Gündem Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Batı'ya Gazze tepkisi! 'Ölen Müslümanları görmüyorlar'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Batı'ya Gazze tepkisi! 'Ölen Müslümanları görmüyorlar'

Paylaş
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Batı'ya Gazze tepkisi! 'Ölen Müslümanları görmüyorlar'

Milli Türk Talebe Birliği 62. Genel Kurulu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Dün akşamki ziyaretimde de ne yazık ki bunları gördüm. Cumhurbaşkanında da bunu gördüm diğerinde de. Yatıyorlar kalkıyorlar, söyledikleri şey Hamas da Hamas. İsrail'in elindeki rehineler ne olacak? 10 bine yakın İsrail'in elinde şu anda rehine var. Hadi Almanya olarak siz onları verme adımını atın, biz de şu anda Hamas'ın elindekileri almanın gayreti içerisine girelim. Var mısınız buna?. Türkiye'nin sadece kendi sınırlarından ibaret bir ülke olmadığını hala kabul etmek istemeyen varsa ya gafildir, ya da kafası ve kalbi başka mahfillere kiralanmış haindir" dedi. 

Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) kuruluşunun 106'ncı yılında, 62. Genel Kurulu'nu gerçekleştirdi. Birliğin Fatih'teki merkez binasında gerçekleşen kurul toplantısına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Birlik Vakfı Yüksek İstişare Kurulu Başkanı İsmail Kahraman, AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Emrah Karayel, MTTB Başkanı Tahsin Başarı ve davetliler katıldı. 

Haberin Devamı

AYASOFYA'YI AÇMAK DA BİZLERE NASİP OLDU

Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birliğimiz benzer pek çok sivil toplum kuruluşu gibi 12 Eylül darbesinin enkazı altında kalmıştır. Kalbi ülkesine ve milletine hizmet aşkıyla çarpan büyüklerimizin ve gençlerimizin ısrarlı takibiyle birliğimiz 2008'de tekrar faaliyete geçmiştir. Milli Türk Talebe Birliği yaklaşık 107 yıllık tarihiyle, ülkemiz gençliğinin önünden maziden atiye kurulan bir köprü olmayı sürdürmektedir. Çanakkale Savaşı döneminde başlayıp, Milli Mücadele ve Cumhuriyetin çeşitli evrelerine kadar uzanan süreçte, birliğimiz daima milletimizin saldırı altındaki değerlerinin savunucusu olmuştur. Türkçe hassasiyetinden, Bulgaristan'daki Türk mezarlarının tahribine karşı çıkmaya, Hatay'ın anavatana katılması ısrarından, Sovyet tehdidiyle mücadeleye, Kıbrıs meselesini sahiplenmekten Doğu Türkistan ve Kerkük'teki gelişmelere, Ayasofya'nın yeniden ibadete açılması davasından, büyük Türkiye vizy0onuna kadar gerçekten çok geniş bir yelpazede bunun örneklerini görmek mümkündür. Biz de gençlik yıllarımızda bu çatı altında pek çok faaliyete katıldık. Pek çok kültür ve sanat programında bilfiil yer aldık. Özellikle de üstadımızın jübilesiyle alakalı burada bir seçim yapıldı. Bu koltuklar o zaman yok. İki arkadaş finale kaldık. Bir arkadaşım o kendine göre çok uzunca bir üstadın bir takdimini hazırladım ben de bir a4'ün yarısı kadar bir takdim hazırladım. Üstadımızın bazı ifadeleri çok ağırdı ve diğer arkadaşıma onu yaptırmadı, görevi fakire verdi. Jübilesini spor sergi sarayında yapıyoruz. Bugünkü Harbiye'de bulunan o salonun yerinde spor sergi sarayı vardı, İstanbul'un büyük spor salonu orasıydı. Orada yapıyoruz. Tribünler çöktü, muhteşem bir katılım ve üstadımızın burada başlayan o jübile serüvenini İzmir, Ankara, devam ettirdik. Şimdi Ayasofya'yı konuşuyoruz. Ayasofya'da su terazisinin Sultanahmet'te önünde bulunuyoruz, konuşmacılar orada. Miting meydanda, devasa. O meydandaki mitingde, az önce de söylendiği gibi üstadımız orada Ayasofya açılacak, Ayasofya açılacak,  hem de nasıl açılacak diyerek o günden işaret fişeğini yaktı. Elhamdülillah Ayasofya'yı açmak da bizlere nasip oldu. Milli Türk Talebe Birliği'nin en önemli özelliği ülkemizdeki milliyetçi ve mukaddesatçı gençlerin tamamını kucaklamayı başarabilmesidir" diye konuştu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

AMAN HA KUCAKLAYICI VASFINIZI KAYBETMEYİN

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimi dönemlerde farklı ekollerin ağırlığı hissedilmiş olsa da birliğin genle olarak bu vasfını korumaya özen gösterdiğini görüyoruz. Birliğimizden beklentimiz gençlerimizin siyasi, sosyal, kültürel ve teknolojik olarak yoğun bir küresel bombardıman altında kaldığı şu dönemde aynı kuşatıcılığı sergilemeye devam etmesidir. Şu anda karşımda bulunan tüm gençlerimizden benim ricam aman ha şu kucaklayıcı vasfınızı asla kaybetmeyin. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız hep birlikte Türkiye olacağız. Geleceğimizin sahibi ve teminatı olan gençlerimizi güçlü bir tarihi donanımla dünyaya hazırlayamazsak işimizi zora sokarız" dedi. 

Haberin Devamı

YATIYORLAR KALKIYORLAR, SÖYLEDİKLERİ ŞEY HAMAS DA HAMAS

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda İsrail Filistin olayını hep birlikte dünyada takip ediyoruz. Neler olduğunu hep birlikte görüyoruz. Müslümanlar buna layık mı değil. Ama yanlışlarımız, eksiklerimiz var. Bütün Batı dünyası Haçlı emperyalist yapı bir arada. Birbirinden ayrı yanları yok. Dün akşamki ziyaretimde de ne yazık ki bunları gördüm. Cumhurbaşkanında da bunu gördüm diğerinde de. Yatıyorlar kalkıyorlar, söyledikleri şey Hamas da Hamas. Neymiş, 7 Ekim'de Hamas'ın çıkışı, işte bu hali ateşledi diyorlar. Kendilerine şunu söyledim. Şu anda 13 bin çocuk, kadın, yaşlı İsrail tarafından öldürüldü. Bunu niye konuşmuyorsunuz? Rehineler… İsrail'in elindeki rehineler ne olacak? 10 bine yakın İsrail'in elinde şu anda rehine var. Hadi Almanya olarak siz onları verme adımını atın, biz de şu anda Hamas'ın elindekileri almanın gayreti içerisine girelim. Var mısınız buna? Evet diyemiyorlar. Bir hafta sonra İsrail'e gidecek Cumhurbaşkanınız. Atın bu adımı. Biz de karşı adımı atalım. Başka türlü bu olmaz. Ne olursa olsun, dik duracağız, dik. Bundan taviz veremeyiz. Bireysel kariyeri peşinden koşmaktan başka ideali olmayan bir kitle, bizim İstikbalimizi emanet edeceğimiz gençlik olamaz. Birlik, beraberlik, inanç, cesaret ve istikrar içinde hareket eden, ülkesinin ve milletinin meselelerine kafa yoran fikri ve bedeni yetkinliğiyle öne çıkan bir gençlik inşallah bu çatı altında kendini gösterecektir. Birliğimizin sembol isimlerinden üstadın zaman bendedir ve mekan bana emanettir diye ifade ettiği şuura sahip bir gençliğin yetişmesi için üzerimize düşenleri yapmak, bizim de boynumuzun borcudur" diye konuştu.

Haberin Devamı

FİZİKİ YAPI İNŞA EDİLMESİ GERÇEKTEN BU KURUMUN İDEALLERİNE YAKIŞAN BİR ADIM OLACAKTIR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hep söylediğimiz gibi salondaki büyüklerimiz, bizim kuşağımız hatta bizden sonraki nesil, gençlerimizin zamanının misafirleri olarak biz buradayız. Biz misafiriz şu anda. Asıl sahipler burada. Sizden beklentimiz çok fazla. Az önce içeride büyüklerimiz gerek İsmail ağabey, gerekse diğer büyüklerimiz burayı artık yıkalım, buranın yerine yeni bir Milli Türk Talebe Birliği inşa edelim diye bir ricada bulundular. Şu anda Fatih Belediye Başkanımız başta olmak üzere böyle bir adımın atılması için inşallah kısa sürede cebi şişkin olan kardeşlerim de bu işe destek vermek suretiyle bu adımı atmak lazım. Bize düşen görev gençlerimize adına Türkiye Yüzyılı dediğimiz büyük, güçlü, müreffeh Türkiye'nin inşası için gereken alt yapıyı kurmak ve imkanları sağlamaktır. Burada bir fiziki yapı inşa edilmesi gerçekten bu kurumun ideallerine yakışan bir adım olacaktır. Vatan topraklarındaki bin yıllık varlığımız ile binlerce yıllık medeniyet mirasımızın Allah'ın izniyle daha binlerce yıl devam edebilmesini ancak bu şekilde temin edebiliriz" ifadelerini kullandı. 

YA GAFİLDİR, YA DA KAFASI VE KALBİ BAŞKA MAHFİLLERE KİRALANMIŞ HAİNDİR… 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsanlığın en eski miraslarını bünyesinde barındıran bir coğrafyada hüküm sürüyoruz. Bu büyük ve şanlı mirasın sahibi olmak aynı zamanda pek çok sorunu, sıkıntıyı, krizi göğüslemeyi de gerektiriyor. Sizlerin de takip ettiği gibi ülkemiz adeta bir ateş çemberiyle çevrilidir. Türkiye bu ateş çemberi içinde siyasi, ekonomik, askeri, kültürel, sosyal her alanda, dünyanın en ileri ülkelerinden biri olma hedefiyle yoluna devam ediyor. Şunu unutmayalım. Haçlı Hilal anlayışı bitmiş değil. O aynen devam ediyor. Bu ateş çemberini yakanların ve sürekli körükleyenlerin tek bir gayesi vardır. O da Türk ve İslam dünyasının lokomotif ülkesi Türkiye'nin hedeflerine ulaşmasının önüne geçmektir ama müsaade etmeyeceğiz. Sınırlarımız içinde ve çevresinde yaşanıp da ülkemiz aleyhine sonuçlar doğuran her faaliyetin gerisinde milletimizi bu topraklardan söküp atma niyeti olduğundan zerre kadar şüpheniz olmasın. Bu topraklar derken, kastımız geniş manada gönül coğrafyamızdır. Türkiye'nin sadece kendi sınırlarından ibaret bir ülke olmadığını hala kabul etmek istemeyen varsa ya gafildir, ya da kafası ve kalbi başka mahfillere kiralanmış haindir" dedi.

 BÜYÜK TÜRKİYE YÜRÜYÜŞÜNE ÇELME TAKIYORDUR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çevremize, gönül coğrafyamızın ufkuyla bakmamız yaşanan hadiseleri ona göre değerlendirmemiz gerekiyor. Suriye meselesi böyledir, Irak meselesi böyledir, Kıbrıs meselesi böyledir. Kafkaslardaki her mesele böyledir, Balkanlar'daki her mesele böyledir. Güney Asya'daki her mesele böyledir. Doğu Akdeniz kıyılarından başlayıp, Afrika'nın derinliklerine kadar inen her mesele böyledir. Çeşitli ülkelere dağılmış olarak yaşayan 7 milyon vatandaşımız itibariyle Avrupa'daki her mesele bizim için böyledir. Elbette Gazze'de yaşanan ve Kudüs meselesi de böyledir. Her kim, Suriye'den bize ne? Irak'tan bize ne? Karabağ'dan bize ne? Libya'dan bize ne? Bosna'dan bize ne? Kudüs'ten bize ne? Diyorsa, aslında bilerek veya bilmeyerek büyük Türkiye yürüyüşüne çelme takıyordur" ifadelerini kullandı.