Evli de olsanız sakın bu hatayı yapmayın! Hapse kadar yolu var

İpek Alemdar Göde/ Posta.com.tr Eşinin kendisini aldattığından şüphelenen kişilerin başvurduğu yöntemlerin başında araçlara, telefonlara takılan takip sistemleri geliyor. Şüphelerinizi kanıtlama ihtiyacı ile başvurduğunuz bu yöntem sizleri kötü bir duruma düşürebilir. Yani kendinizi aldattığından şüphelendiğiniz eşinizin özel hayatını ihlal edebilirsiniz. Peki evlilikte özel hayatın sınırları var mıdır?

Avukat Zozan İlimsever Yıldız özel hayatın gizliliğinin sadece gözden uzaklarda ya da kapalı kapıların arkasında olmadığını kamuya açık alanların da özel hayatı kapsadığına değinerek “Özel hayat kişilerin gözlerden uzak yaşadığı, kapısını kilitlediğindeki mahremiyeti değil de herkesin bilmediği, bilmesini istemediği veya herkesin bilmesini gerektirmeyen durumları da kapsar. Yani özel hayat kişinin kendisine ait tüm bilgilerin, tüm kavramların genel olarak tanımıdır. Bu durumda özel hayat sadece gözlerden uzak olan değildir. Örneğin yolda yürürken telefonla konuştuğumuzda da o konuşma özel hayata girer. Kamuya açık alanlarda bu durumun bazı istisnaları vardır. Şahsın kamuya açık bir alanda sesinin ve görüntüsünün kaydedilerek rahatsız edilmesi o kişinin rıza gösterdiği anlamına gelmez. Özel hayat kapsamı kavramının içine girip girmediği kişinin toplumdaki yeri, mesleği, görevi işinin tanınırlığı sosyal ilişkileri mahkemeler kararıyla ölçülerek ele alınıyor” dedi.

Evlilik içerisinde özel hayatın sınırları hakkında bilgi veren Yıldız, “Özel hayatın gizliliğinde evli olma hali gizliliği ortadan kaldırmıyor. Aynı konutu paylaşmak, özel hayata ilişkin donelere kolayca ulaşabilmek özel hayat sınırlarını değiştirmiyor. Herkesin kendine ait özel bir hayatı vardır. Ama bunların da istisnaları var.

DELİLLER İŞİN İÇİNE GİRİNCE DURUM DEĞİŞEBİLİR

Örneğin delil bulundurma, delil elde etme gibi bir durumu varsa ve bunu yetkili makamlara başvurmak için kullanacaksa veya aniden gelişmişse özel hayatın gizliliğine ilişkin durumlar değişiyor. Örneğin arabada giderken yanınızdaki kişi hakaret ediyorsa ya da cinsel saldırıda bulunuyorsa bunu da başka bir şekilde ispat edemiyorsak ve bunu yetkili makamlara sunacaksak o zaman bunları delil elde etmek için kullanabiliyoruz. Burada özel hayatın gizliliği ilkesi ortadan kalkıyor. Bu tarz durumlarda ‘hukuka aykırı delil’ durumu ortadan kalkmış oluyor. Ve toplanan bilgiler delil olarak kullanılabiliyor” ifadelerini kullandı.

ALDATAN EŞE KARŞI DELİL TOPLAMA

Takip ve delil toplama hususunda da farklı durumların olduğunun altını çizen Yıldız, “Örneğin bir kuruntu ile eşinin aracına GPS takıp ‘Ben nereye gittiğini bilmek istiyorum’ diyorsa bu özel hayatın gizliliği ihlaline giriyor. Ancak aldatma ile ilgili daha fazla detay varsa ve mahkeme için delil gerekliyse burada bunu kullanabiliyor. Delilleri boşanma dosyasına koyabiliyor. Burada da özel hayatın gizliliği durumu ortadan kalkmış oluyor. Burada önemli olan nokta tüm donelerin ayrı ayrı değerlendirilip ona göre karar verilmesi” dedi.

ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİN İHLALİNİN CEZASI VAR

5237 sayılı TCK 134. maddesinde özel hayatın gizliliğini ihlal suçu şu şekilde düzenlenmiştir:

Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır. Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.