'Güzelliğim ve sesim Allah'ın hediyesi'

Röportaj: Çağnur Hatipoğlu
cagnurhatipoglu@gmail.com

Kendisinden beklendiği gibi türkü ya da Türk Sanat Müziği değil, pop albüm yapan Öykü iddialı. Genç şarkıcı şöyle diyor; “Benim için ‘bir insan bu kadar güzel olup nasıl bu kadar güzel şarkı söyleyebiliyor’ deniyor. Bu Allah’ın hediyesi, şükürler olsun.”

Yeni albümü konuşarak başlayalım sohbete?

Albümümün adı ‘Bir Başka’. Ben koydum adını. Çünkü kendimi bir başka hissettiğim bir albüm oldu. Albümdeki toplam 11 şarkının 8’i bana ait. Kalanlar cover, yani eski şarkıların yeniden yorumlanmış hali. Klip çektiğimiz şarkı Murat Sarı’nın parçası ‘Bırak Güneş Yüzüne Değsin’.

Kardeşin Berk’i yanında göremiyoruz. Biraz da artık tek başına olduğun için mi albümün adını ‘Bir Başka’ koydun?

Hayır. Berk’le ayrılık kararı aldıktan sonra üretmeye başlamadım ki. Konservatuarda okurkena yazdığım şarkılar vardı. Bu şarkıları gün yüzüne çıkarttım. Bu albüm, tamamen yeniden yorumlanmış türkülerden ya da Türk Sanat Müziği şarkılarından oluşmadı.

‘Berk ile müzik zevkimiz farklıydı’

İlk çıkışını türkü ile yapmıştın, bu albümde pop söylemişsin.

Çok doğru tespit. Benden beklenen bir türkü cover albümü ise öyle bir şey bulamazlar. Bu yüzden ‘Bir Başka’ dedim zaten. İstanbul Teknik Üniversitesi Konservatuarında Türk Sanat Müziği eğitimi gördüm. Birkaç Türk Sanat Müziği şarkısı söyledim ama ağırlık pop müzikte.

Peki bu albümde ikizin Berk’in hiç mi desteği olmadı?

Oldu tabii. ‘Olmaz Olmaz Bu İş Olamaz’ şarkısında bana destek verdi. Ayrı yolda yürüme kararını, özel yaşantımızda da uyguladık. Müzikte farklı düşünüyorduk. Ben şarkı yapıyordum, Berk onu flamenko tarzına sokuyordu. Farklı birşeyler denemek istedim.

Şarkıları flamenko söylemek sıktı mı?

Flamenko uçsuz bucaksız bir dünya. Flamenko tutkudur. Ama ya seversiniz ya sevmezsiniz.

Herkesin seveceği tarzda söylemek istedin galiba.

Evet, herkesin seveceği, genele yatkın bir albüm yapmak istedim.

Hassas bir yapıya sahip gibisin.

Evet, hassasım ve böyle olduğum için mutluyum. Böyle yaşamayı seçenlerden biriyim. Diğer türlüsünde insanı insan yapan değerler yok oluyor.

Ama kırıldığın zaman...

Kırılacaksınız tabii. Kırılmıyorsanız da kendinize ‘insan’ diyemezsiniz.

‘Hayranımın sınav gününü bilirim’

Ünlü oluktan sonra hayat senin için zorlaştı mı?

Samimiyetim ve içtenliğimle ilgili değişiklik olmadı. Bazen istemediğin bir ruh haline sokulabiliyorsun. Mesela hayranlarım konuşurken o kadar doğal ve içten bir durum ortaya çıkıyor ki... Facebook’un güzelliği ise farklı. Hayranlarımla birebir yazışıyorum. Özel hayatlarını bildiklerim var orada, sınavı olduğunu bilip “Nasıl geçti matematik sınavın?” diye sorduklarım da var.

Kadınlar, gençler ve çocuklar dışında erkekler de sana bayılıyor...

Evet, bu çok güzel. Bir internet sitesinde okumuştum, benim için şöyle diyordu: “Bir insan bu kadar güzel olup da nasıl böyle iyi şarkı söyleyebiliyor?’... Herhalde bu Allah’ın bir hediyesi, şükretmeliyim.

Planların arasında televizyon programı var mı?

Program yapmayı çok sevdim, TRT’de ‘Evlerinin Önü Boyalı Direk’i yapmıştık. ‘Her yerde olayım’ diye de düşünmüyorum ama oyunculuk yapabilirim. Albümümü hazırlarken sevgili Altan ve Vahide Gördüm’den dersler aldım.

Oyunculuk deneyimin oldu mu?

Bir reklam filminde oynadım. Okan Bayülgen’in çektiği bir ped reklamıydı. Onun dışında profesyonel anlamda oyunculuğum olmadı.

Bir hedefin var mı?

Bir Türk Müziği albümü yapmak istiyorum. Daha güzel şarkılar yapmak, daha güzel yaşayıp üretmek, üretmek ve üretmek diyorum.

Karadenizlisin. Yemeklerle aran nasıl? Yapar mısın?

Deli gibi yemem. Daha çok kahvaltıya yakınım. Hamur işleri ve mantıyı aramam. Zeytinyağlılara bayılırım. Akşam saat 8 oldu mu mideme bir şey koymam. O saatten sonra meyve yer veya bağımlısı olduğum çay içerim. Zeytinyağlı yaparım. Yemeğe sevgi katmayı her zaman başarmak mümkün değil. Bu yüzden anne yemeği bir başkadır.

‘Emre ile ilişkimiz güzel gidiyor’

Emre Karayel ile güzel giden bir ilişkiniz var. Evlenmek ve çocuk sahibi olmak istemiyor musun?

Şu anda yok. İlişkimiz güzel gidiyor. Tabii ki sorunsuz ilişki yoktur ama yaşayarak, anlayarak birbirimizi fikren ve ruhen beslememiz gerekiyor. İkimizin de ayrı dünyaları var. Erkekler güçlü kadınları pek sevmiyor. Henüz kendimi küçük bir kız gibi görüyorum, daha zamanım var ama önce ayaklarımın üstünde durmam, güçlü olmam gerekiyor.

Günlük hayatında ne yapıyorsun?

Kick-box yapıyorum. Bu sayede ciddi miktarda yesem bile kilo almıyorum. Gidip spor salonunda saatlerce yürümektense kum torbalarına yumruk atmayı tercih ediyorum. Onun dışında kitap okumayı ve film seyretmeyi seviyorum. İspanyol kültürünü de sevdiğim için Pedro Almodovar’ın filmlerine bayılırım.

( 07.01.2012 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır. )