Türkiye (Son Dakika) İzmir depreminde sorumluların hiçbiri suçu kabul etmedi! İşte ifadeler

İzmir depreminde sorumluların hiçbiri suçu kabul etmedi! İşte ifadeler

Paylaş
İzmir depreminde sorumluların hiçbiri suçu kabul etmedi! İşte ifadeler

İzmir'de 30 Ekim'de meydana gelen depremin ardından 4'ü müteahhit 9 kişi gözaltına alınmış, 7 kişi tutuklanmıştı. 112 kişiye mezar olan apartmanların sorumlularının ifadelerine POSTA Gazetesi ulaştı. İfadelerde suçluların hiçbirinin suçu kabul etmeyip başkalarını suçlaması dikkat çekti. İşte Posta'dan Banu Şen'in haberi...

İzmir’de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından Bayraklı’da bulunan Rıza Bey Apartmanı'nda 37, Emrah Sitesi'ndeki iki binada 30, Doğanlar Apartmanı'nda 14, Yağcıoğlu Apartmanı ve Barış Sitesi'nin 3 blokunda 11'er, Yılmaz Erbek Apartmanı'nda ise 9 kişi yaşamını yitirdi. Bu binaların enkazından 81 vatandaşımız ise kurtarıldı...

Haberin Devamı

Enkaz çalışmaları sırasında binaların müteahhitleri ve yapı sorumlularından oluşan 9 kişi gözaltına alındı. Bunlardan ikisi denetimli serbestlik ile serbest bırakılırken 1 kişinin öldüğü tespit edildi. 7 kişi ise çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

Müteahhitler ve yapı sorumlularının avukatlarıyla birlikte verdikleri tüm ifadelere POSTA ulaştı. İfadelerde müteahhitlerin ve sorumluların hiçbirinin suçu kabul etmeyip başkalarını suçlaması dikkat çekti.

"Tadilatlardan haberim yok"

Yılmaz Erbek Apartmanı market yapı sahibi Mustafa Yılmaz şunları söyledi:

“Söz konusu Yılmaz Erbek apartmanının müteahhidi olmadığımı apartmanın bulunduğu arsanın sahibi olduğumu söylemek istiyorum. Bu arsada M. E. ile ortaktık. Bina 1997 yılında yapılmaya başlandı. Söz konusu binanın alt kısmı markete kiralandı. Normalde binanın altında projede 4 tane dükkan görünüyordu. Ancak iki ortak olduğumuz için daha sonra bu dört dükkanı ikiye düşürdük. Projeyi bu şekilde onaylattık. Ve markete o şekilde kiraya verdik. 2001 yılından beri market binanın altında bulunmaktadır. Bugüne kadar market tarafından yapıldığı söylenen tadilatlardan haberim yoktur. Dediğim gibi yapılan tek işlem dört tane dükkan kısmının iki ortak olmamız sebebiyle onaylı ve projeli bir şekilde iki dükkana düşürülmesidir. Bunun da tarihi 2001 yılıdır.”

Haberin Devamı

Mesut Yılmaz'ın avukatı ise müvekkilini şöyle savundu:

“Müvekkil müteahhitlik yapmamıştır. Böyle bir yetkisi yoktur. Müvekkil sadece arsa sahibi olarak söz konusu yapının yüzde 45’ine karşılık diğer ortak M. E. ile kooperatif yönetimine kat karşılığı vermiştir. Yüzde 55 kooperatifin hakkında kalmaktadır. Müvekkil hiçbir zaman kooperatife çoğunluğu elde edecek bir orana sahip değildir. İmzaya da yönetim yetkisi bulunmamaktadır. Kamuoyuna yansıdığı şekilde 2001 yılında bina altında bulunan dükkanların duvarlarının yıkıldığı iddiası vardır. Bu husus doğrudan müvekkilimi ilgilendiren bir husus olmadığı ancak dosyaya sunmuş olduğumuz Bornova Belediyesi tarafından düzenlenen numarataj planında 27 Mart 2002 tarihinde kooperatifin tadilat ruhsatı için başvuru yaptığı ve bunun Bornova Belediyesi tarafından onaylandığı görülmektedir. İddia edildiği gibi burada herhangi bir duvar inşaatı yapılmadan tadilat ruhsatı için başvurulmuş ve dükkanlar birleştirilmiştir. Aksini düşünmek kooperatif üyelerinin kendi paraları ile yaptırmış olduğu duvarların yıkılması gibi bir husus olacaktır ki bu, kooperatif üyeleri tarafından kabul edilmesi mümkün olmayan bir durumdur. Netice itibariyle burada hiçbir suretle duvar yapılmamış yıkılmamıştır. Yalnızca tadilat ruhsatı için başvurulmuş ve duvarlar birleştirilmiştir. Müvekkil söz konusu yeri ‪22 10 2001‬ tarihli sözleşme ile markete kiralamıştır.”

Haberin Devamı

“Mesleğin duayenlerinden"

İnşaat mühendisleri odası eski başkanı

İzmir İnşaat Mühendisleri Odası eski başkanı, Yağcıoğlu Apartmanı fenni mesulu O. A. (Orhan Ayber) savunmasında suçlamaları reddetti:

“Bu inşaat 35 yıl önce yapıldı. Oturma ruhsatı alındı. Bundan dolayı benim sorumluluğum da o tarihte bitmiştir. Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum tutuksuz yargılanmak istiyorum. O.A.’in avukatı ise şunları kaydetti: “Müvekkilim mesleğin duayenlerindendir. Bu bölgede yüzlerce inşaat yapmıştır. Dava konusu olan bina iki bloktan oluşmaktadır. A ve B bloktur. A blok ayaktadır ve zarar görmemiştir. B Blok yıkılmıştır. Müvekkilim o tarihte yürürlükte olan tüm yasa ve yönetmeliklere uygun bir bina yaptırmıştır.”

Haberin Devamı

“Binaya su dolmasından sorumlu tutulamaz"

Yağcıoğlu Apartmanı Müteahhidi Ş.A. (Şerafettin Ağar’ın avukatı şu savunmayı yaptı:

“Müvekkilim 1993 yılında söz konusu binanın yapımına başlamıştır. Kolonları sağlam bir şekilde yapmıştır. Binalar 1975 yönetmeliğine göre yapılmıştır. Doğanlar Apartmanı’nın hemen karşısındaki hasar olmayan Acun Apartmanı’nı da müvekkilim yapmıştır. Ayrıca binanın altına su dolmasından müvekkilim sorumlu tutulamaz. Yargıtay kararlarında da bina yapımında malzemesinde bir sıkıntı yoksa müteahhit sorumlu tutulamaz denilmektedir. Bina yapımında eksik malzeme kullanıldıysa mülk sahibi kesmiştir.”

Tadilatlarla alakası olamaz

Emrah Apartmanı Fenni Mes’ulu T.A. (Tugay Akkoçlu)’nun avukatı savunmalarında şunları kaydetti;

“Müvekkilim aynı bölgede birçok inşaat yapmıştır. Bu inşaatların hepsi de 1975 yönetmeliğine uygun bir şekilde yapılmıştır. Yalnızca bu binada böyle bir sorun yaşanmıştır. Bu binada sonradan yapılan tadilat ve değişikliklerin müvekkil ile alakası olamaz. Müvekkilimin kusursuz olması kuvvetle muhtemeldir.”

Haberin Devamı

"Kolonların kesilmiş olma ihtimali yüksek"

Doğanlar Apartmanı müteahhidi Ç.D. (Çetin Doğan)’ın avukatı savunmasında şunları ifade etti:

Müvekkilim 1985 yılından 2002 yılına kadar Bornova ve Bayraklı çevresinde yaklaşık 14 bina yapmıştır. Söz konusu Doğanlar binanın altında (X)kafe vardır. Bizce de kolonların kesilmiş olma ihtimali yüksektir. Çünkü müvekkilimiz 1992 yılında inşaatı kesildikten sonra kat karşılığı yaptığı için binayı bir daha görmemiştir. O tarih itibariyle müvekkilimin sorumluluğu bittiğinden dolayı hukuki sorumluluğu da bitmiştir. Burada sorumluluk varsa bize göre kat malikleri yönetimi, Bayraklı Belediyesi ve Çevre ve Şehircilik müdürlüğü sorumlu tutulmalıdır.

Suçlamaları reddetti

Yılmaz Erbek Apartmanı Fenni Mes’ulu N.B. (Nurettin Bozdoğan), savunmasında suçlamaları reddederek şunları kaydetti: Müvekkilim mimardır. Malzemelerin yeterli kullanılıp kullanılmadığını bilemez. Bunu tus belgesine sahip olan inşat mühendisi bilir. Mimar sağlam olmasını sağlayacak planlar çizer. Bu nedenle müvekkilimin suç işlediğinden bahsedilemez. 26/03/2002 tarihinde tadilat yapılmış yani orada proje değişmiştir. Projeyi imzalayan E.İ’dir. Müvekkilimin olayla ilgisi yoktur.

Güzellik salonunda kolon kesildi

Rıza Bey Apartmanı müteahhidi H.H.Ö. (Hasan Hüseyin Özkan) savunmasında şunları ifade etti:

“Ben yıkılan Rıza Bey Apartmanı çevresinde 12 yüksek bina yaptırdım. Diğer binalarda hiçbir hasar yoktur. Bundan dolayı söz konusu yıkımın benimle ilgisi yoktur.”

Avukatı ise şu eklemeyi yaptı:

“Söz konusu Rıza Bey Apartmanı’nın altındaki güzellik salonunda kolon kesilmesi nedeniyle yıkımın meydana geldiğini düşünmekteyiz. Buna ilişkin birçok açıklama yapmıştır. Bunun detaylı araştırılmasını talep ediyoruz.”

Adli kontrolle serbest bırakıldı

Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Yılmaz Erbek apartmanı market ortağı R.Y. ifadesinde “Ben yıkılan Yılmaz Erbek Apartmanı’nın altındaki işyerine 2011 yılında ortak oldum. Diğer ortağım abim M.Y. idi. Sadece bu işyerine sahip olmam nedeniyle meydana gelen yıkımdan sorumlu olmayacağımı düşünüyorum. Benim sahip olduğum işyerinde 2011 yılından bugüne kadar herhangi bir tadilat ve değişiklik yapılmadı. Benim bundan bilgim ve haberim yoktur” derken avukatı ise “Müvekkilimin bu dosyaya dahil olması saçmadır. Kolonun kesilmesi iddialardan ibarettir. Buna ilişkin sadece beyan vardır” şeklinde kaydetti.

Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Cumhuriyet Sitesi B ve C Bloklarının Fenni Mes’ulu E.İ. ise savunmasında geçmiş yıllarda vefat eden babasının sorumlu olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:

”Yıkılan Barış Sitesi’nde benim hiçbir sorumluluğum yoktur. O tarihte anılan sitede fenni memur olarak görev yapan kişi aynı zamanda inşaat mühendisi olan A.İ.’idi. Diğer site olan Cumhuriyet sitesi’nde ise fenni mesul olarak görev yaptım. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” diye belirtti. Avukatı ise şu savunmayı yaptı: “1991 yılındaki yönetmeliklere bakıldığı zaman şu anki yönetmeliğe göre çok farklı idi.O günkü fenni mesulun görevi inşaat mühendisi ile projeyi çizen mimarın belirlenmiş olduğu malzemenin uygun olup olmadığını gözetlemektir. Müvekkil o tarihte üniversiteyi yeni bitirmiştir. O tarihte müvekkilimin babasının hem inşaat mühendisi olarak hem e fenni mesul olarak imzası vardır.”