıntı nedenine bağlı olarak birkaç saat gibi kısa süreli olabilir, bazen de birkaç hafta veya ay sürebilir. Kaşıntıya neden olan altta yatan sorunu belirlemek doğru tedavi için önem taşımaktadır. dedi. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Canan Acar Demir, vajinal kaşıntının en büyük sebebinin enfeksiyonlar olduğunun altını çizdi.Vajinal kaşıntının en sık sebebi enfeksiyonlardır. Bu durum genellikler kaşıntı ile birlikte akıntı, kötü koku, genital bölge derisinde oluşan küçük çatlaklar, kızarıklık ve şişlik gibi şikayetlere de neden olmaktadır. Vajinal enfeksiyon etkenleri candida türlerinin yaptığı mantar enfeksiyonu başta olmak üzere cinsel yolla bulaşan bel soğukluğu, trikomoniyaz ve klamidya gibi patojenlerdir. Tüm kadınların %50-60'ı yaşamları boyunca en az bir kez vajinal mantar enfeksiyonu geçirir. Evde kullanılan pek çok malzemenin vajinal mantarı ve kaşıntıyı tetikleyebileceğini söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Canan Acar Demir, Genital cilt özellikle kimyasal tahriş edici maddelere karşı hassastır. Boyalı veya parfümlü tuvalet kağıdı, kokulu pedler, tamponlar, sentetik iç çamaşırı, köpük banyoları, sabunlar, çamaşır deterjanları ve yumuşatıcılar, vajinal spreyler gibi tahriş edici maddelerin tümü, genital cildi kapsayan egzama veya dermatite neden olabilir. Bu son derece rahatsız edici uzun süreli kaşıntı ve yanmaya neden olabilir. Bu nedenle bu ürünlerin genital cilt ile temasından kaçınmak önemlidir. ifadelerini kullandı Vajina ve genital bölge derisinin hormonlara oldukça duyarlı olduğunu söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Canan Acar Demir, Östrojen hormonunun üretiminin henüz başlamadığı çocukluk döneminde ve üretiminin durduğu menopoz döneminde, vajinal mukozada ve genital bölge derisinde incelme ve kuruma meydana gelmektedir. Bu durum ciddi kaşıntıya neden olabilmektedir. dedi. Vulvar Liken Skleroz, şiddetli inflamasyon, ciltte incelme ve kaşıntı, yanma ve ağrı gibi semptomlarla ilişkili vulvanın inflamatuar bir cilt bozukluğudur. Vulvar liken sklerozunun kesin nedeni bilinmemektedir. Liken skleroz teorik olarak derinin herhangi bir bölgesinde oluşabilmesine rağmen vakaların %95'inden fazlası genital bölgede ortaya çıkar. Her yaştan kadında ortaya çıkabilir ancak en yoğun yaş grubu erken menopoz yılları olan 50-60 yaş grubudur. Genital uçuk cinsel yolla bulaşan yaygın bir hastalıktır. Genital bölgede meydana gelen ülserler en sık şikayettir. Ancak ülser oluşmadan önce ilk belirti, genital uçuk çıkacak bölgede kaşıntı ve kızarıklık olmasıdır. Genital uçuk özellikle yakın zamanda şüpheli cinsel ilişki varsa, ağrı ve genital kaşıntıda akla gelmesi gereken hastalıklardan birisidir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Canan Acar Demir, Birçok kadın kaşıntı semptomlarını hafifletmek için reçetesiz satılan ürünler kullanır, ancak bu bir hatadır. Yanlış tedavi semptomları kötüleştirebilir ve kaşıntı ve tahrişin daha uzun sürmesine neden olabilir. Bunun yerine, doğru tanı ve tedaviye başlamak için bir kadın doğum uzmanına başvurmak en doğru yaklaşım olacaktır. cümlelerini kullandı. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Canan Acar Demir, vajinal kaşıntıların mutlaka ciddiye alınması ve tedavi edilmesi gerektiğinin altını çizdi.Tedavide kaşıntının sebebine göre bakteri, mantar veya virüslere etkili ilaçlar ağızdan veya lokal uygulanan krem formları ile doktorunuz tarafından reçete edilir. Tedaviyi önerilen doz ve sürede kullanmak, yarıda bırakmamak kaşıntının tekrar etmemesi ve dirençli hale gelmemesi için önemlidir. Son yıllarda geliştirilen lazer teknolojileri de kronik vajinal kaşıntı tedavisinde kullanılmaktadır. Lazer uygulaması vajinal mukozada kolajen üretimini aktive ederek bu bölgenin gençleşmesini ve yenilenmesini sağlar. Özellikle menopoz dönemindeki östrojen azlığına bağlı oluşan patolojilerde oldukça başarılı sonuçlar almaktayız.