Avrupa’da 2035’ten sonra satılacak bütün otomobil ve hafif ticari araçların sıfır emisyonlu olması gerekiyor. Ülkeler haldır haldır şarj istasyonları kuruyor, yeni uzun menzilli araçlar üretmeye çabalıyor. Gümüşi beyaz metal lityum, akıllı telefonlarımızdan elektrikli araçlara ve enerji depolama sistemlerine kadar her şeye güç veren modern pil teknolojisinin temel taşını oluşturuyor. Bu madenin öne çıkma sebebi, inanılmaz hafif oluşu, elektriği çok verimli şekilde depolayıp, serbest bırakabilmesinde yatıyor. Devletler, fosil yakıtlara olan bağımlılıklarını azaltmaya ve elektrikli mobiliteye geçmeye çalıştıkça, kendilerini lityum kaynaklarına erişme savaşının içinde buluyorlar. Dünyadaki lityum arzının çoğu Avustralya, Şili ve Çin’den geliyor. Yatırım bankası Raymond James’e göre, geçen yıl dünya çapında çıkarılan 130 bin ton lityumun %92’sini bu 3 ülke sağlıyor. Ancak durum şu ki, dünyanın en büyük lityum rezervlerinden çoğu istikrarsız bölgelerde bulunuyor. Avustralya, Çin, Arjantin lityum çıkarmak için kayaları eziyor ya da Şili-Bolivya gibi ülkeler sığ yeraltı tuzlu sularını pompalayıp devasa buharlaşma havuzlarına dökerek bu madeni topluyorlar. Ancak bu işlemler su kaynaklarının aşırı tüketimine yol açarken, göletler de toprağı ve havayı kirletiyor.