Gündem Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Trump'a sert sözler

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Trump'a sert sözler

Paylaş
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Trump'a sert sözler

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Uluslararası Medeniyet Şurası'nda konuştu. Erdoğan'ın gündeminde ABD Başkanı Donald Trump vardı. Erdoğan, "Sayın Trump, bana göre medeniyet olayını şekil olarak değerlendiren bir tipolojidir. Bizim anlayışımızda biz farklı düşünce insanlarına kapıları kapatmadık ama şu anda eğer Amerika'da Müslümanlar oradan kovulmanın hesapları içerisine mahkum edilmişse Amerika'da bir sıkıntı var demektir. Önce Trump'ın bunu masaya yatırması lazım" dedi.

İşte satır başları...

Şunu açık net söylemek zorundayım; Hoca olmak ahkam kesmek yetkisini kimseye vermiyor. Dolayısıyla sevgili peygamberimizin sünnetini de tartışma yetkisini de onlara vermiyor. Bu tartışmaları açmak bir neslin ifsadıdır. Bu nesli ifsa etme hakkını kimse onlara vermemiştir. Kendileri böyle bir tarzda siyasetin içine giremezler girerlerse de bedelini öderler. Medeniyetimizin inşası değil ihyası hareketi içindeyiz.

Batı medeniyetinin üslubu ve ölçüleriyle İslam medeniyetinin üslubu ve ölçüleri farklıdır. Batı medeniyeti doğrudan bireye odaklanırken İslam medeniyeti toplumsal hayatın her alanını ihata eden bir anlayış üzerine kuruludur.


"BÖYLE DEMOKRASİ OLMAZ"


Sayın Trump, bana göre medeniyet olayını şekil olarak değerlendiren bir tipolojidir. Bizim anlayışımızda biz farklı düşünce insanlarına kapıları kapatmadık ama şu anda eğer Amerika'da Müslümanlar oradan kovulmanın hesapları içerisine mahkum edilmişse Amerika'da bir sıkıntı var demektir. Önce Trump'ın bunu masaya yatırması lazım. Bizim hedefimizde insan, yaratılmışların en şereflisidir. Fakat görüyorum ki Amerika'da durum böyle değil ve şu andaki gidiş orada sıkıntıdadır.

Ne deniyor Amerika'ya; 'Demokrasinin beşiğidir.' Böyle bir demokrasi olmaz.Benim 13 korumam hakkında gıyaplarında gözaltı kararı çıkıyorsa kusura bakmasınlar ben bu ülkeye medeni demem. Beni davet edeceksin, yanımda korumalarım ben bir ülkenin cumhurbaşkanıyım. Bizi orada teröristlerle, dövdürmeyle karşı karşıya bırakacaksın, hele hele iki tanesi eşimin korumaları orada hiç yok...Biz medeniyetler ittifakı anlayışının İspanya ile birlikte hamisi olduk.

Müslümanlar olarak bizler kendi medeniyetimizin derinliğinin ne derece farkındayız? Hangi medeniyetinin hangisinin önünde veya arkasında olduğu tartışması hakikatın tartışması değildir. Biz kendi eksiklerimizi diğer medeniyetlerin eksikliklerinin arkasına sığınarak kapatma yoluna gidemeyiz. Atalarımızın dediği gibi yitik kaybedildiği yerde aranır. Birileri birisini bize şah damarımızdan yakın diye tanımılıyor ama... O da Pensilvanya'da...


"BUDİSTLERE 'TERÖRİST' DEMİYORLAR ÇÜNKÜ ONLAR YOGA YAPIYOR"


Dünya 5'ten büyüktür itirazımız bir medeniyet çığlığıdır. Bugün başka bir dünya var. Bütün hadiseler güncellenirken siyasetin kaderinin de güncellenmesi gerekir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki 5 daimi üye arasında Müslüman yok. Bu 5 ülkenin kimlerden oluştuğuna baktığımız zaman orada bir tane Müslüman ülke yok. Asya, Avrupa Amerika...Diğer kıtalar nerede? Yok. Sayın Trump bakıyorsunuz Müslümanlara 'terörist' ifadesini kullanıyor. 'Böyle bir şey yok' dediğimizde savunamıyor. Myanmar'da Budistlere terörist ifadesi kullanılmıyor. Niye? Onlar yoga yapıyor. Müslümanı Müslümana kırdırıyorlar. Ücretsiz silah veriyorlar. Biz kendimizi savunmak için parasıyla silah istiyoruz vermiyorlar. Ben de adalet arıyorum.

Bugün Suriye, Irak, Yemen, Libya'da yaşanan acıların müsebbibi Müslümanlar olarak bizleriz.

Şu an Irak diye bir şey kalmadı. Şu anda Halep, İdlib ne halde? Medeniyet çöktü.

Bir barış dini olan İslam'a terörün yükünü yüklemeye çalışanlara karşı mücadelemizi vermemiz lazım.