Gündem 4 kişilik aile tırnaklarıyla kazıdıkları delikten sağ çıktı! Enkazda Beşiktaş'ı düşündü

4 kişilik aile tırnaklarıyla kazıdıkları delikten sağ çıktı! Enkazda Beşiktaş'ı düşündü

Paylaş
4 kişilik aile tırnaklarıyla kazıdıkları delikten sağ çıktı! Enkazda Beşiktaş'ı düşündü

Hatay'da 4 katlı binanın enkazında kalan 4 kişilik aile, buldukları deliği tırnakları ile genişlenip, kendi imkanları ile çıkmayı başardı. Yaklaşık 4 saatte enkazdan çıktıklarını belirten başından yaralanan ve sol kolu kırılan lise öğrencisi Barancan Turunç, "Enkaz altındayken bile derdim Beşiktaş'tı" dedi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin vurduğu Hatay'da, Adnan Turunç ile eşi Gülcan (47) ve çocukları Selen (24) ile Barancan Turunç'un (16) oturduğu 4 katlı bina yıkıldı. 1'inci katta oturan aile, enkaz altında kaldı. Cep telefonu feneriyle çıkış arayan aile, bir delik fark edince tırnakları ve elleri ile burayı genişletti. 4 kişilik aile, 4 saat sonra kendi imkanları ile enkazdan kurtuldu. Bir köye sığınıp, ardından AFAD koordinesinde Denizli'ye getirilen aile, Kredi ve Yurtlar Kurumu yurduna yerleştirildi.

Haberin Devamı

"TIRNAKLARIMIZLA DELİĞİ GENİŞLETTİK"

Depremde 20'den fazla akrabasını kaybeden Adnan Turunç, "Deprem sırasında çocuklarım salonda, biz de yatak odasındaydık. Çocuklarım korkup, yanımıza geldiler. Birbirimize sarılıp, depremin bitmesini bekledik. O anda ev başımıza yıkıldı. Deprem durdu. Kızım en altta, oğlum üzerinde, ben de 2 çocuğumun üzerindeydim. Nefes alamıyorduk. Sonra eşimin cep telefonu çaldı. Telefonu bulup, fenerini açtı. Bizim üst üste olduğumuzu görünce kızımı biraz çekti, sonra oğlumu çekti. Rahat nefes almaya başladık. Bağırdık ama kimsenin sesi çıkmıyordu. Telefonun ışığıyla enkazda çevremize bakmaya başladık. Bir delik olduğunu fark ettik. Önümüzdeki molozları temizleye temizleye deliğe ulaştık. Molozlarla vura vura, tırnaklarımızla deliği genişlettik ve yaklaşık 4 saat sonra sağ çıkmayı başardık. Ancak dışarıda yağmur ve soğuk vardı. Üzerlerimizde pijama vardı, yağmur altında kaldık. Sonra AFAD yardımcı oldu, Denizli'ye geldik. Sağlık sorunlarımızı halledip, iş arayacağız. Hayatımıza devam etmek zorundayız" dedi.

Haberin Devamı

'BEŞİKTAŞ'IN MAÇLARI NE OLACAK'

Başından yaralanan ve sol kolu kırılan lise öğrencisi Barancan Turunç ise "Bütün hayatımız enkaz altında kaldı, yeni bir hayat kurmamız gerekiyor. Koyu bir Beşiktaş taraftarıyım. Enkaz altındayken zaman geçmiyordu ve acı çekiyordum. Enkaz altındayken bile derdim Beşiktaş'tı. Babama 'Beşiktaş'ın maçları ne olacak? Bundan sonra maçları nasıl izleyeceğiz?' diye soruyordum" diye konuştu.

200 EVİN YIKILDIĞI KÖYDE BABA İLE 2 OĞLU, ENKAZDA KALANLARI KURTARDI

Öte yandan kurtarma çalışmalarında 11 ili etkileyen deprem felaketinde, profesyonellerin yanı sıra gönüllüler de aktif rol oynadı. Ekiplerin yanında binlerce isimsiz kahraman da arama-kurtarma çalışmalarına katıldı. Depremin vurduğu Malatya'nın Doğanşehir ilçesi Kurucaova köyünde oturan Rüstem Arslan ile 2 oğlu da çok sayıda kişiyi enkazdan sağ çıkardı.

'EVLATLARIMLA BİR VİNÇ GİBİYDİK'

Can pazarının yaşandığını ve o günü hayatı boyunca unutamayacağını belirten 6 çocuk babası Rüstem Arslan, ilk depremde evinin duvarının yıkıldığını söyledi. Arslan, "Kendimizi dışarı güçlükle attık. Eşim ve kızlarımı güvenli bir yere bıraktık. Köydeki 600 haneli evden yaklaşık 200'ü yıkıldı ve 45 kişi hayatını kaybetti. Yoğun bir kar yağışı vardı, kimse yardıma gelemiyordu. Evdeki 2 oğlumla enkazda kalanları çıkarmaya başladık. Daha sonra köylüler de yardıma geldi. Enkazdan çıkardığımızda durumu iyi olanlar, başka enkazda kalanları çıkarmaya yardım etti. İkinci depremde Doğanşehir ilçesi ağır hasar alınca köyümüze gelen jandarma oraya yöneldi. Can pazarının yaşandığı depremde, enkazın içinden gün boyu canlı çıkardık. Allah, o günleri kimseye yaşatmasın. Enkazdan kaç kişi çıkardık, sayamadım. Fakat evlatlarımla bir vinç gibiydik. İkisi ile de gurur duydum" dedi.

Haberin Devamı

'HERKES İNSAN ÜSTÜ GAYRET GÖSTERDİ'

Birçok köylüyü enkazdan çıkardıklarını söyleyen Hanifi Arslan da "Depremde çok korktuk. Annemleri sağlam bir yere bıraktıktan sonra enkaza koşup hem akrabalarımıza hem de köylülerimize yardım ettik. Yıkıntı çok olduğu için tüm gücümüzü ortaya koyduk. Tek düşüncemiz; enkazdan canlı kurtarmaktı. Zamanla mücadele ediyorduk. Allah, o günleri bir daha yaşatmasın. Babam, ağabeyim ve ben çok canlı çıkardık. Köyde herkes bizim gibi insan üstü gayret gösterdi. Ölenlere çok üzüldük" diye konuştu.

Haberin Devamı

Köydeki arama-kurtarma çalışmalarının tamamlanmasının ardından Bilal Arslan ise gönüllü kepçe operatörü olarak başka bölgeye gitti.