Parmaklarıyla şifa dağıtan adam!

Manuel terapi nedir?

Bedenimizde bulunan tüm eklemlerin yapısal olarak belirlenmiş hareket, düzen ve açıklıkları var. Zamanla, farklı nedenlerle oluşan rahatsızlıklar yüzünden bu eklemlerde hareket kısıtlılıkları meydana gelebiliyor. Manuel terapi; eklem ve yumuşak doku sorunlarının elle uyarılarak ortadan kaldırılması. Yeri değişen, bozulan tüm omurga sistemini yerine yerleştirmek de diyebiliriz.

Röportaj: Nar Güneş KILIÇ

Elle tedavinin ayrıntılarını anlatır mısınız?

Hastaya hiç ilaç vermeyiz, çünkü burada amaçlanan ağrıları baskılamak değil, açığa çıkarıp sonsuza kadar bitirmek. Sırt, boyun ve bel ağrılarını yapan sadece duruş bozuklukları değildir. Gizlenen bir karaciğer problemi boyun ağrısına neden olabilir. Ya da böbrek ağrısı bele yansıyabilir. Bu nedenle, kaynağı araştırıp tedaviye başlarız. Terapi esnasında herhangi bir araç gerekmez, ancak terapistin konu ile ilgili eğitim almış olması şart. Manuel terapi seansında ağrı hissedilmemeli. Ağrı oluyorsa bir şeyler yanlış yapılıyor demektir.

Bu yöntemle hangi rahatsızlıklar tedavi edilebiliyor?

Boyun kökenli baş ağrıları, migren, sırt ağrıları, bel ağrıları (bel fıtığı dahil), kalça ağrıları, boyun ağrıları (boyun fıtığı dahil), omuz ağrıları gibi her türlü eklem ve yumuşak doku rahatsızlıkları... Bu yöntemin yaş sınırı yoktur.

Etkisi ne zaman görülür?

Yeni başlamış şikayetlerde birinci seansın sonunda bile iyileşme görülür. Uzamış durumlarda ortalama altı seans gerekebilir. Ama her hasta bir saat süren ilk seanstan itibaren yaşam kalitesinin arttığını hissedebilir.

Seans başı fiyat nedir?Bunu SGK karşılıyor mu?

Ortalama 200 TL. Maalesef, manuel terapi dünyanın her tarafında devletçe karşılanırken bizde kabul edilmiyor.

Manuel terapiden önce yapmamız gerekenler var mı?

Her gün en az 10 kilometre yürümeliyiz. İnsan, ilkçağlardan bu yana oturmaya programlı bir canlı değil. Bilinen kaynaklara göre, ilk insanlar günde neredeyse 30 kilometre yürürmüş. Şimdi ise günde bir kilometre bile yürümeyen milyonlarca insan var. Bunun duruş bozukluklarına yol açması kaçınılmaz.

Başka hangi nedenlerle duruş bozulur?

Birincil neden, vücut ağırlığını dengesiz hale getiren hamilelik. Hamilelik sonrası tedavi yapılmazsa bu durum artar. İkinci sorun, şişmanlık. Vücuda kaldırabileceğinden fazla yük yüklemek duruşu bozar. Üçüncü büyük sorun ise uzun saatler masa başı iş yapmak. Kamburluk, çene çıkması, bel ağrıları çok oturmaktan kaynaklanır.

Kişinin duruş bozukluğu olduğu nasıl anlaşılır?

İlk bakışta anlarsınız. Ya boynunda bir problem vardır, ya çenesi dışarı doğrudur, ya kambur yürüyordur ya da omurilik kaydığı için vücut postürü değişmiştir.

Ağrılara şekerli su!

Dünya’da eskiden beri uygulanan ama Türkiye için yeni olan bir yöntem daha var ağrıları gidermek için: Proloterapi. Şekerli su içeren özel bir solüsyon, sorunlu bölgelere enjekte ediliyor. Ve kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları gideriliyor. Anestezi, Reanimasyon ve Proloterapi Uzmanı Doktor İlker Solmaz, Türkiye’de yeni olan proloterapi yöntemini şöyle anlatıyor; “Vücudumuzda uyarı oluşturacak maddeler, yani yalancı mikroplar; eklem, kas yapışma yerlerine ve bağlara enjekte ediliyor. Böylece, ağrıya neden olan hasarlı bölgede mikropsuz iltihap oluşturuluyor. Tamirci hücreler, mikropsuz iltihabı gidermek için o bölgelere üşüşüyor. Hücreler, iltihabı yok ederek sağlam bir doku oluşturuyor.” Bu yöntemde, çoğu kez ameliyat gerektiren omurga ve eklem sorunlarının başarıyla tedavi edildiğini belirten Dr. İlker Solmaz, uygulamanın eğitimli ve tecrübeli uzmanlarca uygulanmasının önemine dikkat çekiyor. Ve ekliyor; “Yöntemin hemen hiçbir yan etkisi yok.” Menisküs yırtığı, bel fıtığı, diz ve kalça kireçlenmesi; proloterapi yöntemiyle iyileştirilen hastalıklardan birkaçı.