Gündem Cumhuriyet Gazetesi davasında ara karar açıklandı

Cumhuriyet Gazetesi davasında ara karar açıklandı

Paylaş
Cumhuriyet Gazetesi davasında ara karar açıklandı

Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarının aralarında bulunduğu sanıkların yargılandığı davanın 4’üncü duruşması bugün görüldü ve mahkeme ara kararını açıkladı. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar; Ahmet Şık, Murat Sabuncu, Akın Atalay, Emre İper ve Ahmet Kemal Aydoğdu'nun tutukluluk hallerinin devamına karar verdi

Cumhuriyet gazetesi davasına Çağlayan’daki İstanbul 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ve gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu bir yıl; muhabir Ahmet Şık 305 gün; muhasebe çalışanı Emre İper ise 208 gündür cezaevinde bulunuyor.

Cumhuriyet gazetesinin 24 Temmuz'da görülen ilk duruşmasında Musa Kart, Bülent Utku ve Önder Çelik, Mustafa Kemal Güngör, Güray Öz, Hakan Kara ve Turhan Günay tahliye edilmişti. 11 Eylül'de gerçekleştirilen ikinci duruşmada ise tahliye kararı çıkmamıştı.

ARA KARAR AÇIKLANDI

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar; Ahmet Şık, Murat Sabuncu, Akın Atalay, Emre İper ve Ahmet Kemal Aydoğdu'nun tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

Ahmet Şık, Murat Sabuncu, Akın Atalay hakkındaki tutukluluğun devamına yönelik karar oy çokluğu ile alındı. Mahkeme heyetindeki bir üye hakim bu 3 ismin tahliyesi yönünde oy kullandı. Mahkeme başkanı ve diğer üye hakim ise tutukluluğun devamı yönünde oy kullandı ve karar 2'ye 1 oyla kabul edilmiş oldu.

ÜYE HAKİM; ŞIK, SABUNCU VE ATALAY İÇİN TAHLİYE İSTEDİ


Karşı oy kullanan üye hakimin gerekçesinde şu ifadelere yer verildi; "Sanıkların tutuklulukta geçirdikleri süre, tanıkların büyük ölçüde dinlenmiş olması, bu sanıklar hakkında delillerin toplanmış olduğu da gözetildiğinde delil karartma ihtimallerini bulunmayışı ve sanıkların sabit ikametgah sahibi oluşu, adli kontrol tedbirlerinin bu aşamada ölçülü olması hususları gözetilerek tahliyelerine karar verilmesi kanaatinde olduğumdan çoğunluğun tutukluluk halinin devamına yönelik kararına katılmıyorum"

MAHKEME BAŞKANI: DOSYA MÜTALAA İÇİN SAVCIYA GÖNDERİLEBİLİR


Firari sanıklar Can Dündar ve İlhan Tanır hakkındaki yakalama kararının beklenmesine karar veren mahkeme heyeti, bir sonraki celsede Doğan Satmış, Mehmet Faraç ve Leyla Tavşanoğlu'nun tanık olarak dinlenmesine karar verdi. Bir sonraki duruşmaların 25-26 Aralık'ta yapılacağını belirten mahkeme başkanı, bir sonraki celsede esas hakkında mütalaasını hazırlaması için dava dosyasının duruşma savcısına gönderilebileceğini belirtti.

KADRİ GÜRSEL TAHLİYE EDİLMİŞTİ


Davanın üçüncü duruşması ise 25 Eylül’de yapılmıştı. Bu duruşmada, Kadri Gürsel’in tahliyesine karar verilmişti. Mahkeme heyeti, Ahmet Şık, Akın Atalay, Murat Sabuncu, Ahmet Kemal Aydoğdu ve Yusuf Emre İper'in tutukluluk halinin devamına kararlaştırmıştı.

Mahkeme, karar açıklanmadan önce "sanıkların tutukluluğunun devamına karar verildiği" yönünde haber paylaşan Star ve Akşam gazetesinin sorumlulularına karşı suç duyurusunda bulunulmasına karar vermişti.

Öte yandan, hafta sonunda İstanbul Kadıköy’de bir araya gelen gazeteciler, tutuklu meslekdaşları için yürüyüş yapmıştı. “Gazetecilere özgürlük” pankartının açıldığı yürüyüşe çok sayıda milletvekilinin yanı sıra bazı sanatçılar da destek verdi.

BİLDİRİ YAYIMLANMIŞTI


Bu arada, davanın bir yıla girmesi nedeniyle aralarında avukat, sanatçı, siyasetçi ve gazetecilerin de bulunduğu 365 kişi Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarının serbest bırakılması için bir bildiri yayımlamıştı.

Yapılan açıklamada, “Cumhuriyet gazetesi davası, bir gazetenin asli faaliyeti olan habercilikten suç üretilmeye çalışmak dışında bir anlam taşımamaktadır” denilmişti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Cumhuriyet gazetesinin 2 Mart’ta yaptığı başvuruyu öncelikli olarak işleme koymuştu. Mahkeme, haziran ayında Ankara’dan savunma istemişti. AİHM, ek süre talep eden Adalet Bakanlığı’na 7 Kasım’a kadar süre vermişti.


İDDİANAMEDEN


Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında "PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C'ye müzahir oldukları" gerekçesiyle Savcı Yasemin Baba tarafından iddianame hazırlanmıştı.
İddianamede, 1924'te Atatürk'ün talimatıyla kurulan gazetenin son üç yıllık dönemde özellikle 15 Temmuz darbe teşebbüsüne uzanan süreç ve sonrasında yayın politikası, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu'nda yaşanan değişiklikler ile eş zamanlı olarak 90 yıllık geçmişinin ve kuruluş felsefesinin tam aksi yönde değişime uğradığı ileri sürüldü.

“Cumhuriyet gazetesine FETÖ tarafından özellikle 2013 yılından itibaren adeta el konulduğu” kaydedilen iddianamede, "Şüpheli Can Dündar'ın gazetenin başına geçmesi ile birlikte gazetenin, amaç ve hedeflerinin dışına çıkarak farklı bir yörüngeye oturduğu belirlenmişti" denildi.

Gazete bu dönemde adeta FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C terör örgütlerinin savunucusu ve kollayıcısı olduğu belirtilen iddianamede, "Basın özgürlüğü ve evrensel hukukun sağladığı ağır eleştiri içeren haber ve yorum yapma hakkının çok ötesinde geçmiş, kayıt dışı illegal siyasete zemin hazırlayarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı asimetrik savaş yöntemleriyle hedef tahtası haline getirmek üzere yoğun bir algı operasyonu başlatmıştır" ifadelerine yer verildi.

FETÖ'nün daha önce manipülatif amaçlarla Taraf gazetesini kullandığı anlatılan iddianamede, MİT TIR'ları ve benzeri haberinin yayınlanması için ise Cumhuriyet gazetesi'nin seçildiği iddiasına yer verildi.

Gazetenin internet trolü "fuatavni"nin dedikodularını filtre edip doğrulatmadan sürmanşetlere taşıdığı, gazetenin yazarlarından sanık Hikmet Çetinkaya'nın FETÖ'nün güdümündeki Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı ile temas kurduğu, sanık Akın Atalay'ın gazete yönetimine geçmesi ile de Atatürkçü yönetici ve yazarların tasfiye edildiği öne sürüldü.

İddianamede bazı sanıkların ise FETÖ'nün gizli haberleşme ağı olan Bylock kullanıcısı kişilerle çok sayıda bağlantı kurdukları da ifade edildi.


İSTENEN CEZALAR


274 sayfalık iddianamede Can Dündar, Mehmet Murat Sabuncu, Mehmet Kadri Gürsel, Aydın Engin, Bülent Yener ve Günseli Özaltay'ın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" suçundan ayrı ayrı 7,5 yıl 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.

Akın Atalay, Mehmet Orhan Erinç ve Önder Çelik'in "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından ayrı ayrı 11,5 yıldan 43 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

İddianamede Bülent Utku, Hacı Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Hikmet Aslan Çetinkaya'nın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından ayrı ayrı 9,5 yıldan 29 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması öngörüldü.
İddianamede; şüpheliler Güray Tekinöz ve Turhan Günay'ın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından ayrı ayrı 8,5 yıldan 22 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Ahmet Şık'ın ise "PKK ve DHKP/C'' silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.
İddianamede Twitter'daki "jeansbiri" hesabının sahibi Ahmet Kemal Aydoğdu'nun "silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla, firari şüpheli İlhan Tanır'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi istendi.


TUTUKLULUK HALLERİNİN DEVAMINI İSTEDİ


Cumhuriyet Savcısı; Ahmet Şık, Akın Atalay, Murat Sabuncu, Emre İper ve Ahmet Kemal Aydoğdu'nun tutukluluk hallerinin devamını istedi.