Pazar Postası Kadınların topuk tutkusu
Paylaş
Kadınların topuk tutkusu

Kadınlar için topuklu ayakkabı vazgeçilmez bir aşk, paha biçilemez bir tutku... Her ne kadar acı verse de, her 4 kadından biri topuklu ayakkabılardan vazgeçemiyor

Peki, bugün birçok kadın için vazgeçilmez bir şıklık göstergesi olan topuğun, bir şıklık unsuru haline dönüştürülmesine ünlü ressam Leonardo da Vinci’nin öncülük ettiğini biliyor muydunuz?

Haberin Devamı

Topukları 16. yüzyılda şıklığın ve zarafetin sembolü yapan Leonardo da Vinci’den başkası değil. Bugün kadınlara yepyeni ve özgün topuk modelleri tasarlayıp üreten Ce Plast, meraklıları için ayakkabı topuklarının tarihini gözler önüne seriyor...

Mısırlı kasapların Milattan önce 4000’li yıllarda yerdeki kandan ayaklarını korumak için, Moğol atlılarının da üzengilerini daha iyi kavrayabilmek için ayakkabılarına topuk ekleme ihtiyacı duyduğu biliniyor. Milattan önce 4000’lere ait bazı Mısır mezarlarında ayakkabı resimleri görülmüştür. Milattan Önce 200’de ise topuklar moda dünyasına ilk adımını attı. Romalı aktörler için yapılan ve ‘kothorni’ denilen ahşap ve mantardan yapılmış platform tabanlar ile... Yüksek topuklu ayakkabıyı şıklık ve zarafet sembolü olarak 1533’te ünlü ressam Leonardo da Vinci kullanıyor. Floransa’nın ünlü ailelerinden Medici’lerin kızı 14 yaşındaki Catherine bir dükle evlenecektir ve ufak tefektir. Leonardo da Vinci, kısa boylu Catherine’in görkemli görünmesi için topuklu ayakkabı tasarlar. Catherine düğününde, 5 santim daha uzundur.

Haberin Devamı

Çıtı pıtı Catherine’in görkemli görünüşünden etkilenen kadınlar onu taklit etti. Topuklu ayakkabı zamanla bir statü göstergesi oldu. Çünkü işçi sınıfı, bu ayakkabıyı alacak güçte değildi. Daha sonra, Fransa Kralı XIV. Louis’den ilham alan ‘Louis’ tarzı topuklar hem kadınlar hem de erkekler arasında popüler oldu. Bu ayakkabılar 12 santimlik topuklara sahipti. 16. yüzyılda, ‘kothorni’ler tekrar gündeme geldi ancak ‘chopine’ (platform topuk) adı verilen 60 santimetrelik tabanlarla...

Marilyn Monroe’nun gözdesi stiletto

1850’den 1950’lere kadar topuklar 5 santim civarındayken, 1950’lerde kadınlar, Marilyn Monroe ve onun son derece seksi tarzını destekleyen stiletto topuklarla (iğne topuklar) tanıştı. Stilettoyla bacaklar uzamış, kalçalar daralmıştı... Kadın hiç böyle görünmemişti. 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan sayısız çizimde, yüksek ve ince topukların kadınların hayatında yer aldığı görülüyor. Yüksek topuğun ilk fotoğraflı kanıtı 1940’ta Parisli şarkıcı Mistinguett’e ait. Andre Perugia’nın tasarımı olan bu ayakkabı muhtemelen ince topuğun ilk örneği. Stiletto, adını ince İtalyan hançerinden alıyor. Teknolojinin ilerlemesiyle stiletto topukta ahşap ve daha zayıf malzemelerin yerine metal miller kullanıldı.

Haberin Devamı

Topukların yüksekliği ise 2,5 santimetre ile 25 santim arasında değişti ve uca gittikçe incelen bir yapıya sahip oldu. Stiletto, yükselen topukla kadınları parmak ucunda yürümeye zorlarken, baldır kaslarını sıkar ve denge kurmak için göğsü ileriye doğru iter. İşte stilettoların kadına verdiği seksi ve çekici görüntünün sırrı da bu... Stilettoları 50’lerin başında ilk olarak Roger Vivier, Christian Dior’un elbiselerine eşlik etmesi için yarattı. Doktorların ayak kemiği deformeleri ve sırt ağrısı ile ilgili uyarılarına rağmen stilettolar 1960’ların başına kadar popülaritesini sürdürdü. Ünlü aktrislerinden Jane Mansfield ve Marilyn Monroe’nun stilettonun popülerliğine katkısı ise büyük.

Zaman içinde çeşitlenen stilettolar, kadınlara kattığı seksi görüntü ve erotik doğası nedeniyle bir fetişizm sembolü haline geldi. 1960’ın sonları ve 1970’in başında platform ve kare topukların arasında unutulan stiletto, Manolo Blahnik, Christian Louboutin ve Jimmy Choo gibi tasarımcıların elinde tekrar şekillendi ve kadınların vazgeçilmezi oldu.

Haberin Devamı

Audrey’in simgesi yavru topuk

Yavru topuk (kitten heel) Audrey Hepburn’ün seksi, tatlı genç kız ve zarif kadın tarzının yansıması, stilettonun küçük kardeşi... 1950’lerde, ayaklarındaki çocuksu babetlerle gıptayla baktıkları annelerinin yüksek topukları arasında sıkışıp kalan genç kızlar için yavru topuk yaratıldı.

13-14 yaşlarındaki kızların cinsel çağrışımlar yapan yüksek topukları giymesi yakışıksız kabul edilirdi. 1950’lerin sonlarında yavru topuk, yüksek topuklara alışık olmayan genç kızlar için ‘eğitici topuklar’ olarak tanındı. Audrey Hepburn’ün giydiği yavru topuklu ayakkabılar, onun zarafetiyle birleşince, her kadının ilgisini çekti. Yavru topuk, çelimsiz balerin silueti altında samimi, yaramaz, neşeli bir kadınlık sembolü oldu. 60’larda platform ve kare topukların etkisine rağmen yavru topuk gözden düşmedi.

Haberin Devamı

1980’lerde iş kadını görünümünü içine dahil ederek, yürüyüşü zor ayakkabıların şık alternatifiydi. 2000’lerde Amerikan First Lady’si Michelle Obama başta olmak üzere kadınsı etkiden uzaklaşmadan eşinden uzun görünmek istemeyen kadınların kurtarıcısı oldu.

Platform topuklarda yükselen zarafet

Antik Yunan Tiyatrosu ve eski Çin’de Pekin operasında önemli bir karakteri canlandıran oyuncuları öne çıkarmak için kullanıldı, 16. yüzyılda hayat kadınlarının kendilerini göstermek için kullandığı bir silahtı. 18. yüzyılda Avrupa’da çamurdan kurtulmak ve statü belirlemek için tercih edildi. 1930’larda tekrar gündeme gelen platform topuk, 1960’larda dikkat çekmeye başladı, 1980’lerin başına kadar altın çağını yaşadı.

Dans ve müziğin, özgür yaşamın hayat felsefesi olduğu ‘çiçek çocuklar’ devrinde, platform topuklar dönemin felsefesiyle özdeşleşti. Kadınları zorlayan ince topuklar yerine dans pistlerinde tercih edildi. Platform ayakkabıların gelişmesinde Salvatore Ferragamo’nun büyük etkisi oldu, şarap şişelerindeki mantarı platform topukta kullanmayı icat etti, mantarı deriyle kaplayarak yeni bir çığır açtı.

1990’ların başında ise Vivienne Westwood’un tasarımını giyen Naomi Campbell’in Paris’teki defilede podyumda yüksek platformlarıyla düşmesi, tüm gözleri tekrar bu ayakkabılara çevirdi. Spice Girls’ün platformlar üzerindeki hareketli görüntüleri bu topuğu günlük hayatımızın vazgeçilmezi yaptı. Rengarenk, şık, her tarzda kıyafetle kombine edilecek bu ayakkabılar hayatımızda dişiliğin vazgeçilmez ifadesi olarak yer alıyor...

(18.03.2012 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır.)