Karantinanın seyahatlere etkisi nasıl olacak? Karantina sonrası tatil planında dikkat edilmesi gerekenler

Ramazan maneviyatı ve tatil sevincinin üstüne bir de bahar gelince yerimizde duramaz olduk. Hatta bazılarımız bayram tatili için planları erkenden yaptı bile. Ancak artan Covid-19 vakalarına karşın alınan yeni tedbirler bu planları suya düşürdü. Neredekal.com Keşif Rehberi editörleri ise tam kapanma durumu seyahatleri nasıl etkiledi, gelecek tatillerimizi planlarken nelere dikkat etmeliyiz gibi soruların cevaplarını sizler için derledi. Hepimizin bildiği üzere korona virüsünün yayılmasını engellemek adına 26 Nisan Pazartesi günü yayınlanan yeni genelge ile 17 günlük sokağa çıkma kısıtlamasına gidildi. Gerçekleştirilen kısmi kapanmalardan farklı olarak hafta içi veya hafta sonu gözetmeksizin uygulanacak kararda, şehirler arası seyahat için de yeni kısıtlamalar mevcut. Daha önceki tedbirlerde otel rezervasyonunuzun olması seyahat izni almanız için yeterli bir gerekçe iken Ramazan Bayramı’nı da kapsayacak olan 29 Nisan-17 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek sokağa çıkma yasağında ne yazık ki rezervasyonlar bir izne tabii olmayacak. Şehir hayatının yoğunluğundan bunalanlar olarak her fırsatta tatile, doğayı keşfe kaçmaya çalıştığımız aşikâr. Bu fırsatlardan birisi de hiç şüphesiz uzun bayram tatilleri. Ramazan Bayramı için de tatilini erkenden planlayıp, Güvenli Turizm Sertifikası bulunan otellere rezervasyon yaptıranlarımız oldu. Fakat hafta başında açıklanan tedbirler gereği oteller, uçak ve otobüs gibi toplu taşıma firmaları yapılan bu rezervasyonlara ücretsiz iptal ve değişiklik hakkı tanıdı. Bu haklar sonucunda tatilini iptal ettirenler/erteletenler olduğu kadar bu rezervasyonları yasak süresi kapsamında uzatarak, karantinayı doğada ve izole yerlerde geçirecek olanlar da var. Tabii bu noktada karantinada otelde olacakların yasaklardan muaf olması için e-Devlet üzerinden veya ALO 199 hattından onaylanmış seyahat iznine ihtiyacı olduğunu belirtmek gerek. Bu izni ise genelgede belirtilen zorunlu haller haricinde alamıyorsunuz. Herkes tek yürek, akıllarda bir soru; 2021 yaz sezonunda tatilimizi nasıl planlayacağız? Aslında bu soruya geçen sezondan kalan tecrübelerimiz, güvenli turizmin desteklenmesi ve aşılanmanın yoğunlaşması ile bu sene daha rahat geçebilecek cevabını verebiliriz. Sizler için derlediğimiz birkaç ipucu ile de tatilinizi adım adım güvence altına alabilirsiniz. Dilerseniz şimdi lafı daha fazla uzatmadan bu ipuçları nedir bir bakalım; Otellere verilen “Güvenli Turizm Sertifikası”nı duymayanınız yoktur diye düşünüyoruz. Gözden kaçıranlar için ise kısaca açıklayalım; pandemi kapsamında buluşma riskini en aza indirmek için otellerde alınan tedbirleri eksiksiz yerine getiren tesisler, bu belgeyle güvenli bir tatil hizmeti sunuyor. Plan yaparken seçeceğiniz otelin sertifikasını sorgulamanız hem sizin açınızdan hem de tesislerin bu durumu ciddiye alması açısından çok büyük öneme sahip. Burada bahsettiğimiz “yedek” gideceğiniz bölgeye ve şehre alternatif bir rota daha belirlemeniz. Sonuçta her gün yapılan testlerle korona nerelerde yoğun, nerelerde seyrek az çok kestirebiliyoruz. Bu nedenle belirlediğiniz bölgede vaka artışında bir yükselme olursa, tercihinizi alternatifi ile değiştirebilirsiniz. Malum bu dönemde ülkelerin sınırları bir açılıp bir kapanıyor. Olası bir kapanma durumunda tatilinizi iptal edip üzülmek yerine tercihinizi ülke içinde yaparsanız daha sağlam adımlarla bir plan yapmış olursunuz. Üstelik her ülke girişinde uygulanan tedbirler değişebildiği için de bu durum biraz kafa karıştırıcı olabiliyor. Değişen tatil anlayışımızla beraber vaktini doğa ile iç içe geçirmek, izole olup kafa dinlemek isteyenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Çadır kampı, karavan ve tekne tatili talepleri artarken Türkiye gibi yeşili, sahili bol bir ülkede yaşamak da pek tabii en büyük avantajımız. Çadırımızı sırtlanıp o koy senin bu koy benim gezmek hem ruha hem de açıkçası ekonomik tatil yapmak isteyenlere oldukça iyi geliyor. Ben rahatıma düşkünüm uyku tulumunda uyuyamam diyenlerdenseniz de lüks çadır deneyimi olan “glamping”i araştırmanızı şiddetle tavsiye ederiz. Doğada tatil denince akla gelenlerden bungalov oteller ise kendinize özel oda girişinizin ve bahçenizin olması, ortak alanların açık havada olması gibi nedenlerden dolayı oldukça izole bir alternatif. Güvenli ve salgın hastalıktan uzak bir tatil için kalacak yer seçimi kadar oraya nasıl gideceğiniz de önemli. Eğer özel araç dışında uçak, otobüs, tren gibi toplu taşıma araçlarını tercih edecekseniz en az sizin kadar özen gösteren firmaları seçmeniz gerek. Maske, sosyal mesafe ve hijyen konularında dikkatsiz davranmak hastalığı kapmanıza neden olup tatilinizi daha başlamadan bitirmeye yeter de artar. Aslında bu bir ipucu değil, her şeyden önce sağlığımız için büyük bir gereklilik. Özgürce gezip eğlenebileceğimiz günlerin en kısa sürede geri gelmesini istiyorsak eğer başta maske, mesafe ve hijyen olmak üzere alınan tedbirlere harfiyen uymalı, bu dönemi birlikte atlatmalıyız.Güneşli ve sağlıklı günlerin gelmesi, en kısa zamanda #öncetürkiyeyikeşfet’mek dileğiyle!Kaynak: https://neredekal.com/