Giriş
Depremde araziler birbirine girdi: Sınırlar yeniden mi çizilecek? 30 günlük süreye dikkat!
Kahramanmaraş depremlerinin ardından bölge kayarak yer değiştirince bazı araziler birbirine girdi. Mülkiyet sınırlarının nasıl belirleneceğini merak eden arazi sahipleri 'Sınırlar yeniden mi çizilecek?' sorusuna yanıt arıyor. 'Dengeleme politikası' yolunun izleneceğini söyleyen Avukat Ayşe Hüseyinoğlu, 30 günlük kritik süreye dikkat çekti.
Büşra Özbelli/ Posta.com.tr Kahramanmaraş merkezli büyük depremler Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Adana, Diyarbakır, Kilis, Osmaniye, Şanlıurfa ve Elazığ şehirlerine felaketi yaşattı. AFAD, yerkabuğunda 7.3 metrelik yer değişimlerinin olduğunu duyurdu.
Kahramanmaraş depremlerinin ardından unutulmayacak görüntülerden biri de zeytin bahçesinin bir bölümünde oluşan devasa yarık oldu. "Bu zeytin bahçesi büyüdü mü, küçüldü mü?" sorusu akıllara takıldı.
NASIL BİR YOL İZLENMELİ?
Adıyaman'daki bu ev ise depremde yıkılmadı adeta yer değiştirdi. Evin temelden 30 santim kalktığı 2 metre ileriye taşındığı öğrenildi. Peki sınırlar nasıl nasıl belirlenecek ve hukuki olarak nasıl bir yol izlenmeli?
Avukat Ayşe Hüseyinoğlu, "Deprem sonucunda mülkiyet sınırlarının ciddi bir şekilde değişmesi durumunda, Kadastro Güncelleme Yönetmeliği’nin 15. maddesine göre, taşınmazların sınırları, kadastro güncelleme ekibince belirlenerek sınırlandırmaları yapılır." dedi.
"Tapu ve Kadastro Müdürlüğü kadastro güncelleme ekibi sınırların ölçümünü yapar. Deprem bölgesindeki sınırlarda ne ölçüde bir değişiklik meydana geldiği tespit edilir." diyen Avukat Hüseyinoğlu, "Tespit edilen değişiklik kadastro güncelleme ekibince hazırlanacak bir kroki ile imza altına alınır. Aynı yönetmeliğin 20. maddesine göre; kadastro ekiplerince hazırlanan kroki doğrultusunda; tapuda kayıtlı yüzölçümü, kadastro teknik belgeleri ve belirsiz yahut çekişmeli sınırlarda dengeleme politikasına göre deprem bölgesinde sınır belirlemesi yapılır." ifadelerini kullandı.
"DENGELEME POLİTİKASI İLE HERKESE ADİL YANSITILIR"
Avukat Hüseyinoğlu, "Dengeleme politikası ile deprem sonrası oluşan sınırlarla çevrili bir alan içinde kalan ama sınırları belirlenemeyen parseller, bir bütün olarak ele alınır ve yüzölçümü hesaplanır. Hesaplanan yüzölçümü ile ilgili alandaki parsellerin tapuda kayıtlı veya kontrol sonucu bulunan yüzölçümleri toplamı karşılaştırılır. Aradaki fark, parsellerin yüzölçümleri ile orantılı olarak dağıtılır. Dengeleme politikasının amacı, deprem neticesinde sınırlarda meydana gelen değişikliklerin herkese adil bir şekilde yansıtılmasını sağlamaktır." diye konuştu.
"HATALI ŞEKİLDE YAPILDIĞI DÜŞÜNÜLÜRSE..."
Avukat Hüseyinoğlu, sınır belirlemenin hatalı şekilde yapıldığını düşünenlerin yapması gerekenleri anlattı.
"Kadastro güncelleme ekibince deprem sonrası yapılan sınır belirleme işleminin hatalı bir şekilde yapıldığı düşünülüyor ise; ilgili kişiler kadastro müdürlüğüne kaydın düzeltilmesi başvurusunda bulunabilirler. Kadastro müdürlüğü tarafından yapılan hatanın fark edilmesi durumunda herhangi bir başvuru olmaksızın re’sen düzeltme işlemi de yapılabilir. Kadastro Kanunu’nun 41. maddesine göre; yapılan düzeltmeler, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur."
"30 GÜN İÇİNDE DAVA AÇILMALIDIR"
Dava açma konusunda 30 günlük süreye dikkat çeken Avukat Ayşe Hüseyinoğlu, "Düzeltmeden olumsuz yönde etkilenen kişiler, kadastro müdürlüğü ile düzeltmeden yararlanan parsel sahibine karşı taşınmazın bulunduğu yer sulh hukuk mahkemesinde kadastro hatalarının düzeltilmesine karşı dava açabilirler. İlgili dava düzeltmenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde açılmalıdır. 30 günlük süre hak düşürücü süredir. Bu süre içerisinde dava açılmaması durumunda yapılan düzeltmeler kesinleşir." dedi.
