Ellerinizi gözlerinize sürmekten kaçının!
Virüsün kapı kolu, cep telefonu, masa gibi yüzeylerde oldukça uzun süreler hayatta kaldığını ve bu yüzeyler aracılığı ile başka kişilere bulaşabildiğini belirten Prof. Dr. U. Emrah Altıparmak, el hijyeninin önemine vurgu yaptı. Virüsün göze temas yoluyla bulaşması konusunda bilgilerin henüz net olmadığını kaydeden Altıparmak sözlerine şöyle devam etti:
Elimize ulaşan virüsün tıpkı ağız veya burun mukozamızdan girebildiği gibi gözümüzü elleyerek de solunum sistemimize ulaşabileceğini düşünen bilim insanları var. Haksız da sayılmazlar, çünkü gözyaşı sistemi çeşitli kanallar ve kapaklar aracılığı ile önce burna, oradan da genze bağlanıyor. Bu nedenle gözde geçirilen bazı viral enfeksiyonlar (konjonktivit) geniz ve boğaz enfeksiyonu da yapabiliyor. Her yıl en az bir kez küçük çaplı salgınlar yapabilen adenovirüs, buna iyi bir örnek. Corona virüsün bu şekilde bir yol izleyip izlemediği konusunda bilgimiz henüz çok değil ancak corona virüsü gözyaşından izole eden çeşitli çalışmalar yayınlandı. Bu durumda temkinli olmakta yarar var. Ellerimizin temiz olmadığını düşünüyorsak gözlerimize sürmekten kaçınmalıyız.
Corona virüs hastasının ağzından veya burnundan gözümüze gelen damlacıkların hastalığı bize bulaştırıp bulaştırmayacağı da bir başka merak konusu. “Bu konu uzun süre net değildi” diyen Prof. Dr. Altıparmak, şunları söyledi:
Ancak bu bulaşımı gösteren yayınlar da literatüre girdi. Bu nedenle temkinli olmak ve sosyal mesafeyi korumakta yarar var. Daha da önemlisi maske ve koruyucu gözlük takmak. Zaten biz hekimler de hastalara yaklaşırken maske ile birlikte yüz koruyucu siperlik takıyoruz. Hasta olan bir kişi ile birlikte karantinada bulunan aile fertleri için de düşünülebilecek bir seçenek.