Gündem Esenyurt'ta tekel bayisinde silahlı saldırı! Gözaltı sayısı 3'e yükseldi

Esenyurt'ta tekel bayisinde silahlı saldırı! Gözaltı sayısı 3'e yükseldi

Paylaş
Esenyurt'ta tekel bayisinde silahlı saldırı! Gözaltı sayısı 3'e yükseldi

Esenyurt'ta iki kişinin hayatını kaybettiği silahlı saldırı anı iş yerinin güvenlik kamerasınca kaydedildi. 2 kişinin hayatını kaybettiği silahlı saldırıda M.Ö, S.Ö ve H.A polis ekiplerince yakalandı. Firari 2 kişinin yakalanması için çalışma sürüyor. Öte yandan saldırıyla ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıkarken ölen 24 yaşındaki Yunus Emre Erzen'in babası açıklamalarda bulundu.

İstanbul Esenyurt'ta, cuma gecesi bir tekel bayiinde 2 kişinin hayatını kaybettiği olayla ilgili yeni bir gelişme yaşandı.

Haberin Devamı

SALDIRIDA 2 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

Olay, saat 00.15 sıralarında Mehmet Akif Ersoy Caddesi üzerinde bulunan tekel bayisinde meydana geldi. İş yerine gelen 4 kişi içeride bulunan 3 kişiye kurşun yağdırdı. Saldırıda 20 yaşındaki Batuhan Bayındır ile 24 yaşındaki Yunus Emre Erzen hayatını kaybederken 21 yaşındaki Yusuf Erzen ise yaralandı. Saldırı anları ise iş yerinin güvenlik kamerasınca kaydedildi.

ÖNCE TARTIŞTILAR SONRA SİLAHLA ATEŞ ETTİLER

Görüntülerde, 3 kişi iş yerinde muhabbet ederken, 4 kişi daha içeri giriyor. Yeşil tişörtlü biri ile iş yeri çalışanı arasında tartışma çıkıyor. Saldırganlardan birinin 'Babanı çağır konuşalım' dediği duyulurken, iş yeri çalışanının, "Şimdi böyle niye geldiniz bana bir söyleyin" diye yanıt veriyor. Beyaz gömlekli saldırgan ise, "Baban bir şey paylaşmış, çağır konuşalım" diyor. Kasada duran çalışan, "Babam ne paylaşmış söyleyin" diye yanıt verdikten sonra, saldırganlardan birinin "Sen bilmiyor musun?" dediği duyuluyor. Tartışma esnasında yeşil tişörtlü saldırganın iş yeri çalışanının omzunu sıkmasının ardından, iş yeri çalışanı ile yeşil tişörtlü saldırgan arasında arbede çıkıyor.

Haberin Devamı

Arbede sırasında iş yeri çalışanı kasada bulunan silahı alarak, yeşil tişörtlü saldırganın ayaklarına ateş ediyor. O sırada saldırganlar şişelerle kasada bulunan kişiye saldırıyor. Beyaz gömlekli saldırgan üzerinde bulunan silahı çıkararak önce iş yeri çalışanına defalarca ateş ediyor. Ardından da iş yerinde bulunan iki kişiye daha ateş ediyor.

İKİ ZANLI YAKALANDI

Saldırganlar olayın ardından, geldikleri siyah renkli lüks cip ile olay yerinden kaçtı.

Zanlılardan M.Ö. ve S.Ö. polis ekiplerince yakalarınker, firari iki kişinin yakalanması için çalışmalar sürüyor.

Öte yandan olay yeri inceleme ekiplerinin olay yerinde yapmış oldukları incelemede, 1 adet 7.65 mm ve 11 adet 9 mm kovan bulundu. Olayın yaşandığı işletmede ayrıca 1 pompalı tüfek, 2 tabanca, 50 adet de mermi ele geçirildi.

GÖZALTI SAYISI 3 OLDU

Tekel bayisinde yaşanan silahlı saldırıya ilişkin çalışma başlatan polis, şüphelilerin kaçmasına yardım ettiği öne sürülen H.A'yı gözaltına aldı. Şüpheli H.A Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Diğer şüphelilerin yakalanması için çalışmalar sürüyor.

Haberin Devamı

OLANLARA BİR TÜRLÜ AKLIM ERMİYOR

Esenyurt’ta tekel büfesinde öldürülen Yunus Emre Erzen’in babası Cantürk Erzen, “Çocuğumu ve arkadaşını nasıl öldürdüler halen aklım ermiyor. Çocuğumu öldürenle (Tarık Özerbay) bir gün önce kafede karşılaştım. Gözaltına alınanla (Murat Özer) da emniyette karşılaştım. Hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi davrandı. Bunlara 600 bin lira bir borcum vardı. İcraya koymuşlardı” dedi.

'HARAMZADE DEHŞETİ'

İstanbul Esenyurt'ta bir Tekel bayisinde cuma akşamı yaşanan silahlı saldırı dehşetinin perde arkası ortaya çıktı. Abi, kardeş ve çocuklarından oluşan 4 saldırganın tekel bayisi sahibinin kendilerine yönelik sosyal medyada 'Haramzadeler' ifadesini kullarak paylaşım yapması üzerine saldırıyı gerçekleştirdiği öne sürüldü.

İddiaya göre olay şöyle gelişti: Mehmet Akif Ersoy Caddesi üzerinde tekel bayisi bulunan Cantürk Erzen, iddiaya göre sosyal medyada daha önceden aralarında husumet bulunan Özer ailesini kast ederek 'Haramzadeler' ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Demir-çelik ve inşaat işleri yapan Murat Özer, oğlu Samet, Murat'ın kardeşi Tarık ve oğlu Azat Özer birlikte tekel bayisine geldi. Bu sırada Erzen'in oğulları Yunus Emre (24) ve Yusuf Erzen (21) ile arkadaşı Batuhan Bayındır (20) dükkanda oturuyordu.

BABASINI ÇAĞIRMASINI İSTEDİ

Dükkâna giren saldırganlar, Erzen'in kasada duran oğlu Yunus Emre'ye babasının bir paylaşım yaptığını belirterek, babasını çağırmasını istedi. Murat Özer, babasını çağırmak istemeyen ve paylaşımın ne olduğunu soran Yunus Emre'yi omzunu sıkarak köşeye sıkıştırdı ve kafasına içki şişeleri vurarak darp etti. Bu sırada diğer saldırganlar da Batuhan ve Yusuf'u darp etti. Yunus Emre can havliyle, kasadan aldığı tabanca ile Murat'ın ayaklarına ateş açarak saldırganları geri püskürtmek istedi ancak bu sırada Tarık Özer elindeki silahla önce Batuhan Bayındır ve Yusuf Erzen'e daha sonra ise Yunus Emre Erzen'e kurşun yağdırdı.

Haberin Devamı

Olayın ardından saldırganlar, geldikleri lüks araçla olay yerinden kaçtı. Kanlar içinde yere yığılan Yunus Emre Erzen olay yerinde hayatını kaybederken Batuhan Bayındır ve Yusuf Erzen ise yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Batuhan Bayındır da hastanedeki tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Ağır yaralı Yusuf Erzen'in tedavisinin ise sürdüğü öğrenildi. Saldırı anlarına ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri ise kan dondurdu. Görüntülerde kanlar içinde yere yığılan Yusuf Erzen'in 'Abi' diye feryat ettiği görüldü.

 

ESENYURT'TAKİ SALDIRIDA ÖLDÜRÜLEN GENCİN BABASI KONUŞTU

Baba Cantürk Erzen, 30 yaşındaki diğer oğlu Mehmet Erzen'in yaklaşık 3 ay önce, karşı tarafın akrabalarından bir kişi ile tartışma yaşadığını, o esnada silahı elinden alırken kaza yaşandığını, yaşananların konuyla ilgisinin olmadığını vurguladı. Erzen, “Mehmet Erzen, kendisine ait bir tekel dükkanı çalıştırıyordu. Bu kavga ettiği kişi onların akrabasıdır. O kişi alkol alıp dükkana geldiği zaman, ne konuştuğunu bilmeyen bir insan. Mehmet Erzen ile tartışma sırasında silahla gelen kendisidir. Tartışma esnasında silah çektiği zaman, Mehmet Erzen onun elinden almaya çalışırken mermi patlamıştır ve bacağına değmiştir. Ben bizzat kendim oradaydım. Hepsi bir dakika içerisinde gelişti, müdahale etme şansı bulamadım. Bu konuyla ilgili birbirimizle görüşme yaptık. Bu insanlar iki arkadaş gibi her gün birbiriyle görüşüyorlardı, o an olmuş bir olay. Biz birbirimizden davacı bile olmadık. Silahla gelen de kendisidir. Daha sonra gidip 50 çeşit ifade vermiştir, o ifadelerin hiçbiri doğru değildir. Zaten olayla ilgili kamera kayıtları da mevcut. Dolayısıyla kan parası gibi bir mesele yoktur. O kişiye ben buraya ürün vermiştim, net rakamını tam hatırlamıyorum ama 680 bin lira civarındaydı, bana 130 bin lira ödeme yaptı. Benim kendilerinden o zaman 500 bin lira civarında alacağım vardı, bu olay olduğu zaman bu parayı ödemek istemediler. Ben de kendilerinden bu parayı talep etmedim. Bugün oğlumu katlettikleri olay ile bu olayın hiçbir ilgisi yoktur. Sadece kişi onların akrabası. Biz o zaman onların ağabeyi ile bir masaya oturduk, 'Senin kardeşin de, benim oğlum da her gün birbiriyle görüşen kişiler, kaza ile bir olay olmuş. Bizim birbirimize bir kinimiz, davamız yoktur' dedik. 2-3 ay önce olan bir olaydı, barıştık bitti. Herhangi bir sorunumuz da yoktu" dedi.

“BİR BABA OLARAK GÖRÜNTÜLERİ İZLEYEMEDİM"

Baba Erzen, oğlunun öldürüldüğü anlara dair paylaşılan videoları henüz izleyemediğini ifade ederek, “Şu an benim oğlumun öldürülme sebebiyle ilgili ben neden haberlere çıkıyorum? Çünkü benim oğlum vahşice öldürülmesinin sebebini soruyorum. Bir insan, bir insana maddi manevi bir acı vermiştir ama ben daha o görüntüleri bir baba olarak izleyemedim. İnsanların bana verdiği tepkiye bakarak, o çocuğun vahşice öldürülmesine sebebiyet verecek benim oğlum veya ben veya ailemden birisi bu insanlara ne zarar verdi? Ben sadece bu insana bunu soruyorum. Benim oğlumu vahşice niye öldürdün? Bana bir sebep söylesin. Alacak, verecek, kan parası gibi söylemlerin hepsi yalan. Biz 10 senedir birbirimizi tanıyoruz, senelerdir ticaret yapıyoruz. Almışızdır, vermişizdir, eksik olmuştur, fazla olmuştur ama kan davalık bir olayımız yok. Ben bir baba olarak soruyorum. Benim oğlumu katledici şekilde, canını acıtarak nasıl öldürdü?" diye konuştu.

“BATUHAN'IN TEK SUÇU ARKADAŞI İLE ORAYA GELMEK, O ÇOCUĞA NEDEN SIKTIN"

Batuhan Bayındır'ın (20) olaydan kısa bir süre önce arkadaşlarını ziyaret etmek için tekel bayisine geldiğini belirten baba Erzen, “Batuhan Bayındır isimli genç ise mahallede oturan gençlerden birisi. Yeğenim Yusuf ile birlikte dükkana gelmişler, o çocuğun tek suçu arkadaşı ile birlikte oraya gelip 5 dakika orada bulunmak. Onun suçu o. Benim ailem ile bir hesabın varsa o çocuğa neden sıktın? Sıkma şeklini görmedim ama insanların anlattığına göre çocuğun elinde bir şey yokmuş. Niye onu öldürmek için ateş ediyorsun? Ben dün cenazemi toprağa verdikten sonra oğlumun öldüğünü bile hissedemedim. 54 yaşındayım, ben oğlumun vahşice öldürüldüğünü bugün hissetmeye başladım. 30 sene önce tanıştığımız insanlar bile aradılar, baş sağlığı dilediler. Bu öyle bir vahşet ki bütün Türkiye bunu konuşuyor. İnsanların vicdanı sızladı, onların akrabaları bile arayıp baş sağlığı diledi. O çocukların vahşice öldürülmesini akrabaları bile kabul etmedi. Bazen insanlar gidip 'Neden öldürdün?' diyerek hesaplaşmak ister ama bu benim vicdanıma kalmış bir durum. Bugün ben acımı yaşıyorum, çocuğumu toprağa verdim. Keşke kazayla olsaydı, şikayetçi bile olmazdım" şeklinde konuştu.

“BANA İCRA KAĞIDI GÖNDERDİLER, WHATSAPP DURUMUMDA PAYLAŞTIM, ÖLDÜRMEYE SEBEP Mİ?"

Borcu için kendisine başlatılan icra takibi kağıdını WhatsApp'ta paylaştığını belirten baba Erzen, “Bana icra kağıdı gönderdiler. Ben zaten borcumu ödeyen bir insanım. 'Bana niye icra gönderdiniz?' diye bunu WhatsApp'ta paylaştım. Bu benim oğlumu öldürmeye bir sebep mi? Tüm Türkiye'ye bunu soruyorum. Bu benim oğlumu öldürmeye bir sebep midir? Benim oğlumun vahşice öldürülmesine sebep olacak bir şey söylesinler. Gerçekten canını acıttığımız, hayatlarına mal olacak sıkıntı yaşattığımız bir sebep söylesinler. Böyle bir şey olsaydı ben affederdim ama ufak tefek alışverişler için olur mu? Ortada hiçbir şey yok. “Emre'yi o şekilde katlederken yanında oğlunu da götürmüş. Oğluna da o katliamı yaşatıyor. Kendi çocuğu o psikoloji ile nasıl yaşayacak? Nasıl bir baba bu? Benim baba olarak bu bile canımı acıttı. İnsanlar olaya bakınca, 'Demek bu insanlar bunlara gerçekten öyle bir eziyet etmiş ki, bunlar fırsatını bulunca intikamını almış' diyorlardır. Ama böyle bir şey yok, bana bir sebep söyleseler Allah katında onları affederdim" dedi.