Hayallerimin peşinden gittim

RÖPORTAJ: NAR GÜNEŞ KILIÇ

Saadet Işıl Aksoy. Yurtdışı hedefi uğruna Türkiye’den gelen tüm teklifleri geri çeviren, yılmadan yabancı yapımcılarla görüşen Aksoy, ünlü İspanyol oyuncu Penelope Cruz’la aynı seti paylaştı. Yakında vizyona girecek olan ‘Twice Born’ filmini ve azmin zaferini konuşmak için Saadet Işıl Aksoy’la buluştuk.

‘Twice Born’ filminin gösterimine az kaldı. Herhalde bundan dolayı ayrı bir heyecan duyuyorsunuz.

Bunun büyük bir prodüksiyon olmasından dolayı çok heyecanlandım. ‘Yumurta’ ilk sinema filmimdi ve onda da benzer bir heyecan yaşamıştım. Ama ‘Twice Born’da ne istediğimi daha iyi biliyordum.

Nasıl oldu da bu filme seçildiniz?

Yurt dışından pek çok yönetmen ve yapımcıyla görüşüyordum zaten. Dünyaca ünlü isimlerin kadrosunda olduğu birkaç film için sayısız deneme çekimi yapmıştım. Kendimi videoya çekip gönderdiğim de olmuştu. Saraybosna Film Festivali’nde jüri üyeliği yapmıştım. Aynı festivalde yıllar önce de ‘Yumurta’ filmiyle ‘En iyi Kadın Oyuncu’ ödülü almıştım. Bu film için Balkanlar’dan bir oyuncu arıyorlardı. Bosna’da festivalden tanıdığım bir yapımcı beni tavsiye etti. Deneme çekimi için Roma’ya davet ettiler. Çok uzun sürdü, sonunda alnımın teriyle rolü aldım.

Trompet çalan Aska’yı canlandırdınız. Müzikle aranız nasıl?

Rolü aldığım kesinleşince trompet derslerine başladım. Önce Türkiye’de bir hocayla tanıştım, çekimler için Bosna’ya gittiğimizde de çok ünlü İtalyan bir trompetçiyle çalıştım. Günde en az 6-7 saat süren dersler yorucuydu. Ama sonunda pek çok parçayı çalabilir hale geldim. Trompet çalabilmek, karakteri kafamda oturtmakta çok işime yaradı.

Filmin büyük bölümünde var mısınız?

Elbette. Özellikle ikinci yarıda çok fazla sahnem var.

Bu set deneyimi size neler öğretti?

Bu mesleğin aslında nasıl bir standartta yapılması gerektiğini gördüm. Etrafımdaki her şey ve herkesin bu deneyimime katkısı oldu.

Güzel oyuncu, sevgilisi Pamir Kıraner ile...

‘En çok aşkım yüreklendiriyor beni’

Aşk hayatımda çok çok mutluyum. Huzurluyum her şeyden önce. Ailemle birlikte bu hayatta en değer verdiğim insan (Pamir Kıraner) o. En çok ondan cesaret alıyorum, en çok o yüreklendiriyor beni. Hayatımı istediğim gibi yaşamama izin veriyor ama en ufak sorun yaşadığımda elimden tutmak için yanımda oluyor. Ne zaman, dünyanın neresinde olursam olayım en ufak bir üzüntümde bile yanımda olmanın bir yolunu buldu. Ama evlilik ve çocuk konuşmak için erken.

‘SEÇİMLERIMIZLE VARIZ HAYATTA’

Pek çok Türk oyuncu gelecek planı sorulduğunda “yabancı ülke” der. Siz genç yaşta ve hiç dillendirmeden bunu başardınız!

Ne istediğimi çok iyi biliyordum, onun peşinden gittim. Bu süreçte aklınızı çelebilecek pek çok fırsat doğabiliyor ama onlara kapılmayıp sırtımı döndüm, çünkü hedefim belliydi.

Yurtdışı hedefinizde sizi yönlendiren birileri oldu mu? Yoksa sadece bildiğiniz yolda mı ilerlediniz?

Bilerek yaptım. Oyunculuğa başladığımda hedefim buydu. Türkiye’de gelen tekliflere arkamı dönerken doğru yapıp yapmadığımı düşündüm tabii. Ama arkanıza değil de önünüze baktığınızda, gelen maddi teklifleri reddedip amacınız doğrultusunda ilerlediğinizde bunun karşılığını mutlaka alıyorsunuz. Seçimlerimizle varız hayatta.

Bu dirayeti gösterebilmek de kolay değil!

Değil gerçekten de. Ailem arkamda olmasaydı yapabilir miydim bilmiyorum. Düştüğüm anlarda ailem, arkadaşlarım kaldırdı beni.

İngilizceniz şahane. Daha önce yurt dışında yaşadınız mı?

Küçükken özel bir okula, sonra da Anadolu lisesine gittim. 11 yaşımdan beri İngilizce konuşuyorum. Ailem yazları yurt dışına, dil okullarına gönderirdi. Ve Boğaziçi Üniversitesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı okudum. Şimdi ikinci, üçüncü dili öğrenmek için çalışıyorum.

Gelecek?..

Bu film sayesinde hayatımda büyük değişiklikler oldu. Bir yandan görüşmeler yapıyorum. Hayal ettiğim roller, çalışmak istediğim yönetmenler var. Bu şu anda beni çok heyecanlandırıyor.

Penelope Cruz'la çalışmak

Gerek sette, gerek set dışında Penelope Cruz gibi, olabilecek en iyi örneklerden birini görme, yaşama, çalışma şansına sahiptim. Kırmızı halıda, galalarda anı paylaştım onunla. Penelope için ‘egosuz’ diyemeyeceğim ama işini gerçekten çok profesyonel yapan ve çekimlerin her anını iş olarak gören bir kadın. Her şeyden önemlisi beraber çalışırken destek olan bir kadın. Bunu bana sürekli hissettirdi.

( 23.03.2013 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır. )