Nadide Sultan 'Magazin fobim vardı yendim'

‘Kalbimin Sahibi’ isimli yeni şarkınız yaza girerken fazla romantik kaçmadı mı?

Sizden hızlı bir şarkı beklerdim. Eskidenmiş yaz şarkısı, kış şarkısı.

İnsanlar yazın kıpır kıpır şarkılar bekliyor ama hiç yazın aşık olup romantik şarkı dinlenmiyor mu? Dinlediğim anda etkilendiğim bir şarkı bu.

Kalbinizin sahibini de buldunuz bu arada. Yönetmen Hakan Yonat ile evlisiniz.

Aslında 17 sene önce tanışmıştık. O zamandan beri aramızda hep bir elektrik vardı.

O reklam sektörüne geçtikten sonra uzun yıllar görüşemedik.

10 sene önce beni Facebook’dan bulup mesaj attı. 2014 yılında da evlendik. ‘Kalbimin Sahibi’ klibimi de Hakan çekti. Eş torpili oldu (gülüyor).

İkinizin de yoğun iş hayatının olması evliliğinize de iyi gelmiştir. Birbirinizi hep özlersiniz.

Doğru. Yeri geliyor, Hakan’ın en yakın arkadaşının doğum gününe onu temsilen ben gidiyorum.

Çok yoğun çalışıyor. Özlem de ilişkiyi besliyor.

İkimiz de dip dibe olmayı seven insanlar değiliz zaten. Birbirimizin işine destek oluyoruz.

Her başarılı kadının arkasında başarılı bir erkek vardır (gülüyor).

Çocuk var mı ufukta?

İnşallah.

“EN ÇOK ÇALIŞAN ŞARKICILARDAN BİRİYMİŞİM”

Çok sık göremiyoruz sizi ortalıkta.

Piyasadan, magazin dünyasından çekilmiş gibi görünsem de konserlerim devam ediyor.

Türkiye’de en çok çalışan şarkıcılardan da biriymişim, geçenlerde organizatörler arasında böyle konuşulmuş.

Albüm yapmadan ortaya çıkıp konuşmayı sevmiyorum. Müzisyen olarak anılmak istiyorum.

Duymuştum; uzun süre magazin fobisi varmış sizde.

Doğru. İlk çıktığım zamanlarda, magazin ünlüsü gibi gözükmüş olabilirim diyerek kendimi frenlemeye, dengelemeye çalıştım.

Ama o çağlar geçti. Magazin korkum kalmadı çok şükür.

Çok hırsınız da yok gibi. Ya da ortada görüneyim, gündem olayım kaygınız...

İş konusunda hırslıyım ama gündemde görünmeye yönelik hırsım yok.

Ha bilemiyorum belki öyle de olmayı değerlendirmeliyim.

Daha fazla albüm yaparak bunu dengelemeye çalışabilirim.

Sizce son zamanlarda magazini kim iyi yönetiyor?

İrem Derici. Onu çok seviyorum, ne söylese olay oluyor. Çok deli bir kız. İrem ’in alameti farikası o zaten.

Kendiyle dalga geçebilen biri. Yetenekli ve başarılı biri.

O komik tarafı da hoşuma gidiyor. İnsanların ihtiyacı olan bir şeymiş bu.

Bir zamanlar magazinden korkan siz nasıl yönetiyorsunuz magazini?

Artık bu konuda daha iyiyim. Çok güçlü, çok şöhret olursunuz ama ekibiniz onu yönetemez.

Zamanında bunu yaşadım. Ama şimdi daha akıllıca, daha oturaklı, ne yapacağını bilen bir Nadide var.

Hissettiğim, sevdiğim şarkıları söylüyorum ve bundan memnunum.

Bakıyorum da hiç değişmemişsiniz; hep aynı görüntü.

Bu konuda şanslıyım galiba. Bir ara düşündüm acaba dolgu veya botoks yaptırsam mı diye, ama Allah kötü görünmemi engellemek istiyor sanırım.

Çünkü görüyorum; bazen kadınlar bunun dozunu kaçırıyor. Şirazeleri kayıyor. Yaptırmadım değil ama alerjim var.

Bu yüzden doğal yöntemleri araştırıyorum.

Nedir bu yöntemler?

Hiç bakım yapmam. İyi beslenirim, iyi uyurum. Çok spor yapıyorum.

İçki, sigara zaten yok. Müzisyen olmak galiba insanın ruhunu besliyor, genç kalıyorsun.

Müzik yaraları temizliyor. İnsanı biraz çatlak, çocuk ve umarsız yapıyor.

Tipinizle de hiç oynamıyorsunuz. Saç renginiz bile aynı.

Aslında sarışın oldum da pek gören çıkmadı. Görmemelerini tercih ettim (gülüyor). Ben latin tipindeyim.

Saç rengimle oynayarak kaşımın gözümün ifadesinin bozulmasını istemiyorum.

‘ROMANTİZM BENİ GÜLDÜRÜR’

Konuşurken neşelisiniz, ama biraz kırılganlık da var galiba.

Bir tarafım çok neşeli, diğer tarafım naif. Duygusalım. Ama neşeyle beslenirim. Arkadaş seçimlerime bakıyorum; hep komik insanlarla çevriliyim.

Romantik misiniz?

Asla. Romantizm beni güldürür. Sürprizleri severim ama bana çok komik gelir şiir okumalar, o mum ışıkları falan.

Yıllar içinde ne değişti sizde?

Biraz potçuyumdur. Eskiden maksadını aşan cümleler kurar, en olmayacak şeyleri söylerdim. Artık daha düşünerek konuşuyorum.

Kime içinizi dökersiniz?

Çok sık giderim annemin yanına. Kardeşlerimle çok konuşurum. Tazeleniyorum onlarla konuştuğumda.

'Oya Abla özel bir kadındı'

Oya Aydoğan’ın ölümü sizi çok etkilemiş değil mi?

Oya Abla’nın pek çok televizyon programına konuk oldum. Çok oturup konuşmuşluğumuz vardı. Aramızdaki elektrik inanılmazdı. Şimdi anlıyorum ki herkesle bağları bu kadar kuvvetliymiş. Çok özel bir kadındı.

Cenazelere ve hastahanelere gitmeyi çok sevmiyorum. Ama Oya Abla’nın cenazesine ayaklarım beni götürdü.

Hayatımda bu kadar kalabalık bir cenaze görmedim. Sanat camiasında demek vefa varmış. Bilmediğimiz, yaptığı sayısız yardımı ve iyiliği orada öğrendim.

Vefa durumları çevrenizde nasıl?

Hayat her tarafa savuruyor insanları. Arada bir, eskiden vokal yaptığım büyüklerimle görüşüyoruz: Coşkun Sabah, Aydın...

Ama tabii ki bambaşka hayatlar oluyor. Özellikle evlendikten sonra hayatınız daha farklı yürüyor.

“Komedi diziye hazırım”

Bir ara dizide oynamıştınız. Devam edecek misiniz?

Komedi gelirse şahane olur, yer almak isterim. Kendimi, dram oynarken göremiyorum. Güldürmeyi seviyorum çünkü. Eğleneceğim bir iş olsun isterim.