Haftanın dört günü çalışmak mümkün mü?

Geçtiğimiz hafta İngiltere’de yapılan seçimlerin arifesinde İşçi Partisi’nin haftalık çalışma günlerini 4’e indirme vaadi, pek çok çevre tarafından oldukça ‘garip’ bulunsa da, diğer taraftan daha kısa çalışmak işçileri daha verimli ve mutlu hale getiriyor. Daha az çalışma saatlerinin sağlığa katkısı ise su götürmez bir gerçek.

Antropologların araştırmalarına göre, insanların avlanarak ve çevreden topladıklarıyla beslendikleri, yerleşik olmadıkları avcı toplayıcı dönemde, günün yalnızca 4 saati ‘yiyecek aranarak’ geçiriliyordu. Yerleşik hayata geçilmesiyle işler değişti. Ekilenler biçilmek zorunda kalınınca, tarlada-bahçede çalışılarak geçirilen zaman da arttı. Zira artık ağaçtan toplanan meyveden, avlanan hayvanlardan fazlası söz konusuydu. Sanayi Devrimi ile birlikte açılan fabrikalar ise, modern insanın hapishaneleri oldu.

“Peki alternatif ne? Çok çalışmazsak ekonomi mi çöker? Açlık ve sefalet içinde mi kalırız?” diye soruyor Taylor. “Aslında bu böyle olmak zorunda değil” diye de cevaplıyor.

Daha az çalışmak, daha az stres demek

Kıta Avrupa’sında çalışma saatleri ABD ve İngiltere’ye göre daha düşük ancak verimlilik de ciddi anlamda daha yüksek. Hollanda ve Danimarka gibi ülkelerin ekonomileri, İngiltere ve ABD’ye göre daha iyi durumda. Uzun çalışma saatlerinin daha az uyku ve kalp hastalığı, tip 2 diyabet riskini yükselttiği göz önüne alındığında, bu ülkelerde kamu sağlığı seviyesinin daha iyi olması tesadüf değil. Daha az çalışma saati, aynı zamanda daha az stres ve anksiyete demek…

Yeni Zelandalı Perpetual Guardians şirketi 2018 yılının başında başlattığı uygulamayla hafta sonu tatilini 3 güne çıkardı ve sonuçlarını dünyayla paylaştı. 230 çalışanı olan şirkette tüm personelin dahil olduğu 8 haftalık deneyde stres seviyesi, iş-yaşam dengesi ve şirkete bağlılık arttı, verimlilik de düşmedi.

Hollanda İstatistik Kurumu verilerine göre, 2018 yılında 1,3 milyon çalışan, tükenmişlik sorunu yaşadı. Bu da, 2,8 milyar euroluk bir maliyete yol açtı.

Haftalık 30 saatlik mesai, ilk olarak İsveç'te yaşama geçirilmişti. Göttenberg kentindeki bir huzurevinde başlatılan haftada 5 gün 6 saat mesai uygulaması ile çalışanların daha verimli hale geldiği belirlendi.