Giriş
Yaz aşkını diğer mevsimlere taşımak için altın öneriler
Yaz aşkı deyince herkesin aklına gelip geçici ilişkiler, saman alevi gibi yanıp sönen aşklar geliyor. Peki bu sefer ki yaz aşkı gelip geçici bir macera değilse... İşte yaz aşkını ciddi ilişkiye dönüştürmenin yolları...
YAZIN GELEN ROMANTİZM RÜZGARI HİÇ BİTMESİN
Soğuk kış döneminin yorucu ve bunaltıcı iş temposundan bunalıp yazı ve yazın getirdiklerini özleyebiliyoruz. Psikolojik olarak rahatlamaya ve dinlemeye ihtiyaç duyduğumuz için bilinçaltımız bizi rahatlatıcı bir romantizme sürükleyebiliyor. Ancak yazın yakalanan bu romantizm rüzgarı mevsimin bitmesiyle sönüp gidebiliyor. Peki bu aşkı uzun vadeye yaymak için neler yapmalıyız?
HİSLERLERİNİZİN GERÇEK OLDUĞUNDAN EMİN OLUN
Yaz aşkını kalıcı bir ilişkiye dönüştürmeden önce hislerinizden emin olmalısınız. Aslında hiç mutlu olamayacağınız bir ilişkiyi sürdürmek için çaba göstermek sizi hayal kırıklığına uğratabilir.
GİZEMLİ OLMAK ÇEKİCİLİĞİNİZİ ARTIRABİLİR
İlişkinizin ilk zamanlarında hayatınızla ilgili her detayı anlatmayın. Çünkü bu aranızdaki merak duygusunu azaltabiliyor. Karşınızdaki kişi sizi zamanla tanıdıkça iletişiminiz artarak, aranızdaki bağı kuvvetlendiriyor.
ONUNLA İLGİLENDİĞİNİZİ GÖSTERMEKTEN ÇEKİNMEYİN
Eğlenceli yaz aşkını kalıcı hale getirmek için ona ilgi gösterin. Partnerinizin sorunlarıyla ilgilenin, destek olabileceğinizi gösterin. Bu hem aranızdaki bağı güçlendiriyor hem de ilişkinizin gidişatını değiştirebiliyor.
ORTAK ARKADAŞ ÇEVRESİ ETKİLİ BİR DESTEK OLABİLİR
Ortak bir arkadaş çevresi oluşturmak bir araya gelme ihtimalinizi artırıyor. Oluşturduğunuz ortak çevre sayesinde görüşme ihtimaliniz artırabilir ve aranızdaki iletişimi güçlendirebilirsiniz.
TATİL DÖNÜŞÜ DE DEVAM EDİYORSA AŞKI BULDUNUZ DEMEKTİR
Yaz aşkı yaşayanlar, tatil dönüşü gerçek hayatlarında da görüşmek istemeliler. İki taraf da buna istekliyse normal hayatlarında yeniden bir araya gelmeliler. Hislerini yeniden gözden geçirmeliler. Normal ortamda da aynı duyguları hissedip hissetmediklerini test etmeliler. Yazın yaşanan romantizm duygusu devam ediyorsa gerçek aşktan söz etmek mümkün. Kişisel ortamlarınızda yeniden görüşün, yemek yiyin, sohbet edin… Aynı duygular devam ediyorsa, iki tarafta bundan eminse, gerçek aşkı buldunuz demektir. Ancak unutmayın ki bu mutlu sona, yaz aşklarında sıkça rastlanmıyor.
İLİŞKİLERDE İŞİN SIRRI DİNLEMEKTİR
Çiftler arasındaki mutluluğun sırrı iletişim, yani dinlemektir. İlişkilerde her zaman o anı yaşayın, zihninizle orada olun. Kafanız başka yerlerde olmasın, dinliyormuş gibi yapmayın. Genellikle ilişkilerde mutsuzluğun çözümü birbirini dinlemekten geçer. Böylece sorunlar ortaya çıkabilir ve karşılıklı çözümler üretilebilir.
EGOYU BİR KENARA BIRAKIN
Saygı, her türlü iletişim biçiminin olmazsa olmazıdır. Saygı duyun. Egoist olmayın. İlişki yaşadığınız kişinin farkında olun, onun sorunlarını dinleyin ve çözüm yolunu arayın. Böylece ona saygı duyduğunuzu da göstermiş olursunuz. Kalıcı ilişkilerde saygı aşktan daha önemli bir faktördür.
BAŞTAN HATA YAPTINIZ ÇÜNKÜ ELEŞTİRDİNİZ
Partnerinizi eleştirirken dikkatli davranın. Bir şeyi eleştirirken ‘Sen bunu böyle yaptın’ diyerek baskı kurmayın. Direkt eleştiri yapınca kişi hemen kendini kapatıyor, bariyer kuruyor ve savunmaya geçebiliyor. Siz doğru söyleseniz de baştan hata yapmış oluyorsunuz çünkü eleştiriyorsunuz. Yaklaşımda doğru kelimeleri kullanmak önemlidir. Bu kelimeler direkt eleştirisel olmamalıdır. Eğer eleştirecekseniz daha yumuşak bir geçiş kullanabilirsiniz.
BİR CAM İLE BİR ELMAS FARKLIDIR
Genel olarak ilişkilerde yüzde 100 seviyorsanız 100’ünü göstermeyin. ‘Ben sensiz yapamam’, ‘Sensiz ölürüm’ psikolojisi, karşı tarafta değerin düşmesine neden olabiliyor. Sizin özelliğiniz, sihriniz ve çekiciliğiniz kaybolabiliyor. İnsanoğlu kolay elde edileni sevmez. Bir cam ile bir elmas arasında fark vardır. Biz elması severiz çünkü kolay elde edilmez. Siz de elmas olun. Yüzde yüz seviyorsanız 70'ini gösterin.