Gündem CHP lideri Özgür Özel, Hakan Çelik'e konuştu: Erdoğan ile normalleşmeyi sürdürmek istiyorum

CHP lideri Özgür Özel, Hakan Çelik'e konuştu: Erdoğan ile normalleşmeyi sürdürmek istiyorum

Paylaş
CHP lideri Özgür Özel, Hakan Çelik'e konuştu: Erdoğan ile normalleşmeyi sürdürmek istiyorum

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara’da CHP Genel Merkezi’nde POSTA Gazetesi Ankara Temsilcisi Hakan Çelik’in sorularını yanıtladı. Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile başlattıkları yeni süreç konusunda, "Ben bu adımları atınca kamuoyunda büyük bir destek oldu ve buna hiçbir siyasetçi kayıtsız kalmadı. Erdoğan bu süreci 'yumuşama' ifadesiyle özetledi, ben 'normalleşme' kavramını daha doğru buluyorum. Devam etmesi için elimden geleni yapacağım" dedi.

BAŞARININ ANAHTARI

Haberin Devamı

Son seçim sonuçlarından sonra CHP'nin dünyanın en güçlü sol partisi haline geldiğini söyleyen Özel, "Başarımızda en büyük etken, kadınlar, gençler ve teknoloji kullanımı oldu. MYK’mızın yaş ortalaması 46, Parti Meclisi’mizin 43. Hem gölge kabinemizin hem de MYK’mızın yarısı kadın, yarısı erkek" diye konuştu. Özel, yeni anayasa konusunu öncelikli görmediğini, şu anda asıl çözülmesi gereken başlığın ekonomi ve geçim derdi olduğunu belirtti.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel

DÜNYANIN EN KUVVETLİ SOL PARTİSİ HALİNE GELDİK

CHP lideri Özgür Özel, partisinin genel merkezinde Posta Gazetesi Ankara Temsilcisi Hakan Çelik’in sorularını yanıtladı. Özgür Özel, son seçim sonuçlarından sonra CHP’nin dünyanın en kuvvetli sol partisi haline geldiğini söyledi. Özel, Cumhurbaşkanı ile başlayan yeni süreci ‘normalleşme’ kavramıyla izah ettiğini ve bunun devam etmesi için elinden geleni yapacağını vurguladı. Ayrıca yeni anayasa konusunu öncelikli görmediğini şu anda asıl çözülmesi gereken başlığın ekonomi ve geçim derdi olduğunu belirtti.

Haberin Devamı

CHP’nin yeni dönemine damgasını vuracak politika ve öncelikleriniz neler olacak?

Türkiye’ye demokrasi vaat ettiğimiz için parti içi demokrasiden hiç taviz vermemeyi düşünüyoruz. MYK’mızın yaş ortalaması 46, Parti Meclisi’mizin 43. Hem gölge kabinemizin hem MYK’mızın yarısı kadınlardan oluşuyor. CHP 1980’den sonra siyaset kalesinin başarı kapısını bir türlü açamıyordu. 3 tane anahtar vardı. Bunları aradık ve bulduk. Birinci anahtar gençler. Atatürk, Cumhuriyet’i gençlere emanet etti. CHP’nın yaş ortalaması 60’a yakındı. Şimdi 43. İkinci kilit kadınlar. Atatürk, Avrupa Birliği (AB) üyelerinden 40 yıl önce kadınları siyasete dahil etmiş bir liderdi. Eskisinin 2.5 katı kadın belediye başkanı seçtirdik. Üçüncü anahtar ise bilim. Osmanlı İmparatorluğu’na bilim ve matbaa bu kadar geç gelmeseydi imparatorluk çöküş dönemini yaşamayacaktı. Atatürk bilime sarıldı, biz de aynısını yaptık. Aday belirlerken 350 bin, adayları sahada takip ederken 255 bin anket yaptırdık. Seçim bütçesinin 7’de 1’ini bu işe ayırdık. Memnuniyeti yüksek olmayan kimseyi aday göstermedik. Seçilecek yerlerden birinde kadın varsa hemen atadık, erkekler varsa sandık koyduk, örgütümüze sorduk. Bir önemli kriterimiz daha var. Ölçme, değerlendirme ve yapay zeka. Eskiden anketler manipüle edilebiliyordu ya da o endişe anketi güvensiz kılıyordu. 3-4 adayımızı yapay zeka tespit etti.

Haberin Devamı

Başarı hangi adımlarla geldi?

İletişimi tek başına reklamcılara bırakmadık. Siyasetçilerle reklamcılar birlikte karar verdi. Çıkan filmleri farklı partilerden oluşan odak gruplarına izlettik. Aksaklık ve olumsuz bir şey varsa yayınlatmadık. Bir büyük reklamı yayına girmeden 12 saat önce yayından kaldırdık, merkez sağ seçmende yanlış anlaşılmalara yol açsın istemedik. ‘CHP Mobil’ adında çok kapsamlı bir uygulamamız çalışmaya başlayacak. Başka bir ifadeyle adı ‘Dijital Demokratik Mobil Katılım’. Binaya girişlerden parti içi eğitimlere kadar çok boyutlu yönleri var. Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in koordinasyonunda uzaktan eğitim modülü uyguluyoruz. Mevcut başkanlara, meclis üyelerine eğitim veriyoruz. Bir sonraki seçimde bu eğitimi alan isimleri aday yapacağız. Önemli bütün konuları kurultay delegelerimize soruyoruz, 2 gün süre veriyoruz. Yapay zeka görüyor, raporluyor, cinsiyet ve başka kırılımlara göre görüyoruz. 1.6 milyon üyemden görüş ve eğilim alarak karar vereceğim. Amaç herkesin görüşünü alarak ilerlemek.

Haberin Devamı

ANAYASA KONUSU EN ZOR İŞ

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile başlattığınız yeni süreç nasıl ilerliyor?

Ben konuyu birkaç parçaya ayırıyorum. Birincisi merhabalaşmak, hal hatır sormak, bir hastalık vb. olduğunda ziyaretine gitmek, 23 Nisan resepsiyonuna gitmek, 29 Ekim’de Cumhurbaşkanı’nın resepsiyonuna iştirak etmek. Çok uç şeyler olmadığı sürece bu zemini kaybetmek istemem. Ben bu adımları atınca kamuoyunda büyük bir destek oldu ve hiçbir siyasetçi kayıtsız kalmadı. Bütün partilerle görüştüm, görüşmeye de devam edeceğim. 28 Şubat mahkumları konusunda olduğu gibi müzakereyle ilerleyebiliriz. O sorun çözülürken Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, Resmi Gazete’de yayınlanmadan bilgi paylaştı, biz de teşekkür telefonu açtık. Cumhurbaşkanı Erdoğan süreci ‘yumuşama’ ifadesiyle özetler, bense ‘normalleşme’ kavramını daha doğru buluyorum.

Haberin Devamı

Anayasa konusunda bu yolla ilerleme sağlanabilir mi?

Bence bu en zor iş. İki sebeple. Birincisi makro bir tartışma ve gündem üzerinde sis etkisi yapıyor. Sırf anayasa konuşuluyor, yoksulluk, işsizlik konuşulmuyor, 10 bin liralık emekli maaşı konuşulmuyor.

Yeni anayasaya ihtiyaç olduğunu düşünüyor musunuz?

Anayasanın ihtiyaç olup olmadığına siyasetçiler değil vatandaşlar karar vermeli. Ben toplumun, ekonomik sorunları çözülmeden hiçbir şeye ihtiyaç duyduğunu görmüyorum. Bugün milletin ekmek, aş, istihdam derdi varken “Aman bana sivil anayasa” dediğini görmüyorum. Siyaset de toplumun taleplerini doğru okuma işi. İkincisi sivil anayasa ortak idealinde birleşebilmek için önceki anayasaya ne yaptığımıza bakmak lazım. Mevcut anayasaya uyulmuyorken yenisini yapsak ne olacak! “Sizinle anayasa yapmam” demiyorum. Anayasal güvenceleri tam konuşmaya hazırsanız o zaman konuşabiliriz.

GENÇLERE UMUT VERİLMELİ

Parlamenter sisteme dönüş önceliklerinizden biri midir?

Anayasaya uyulursa elbette güçlendirilmiş bir parlamenter sistemi konuşmak isterim. Ama gün o gün değil.

Özellikle gençler arasında farklı bir ülkede gelecek kurmak isteyenlerin sayısında artış görülüyor. Türkiye’nin beyin göçü vermesinin nasıl önüne geçilebilir?

Niteliksiz göç alıp, nitelikli insan kaybediyoruz. Ülkenin esas beka sorunu bu. Anketlerde bu oran yüzde 70-75’lere varmış durumda. Bu insanlara yapılacak şey umut vermektir. CHP’nin bu doğrultudaki stratejisi şudur: AB’ye tam üyelik en büyük vaadimiz olacak. Bu, Türkiye’yi hukuk devleti yapmak konusunda da önemli bir hedeftir. Kıbrıs sorununu çözmek için de en önemli hedeftir. Birleşik Avrupa’nın parçası olmuş Türkiye’nin Yunanistan’la çözemeyeceği sorun yoktur.

CUMHURİYET ATEŞİ

Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verdiği hediyenin hikayesini şöyle anlattı: Özellikle yurt dışına giden öğrencilere Haydarpaşa Garı’nda postacı isimlerini söyleyerek birer telgraf veriyor. Telgrafı açıyorlar, Gazi Mustafa Kemal Atatürk yollamış. Atatürk diyor ki “Yurt dışına birer kıvılcım olarak gidiyorsunuz. Cumhuriyet’in ateşi olarak dönüp bu ülkeye hizmet edin.” Yani yurt dışına gidene, “Giden gitsin” yerine “Aman evladım ülkene dön, hizmet et” mesajı veriyor.

SOKAK HAYVANLARI KONUSU NE OLACAK?

2020’de TBMM Araştırma Komisyonu’nda ‘Hayvan Hakları Fonu’ kurulması önermişti bütün partiler. Bu fon bağışa da açık olacaktı. O fonla barınak ve kısırlaştırma yapılacaktı. Ben şimdi o fona para bulmayı taahhüt ediyorum. “Tasarruf genelgesi var, kaynak az, bir kerelik uyutalım” demeye getiriyor insanlar. Ben uyutmanın son çare olduğuna inanıyorum.

DIŞ POLİTİKAYI DOĞRU BULUYORUM

AK Parti’nin dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Ukrayna-Rusya arasındaki Türkiye’nin dengeli pozisyonunu doğru buluyorum. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü destekleyen ama Rusya’ya yaptırım yerine arabuluculuk rolü üstlenen bir tutum takındı Türkiye. Amerikan yaptırımlarına teslim olunmadı. Montrö’nün uygulanmasını ve diğer adımları doğru buluyorum.

Filistin-İsrail arasındaki savaşı ve Hamas konusunu nasıl görüyorsunuz?

Hamas 7 Ekim’de bir terör saldırısı gerçekleştirdi, İsrail’in buna misillemede bulunması kaçınılmazdı ama meşru müdafanın çok ötesine geçen ve devlet terörü haline gelen, çoğunluğu kadın ve çocuk 35 binden fazla insanın öldürülmesini kesin olarak kınıyorum. Ayrıca 119 sosyal demokrat lidere, ki 24’ü ülkelerinde iktidarda bulunuyor, mektup yazdım. Filistin’in tanınmasını istedim. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’in yardımcısıyım Sosyalist Enternasyonal’de. Yazılı, sözlü ve Twitter üzerinden onları yüreklendiriyorum.

Sosyalist Enternasyonal’in Türkiye’de faaliyetleri pek duyulmuyor.

Bu bizim (CHP) yüzümüzden oldu. Genel başkan düzeyinde temsil edilmediğimiz için böyle bir durum oluştu. Şimdi başkan yardımcısıyım. Seçimlerden sonra CHP dünyanın en güçlü sosyal demokrat partisi haline geldi. Yanlış ifade etmek istemem ama Yunanistan’da Syriza Partisi’nin başarısına öykünen ve (Yunanistan eski Başbakanı) Çipras ile temas kurmak için sıra bekleyen CHP’den, Çipras’ın bizden ilham aldığını söylediği bir CHP’ye geldik.

Yurt dışı seyahatleriniz olacak mı bu dönemde?

Evet, artarak devam edecek. 8 Haziran’da Romanya’daki Avrupa Sol Partileri Başkanlık Divanı toplantısına katılacağım. İlk ziyareti KKTC’ye yaptım, Azerbaycan’dan randevu bekliyoruz. Erdoğan’a “22 yıldır hayata geçirilemeyen bir dış politika geleneğini sürdürmemiz lazım” dedim ve Filistin’e gitmek istediğimi söyledim. Kendisi de bu ziyareti destekleyeceğini ifade etti. Almanya’da Başbakan Olaf Scholz ile görüştüm. Önümüzdeki dönemde Moskova ve Pekin’e ve diğer Batı başkentlerine de gideceğim.