Görenedir görene, köre nedir köre ne: Her şey görebilen kimse için anlamlıdır. Göremeyen için hiçbir şey anlam taşımaz. Pazar körsüz kalmaz: Kötü, işe yaramaz nesnelerin, bunlardan anlamayan isteklileri olur. Bitli baklanın kör alıcısı olur, atasözünde de aynı açıklama yapılmaktadır. Sağır duymaz uydurur: Sağır, yanında konuşulan şeyleri işitmez ama konuşanların durumuna bakarak ve anladığını sanarak bir şeyler yakıştırıp söyler.
Bir, iki, üç, beş, on, on beş desem de ne yazık ki bunun daha devamı var. Saymakla da bitecek gibi değil. Günler ayları, aylar ise yılları kovalayıp durdu. Saymaya kalktığımız olayın üzerinden tam tamamına 18 yıl gelip geçti. Bundan tam 18 yıl önce 7 Temmuz 2005 tarihinde nur topu gibi bir Engelliler Kanunumuz TBMM’de gözlerini dünyaya açıvermişti. Evet, takvimler 7 Temmuz 2005’i gösterdiği gün, o gün TBMM’de tarihi bir oylama yapılarak 5378 Sayılı Engelliler Kanunu meclisteki tüm siyasi partilerin oybirliği ile çıkarılmıştı. Kanunun çıkarıldığı gün iktidarda ve muhalefette bulunan tüm siyasi parti yetkililerince o günün engelliler açısından miladi bir gün olduğu söylenmişti.