'İnşallah bu yaz gelin olacağım'

RÖPORTAJ: KEZBAN ASLAN YILMAZ

kezban.yilmaz@posta.com.tr

* Farklı bir havan var Hatice.

Göçmen olduğum içindir. Kökenler Selanik ve Mora’ya dayanıyor ama ben İstanbul’da doğdum. Babamın işleri dolayısıyla Antalya-İstanbul arasında gidip gelerek büyüdüm. Hala İstanbul’da annem, babam ve üç kardeşimle birlikte yaşıyorum.

* Nasıl bir ailen var?

Kalabalık, birbirine bağlı, geleneksel... Beni ben yapan... Şefkatli, sevgi dolu, hoşgörülü, köklerine bağlı olarak yetiştirildim. Böyle bir aileye sahip olduğum için çok şanslıyım.

* Oyuncu olmak hayalin miydi?

Hayır. Hayat, oyunculuğu karşıma çıkardı. Tiyatrocu çok arkadaşım vardı. Onlarla şahane eğleniyordum. Acayip bir dünyaları vardı ve ben bu dünyanın seyircisi olmaktan çok mutluydum. Onların o uçarı ruh hali benim içimdeki taşkın suları normalleştiriyordu. Bu dünyada yalnız olmadığımı hissediyordum. Bir oyuncu arkadaşımın yanında seçmelere gittim. Yönetmen Veli Çelik beni görünce “İşte bu kız” dedi. Ve kendimi setlerde buldum.

'ÖZCAN DENİZ MÜKEMMELLİYETÇİ'

* ‘Kaderimin Yazıldığı Gün’de canlandırdığın Elif, nasıl bir karakter?

Çok zor. Hikayenin çatısında, tam ortada duruyor. Zırhı, savunma mekanizması olmayan bir kadın. Çok güçlü ilkel duyguları var. Ailesi için yaşıyor. Başına gelen her şeyi büyük bir erdem ve derin bir acıyla yaşıyor. Aklıyla hislerini birleştirip zekasıyla hareket eden biri Elif. Benim de zırhlarım, savunma mekanizmam yok. Elif ile bu yönümüz benziyor olabilir.

* Özcan Deniz ile çalışmak nasıl?

Özcan çok hassas, çok titiz, son derece mükemmeliyetçi. Yaptığı işi hayatının odağına koyuyor. Olaylara senaristlik ve yönetmen gözünü de dahil edip bir perspektif oluşturuyor. Onun için iş disiplini her şeyden önce geliyor.

* Sence iyi oyuncu nasıl olmalı?

İyi oyuncu olabilmek için, iyi insan olmalısınız. İyi insan olabilmek için de saf olmalı, ilkel duygularınızla hareket etmelisiniz. Kibir, ego, narsistliği atmalısınız. Ve karakterinizi koymalısınız. Kendi karakterini unutan başka karakteri yaşatamaz.

* Sen canlandıracağın karaktere kendinden neler katıyorsun?

Fiziksel olarak “Bu kız nasıl görünmeli?” diyorum. Önceki projelerimde de fiziki görünümümü değiştirmiştim. Mesela Elif tüm gün tarlada çalışıyor, çeşitli sıkıntılar çekiyor. Öyle bir kız, çok sağlıklı ve dinç görünemez. Zayıftır mesela. Bunu anladığımda diyet ve spor programı uyguladım, 10 kilo verdim. Ruhsal olarak da Elif’le ilgili yazılmayan senaryoları yazdım. Daha önce neler yaşadığını, travmalar geçirdiği anlarını netleştirdim. Geçmiş yaşamını sorgulattım. Böylece ortaya, anları olan bir karakter çıktı. Daha sonra Stella Adler metoduyla bunu senaryo üzerinde uyguladım.

'TAŞIYICI ANNELİK ACI VERİCİ'

* Nasıl bir metot bu?

Bütün Hollywood yıldızlarının yöntemi. Oynadığın karakteri zihninde yapılandırıyorsun, karakterin geçmişini de hissedip yaşıyorsun. ‘Bu karakter geçmişinde ne yaşadı da bu noktaya geldi’ diye sorguluyorsun. ‘Kaderimin Yazıldığı Gün’ün bütün oyuncuları rollerine bu metot ile hazırlandı.

* Dizide para karşılığı taşıyıcı annelik yapıyorsun. Taşıyıcı anneliğe nasıl bakıyorsun?

İki taraflı düşünmek lazım; anne olamayıp böyle bir yola mecbur kalanı da çaresizlik yüzünden taşıyıcı annelik yapmaya mecbur kalanı da... Hangi taraftan bakarsanız bakın, acı verici.

‘ÇOCUK İSTİYORUZ’

* Üç yıldır Burak Sağyaşar ile birliktesin. Nasıl tanıştınız?

‘Karadağlar’ dizisinde... Beraber çalıştığımız ilk ve son dizi.

* Nasıl evlenme teklif etti?

Bana hissettirmedi ama uzun zamandır planlıyormuş. Bir yurt dışı seyahatimizde teklif etti.

* Düğün ne zaman? Çoluk çocuk?..

Bu yaz olur diye düşünüyorum. İkimiz de çocuk yapmayı çok istiyoruz.

'BURAK BENİ KISKANIR'

* Sence bir evliliğin yürümesi nelere bağlıdır?

Etrafımdan gördüğüm kadarıyla yürümesi için çok çaba sarf etmek gerekiyor. Bunu yaşayıp görmek lazım. Ama ailelerimizden gördüğümüz kadarıyla aşkla yapılmış evlilikler uzun sürüyor. Birbirinizi her şeyin üstünde tutarsanız mutluluğun geleceğine inanıyorum.

* Burak nasıl biri?

Bir röportajında “Batılılığına rağmen ağır bir Türk erkeği” demişsin. Köklerine çok bağlı, ailesini her şeyin üstünde tutar. Doğaya çok değer verir. Olaylara bakışı, vizyonu ve düşünceleri ile gerçek bir batılı idealistliğindedir. Ama konu ben ve ailesi olunca sınırlar dışına çıkar.

* Seni kıskanır mı?

Elbette kıskanır. Ama birbirimizi üzmemeye çalışıyoruz. Çok zor bir iş yapıyorum. Bunu herkesin anlayışla karşılamasını bekleyemem. Bir kadın olarak alışagelmişin dışındayım çünkü. Burak’ın beni kıskanmaması için elimden geleni yaparım.

'ESTETİĞİM YOK'

* Estetik ameliyat olduğun söyleniyor, doğru mu?

Bugüne kadar estetik yaptırmadım. Günün birinde yaptırır mıyım, bilemem.

* Oyunculuk dışında neler yaparsın?

Oyunculukla ilgili kitaplar okur, spor yaparım. Seyahat etmekten inanılmaz zevk alırım. Yemek de yaparım. Mutfakta iyiyimdir. Yemeyi sever, yapmaktan mutlu olurum. O yüzden de mutfakla ilgili workshop’lara katılırım. Yemek kitabım da çoktur.

‘EPEY TAKINTILIYIM’

* Hangi özelliklerini seviyor, hangilerinden nefret ediyorsun?

Karamsarlığımdan nefret ediyorum. Keşke biraz da komik biri olsaydım, ti’ye alabilseydim hayatı. Her şeyi çok ciddiye almak bana zarar veriyor maalesef. Kendimde en çok sevdiğim şey ise sakarlığım (gülüyor).

* Takıntıların var mı?

Anksiyetesi yüksek biriyim. Endişe ve kaygılarım hep su üstündedir. Epey takıntılıyım yani (gülüyor).